Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36
Bir Hadis: Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
Amerika savaş gemisi USS Cole'un Lübnan açıklarına çekilip bütün dikkatlerin buraya yoğunlaştırılmasından sonra İsrail, Gazze’yi karadan ve havadan ateşe verdi. Amerika’nın bu girişimi tahlil edilirse, bunun İsrail’in Gazze’ye karşı cinayetlerini örtme amacı taşıdığı görülecektir. Zaten İsrail’in cinayetleri için siyasi ve askeri hazırlıklar haftalardır devam etmektedir.
Amerika’nın savaş gemisinin çıkardığı kocaman duman bulutu İsrail’in dumanını örtemedi. Arap petrolünü sömüren Amerika’nın savaş gemilerinin çıkardığı dumanın gölgesinde barut ve ateş dumanının çok sayıda şehid, yaralı ve tutukluya sebep olacağını gözlerimiz göremeyecek kadar kör değildir. Filistin’in başına getirilen belanın ümmetin vicdanını rahatsız etmeyeceğini hiç kimse düşünmesin.
Filistinlilerin kanı çok sıcaktır. Akılları, kalpleri ve insanın içini yaktığı gibi parmaklarını da yakıyor. İsrail’in ölüm aletlerine hedef olan her canın eti baştan sona bütün ümmetin cesedidir. Arapların Gazze ve Filistin acısı, Fas’tan Irak’ın sınırının son noktasına kadar her tarafı kaplamaktadır. Her ne kadar Arap devletlerinin yöneticileri büyük bir duyarsızlık içerisinde zavallı durumda bulunsalar da, çocuğunu yitirmiş, mazlum ve çaresiz Filistinli annenin feryadı bütün ümmet evlatlarının içini yakmaktadır.
Maalesef Gazze’de dökülen kanlar sadece İsrail’in silahlarından dolayı dökülmüyor. Filistin, Arapların aşağılık uzlaşılarından dolayı bu eziyetleri çekiyor. Sessizlik ve duyarsızlıktan başlayıp tahakküm ve tecavüze varan ortaklıklardan kaynaklanan zilletten dolayı Gazze’nin çocukları yüzlerce kez kurban ediliyor.
Lübnan’a karşı ilan edilen Temmuz savaşında yediğimiz darbeler sadece İsrail’den değildi. Arapların korkaklığından ve duyarsızlığından dolayı halkımızı öldüren İsrail, bombalarla evlerimizi, köprülerimizi ve müesseselerimizi yerle bir etti. Bununla birlikte kendisinin de itiraf ettiği gibi yenilerek çıktı. Yanı başımızda bulundurduğu güçlü ordusuna rağmen İsrail’in Gazze’deki durumu Lübnan’dakinden daha iyi değildir.
Her şeye rağmen Facir Amerika’ya bağlılıktan dolayı Araplar zillet içerisinde bulunmaktadırlar. Gazze’nin bugün yüzleştiği durum en kötüsü olmakla birlikte, Lübnan, Irak ve Arap aleminin diğer bölgeleri de aynı sıkıntıyı yaşamaktadır. Üzülecek durum ise, Araplardan bazılarının Lübnan’daki direnişin yok edilmesini beklemeleri gibi, bazıları da İsrail’in Gazze’deki direnişin başını kesmesini sabırsızlıkla beklemektedirler. Bir kısmı ise Irak’taki direnişin sona ermesi için işgalcilerin güçlerini takviye etmekle meşguller.
Maalesef Filistin, Lübnan ve başka yerlerdekilerden bazıları İsrail’i düşman olarak görmemektedirler. Onlar, mücadele ve direnişin yok edilmesi için işgalci düşman güçlerini güçlendirmekle meşguller. Ümmetin karşılaştığı en büyük kötülük, bazılarının kadın, çocuk ve yaşlıların kanı üzerine demokrasi, devlet ve hakimiyet oluşturmak için kurdukları büyük hayalleridir. Kan, sadece kan doğurur. Kan dökücülük üzerine bina edilen siyaset, zulüm ve düşmanlık olup bin yıl sürecek savaşlara yol açar. Bunu, yaşayanlar görecektir!