Bir çığ gibi devrildi zamandan dağlar Kaderin en haşin yazgısında Mahşeri hicranın dibine düştü hancı, Bir isyan vurgununda! Ruhuna tutundu çağların, Direndi zamana han duvarları! Hayat dağıtırdı mutsuz kalplere Evsizin, barksızın, kimsesizin yurduydu, Viran olan bu kâşane! Gün doğmadan o doğardı! Çağlara direnen duvarlardan, Nehir gibi zaman akardı! Başı dik ve gururlu, Nam salmıştı yedi düvele! Açardı gönlünü yoldan geçene Anne gibi kucaklardı, Mazlumları, çaresizleri! Birer birer aşındırdı çağları Nice hükümdarlar, Nice sultanlar gördü! Boğuk bir fırtınanın önünde Çağın kibrine karşı Sergin ve yorgun yüreğiyle Harabeleri yaşar han duvarları! Tarihin haritasıdır han duvarları! Çağların sergüzeşti bu simada yazılı İnsanlığa şefkat sunan hikmetin Cihana hayat veren medeniyetin İzlerini taşır en derin çehresinde! Ölüm tufanı eser dört bir taraftan Kibirli çağın kirli yüzüne, Direnir bu vefalı duvarlar! Yavrusunu bekleyen analar gibi Tutunur sabır ipine Serer yüreğini zaman nehrine! Şafağa asılır sonsuz gecelerde Ne hancıdan haber gelir, Ne yalın kılıç yağız atlılardan! Yorgun gözlerinde, Ümitten en son kıvılcım! Ya hancı ayağa kalkacak, Ve geri dönecek korkusuz bahadırlar! Ya da insanlığa veda edip, Tarihe gömülecek han duvarları! Bir müjde yükselir ötelerin ötesinden, Nur bulutu gibi kuşatır iklimleri Boşa gitmez bu soluk! Sona ermez bu kavga! Bu öfke volkanı patlarsa bir gün, Yerlere serilir soysuz haydutlar! Bu kurşun hedefini bulacak! Rahmet çağına açılacak sabır çiçeği Bir daha doğacak bizim günümüz Hayata gülecek masum çocuklar Yuvasına dönecek beklenen hancı Çağlara meydan okuyan han duvarları Kükremiş aslanlar gibi, Yeniden doğrulacak! Nam salacak yedi düvele Yarım kalmış özgürlük rüzgârı, Yedi kıtayı saracak! Merhaba diyecek insanlığa, Sevdadan yükselen rahmet ışığı! İşte en büyük doğuşun müjdesidir bu! İşte en büyük intizarın hayat sunan iklimi! Abdullah ŞAFAK
|