Bismillahirrahmanirrahim Receb ve Şaban’dan sonra mubarek üç ayların sonuncusu ve en önemlisi olan Ramazan Ayı’yla da tekrar buluşma nimeti bahşeden Rabbimize (cc) sonsuz şükürler olsun. Geçmişte kaçırmış olduğumuz fırsatları değerlendirerek en azami bir şekilde faydalanmayı ve bu mubarek ayın feyzinden bereketlenmeyi bizlere nasip etmesini yüce Rabbimizden niyaz ediyorum. On bir ayın sultanı diye yâd ettiğimiz Ramazan Ayı’nı diğer aylardan farklı kılan önemli hususiyetler vardır. Bunlardan bazıları şöyledir: -Ramazan; ay boyunca kendisinde oruç tutulması farz olan bir aydır: “Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.” (Bakara: 183) -Ramazan; Kur’an-ı Kerim’in indirildiği ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’ni barındıran bir aydır. “Biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadir: 1-5) -Ramazan; kendisinde oruç tutan kişinin geçmiş küçük günahlarının af olunduğu bir aydır: Ebû Hureyre’den (ra): Allah Resulü (sav) buyurdu: "Her kim inanarak ve karşılığını sırf Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, onun geçmiş günahları bağışlanır." (Buhârî, Müslim) Ayrıca Ramazan; şeytanların zincire vurulduğu, Cennet kapılarının açıldığı, Cehennem kapılarının kapandığı, Teravih namazı kılanların geçmiş günahlarının bağışlandığı, kendisinde sadaka verilmesinin en faziletli olduğu, evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da Cehennem ateşinden kurtuluş olan bir aydır. Yine Resulullah (sav) efendimiz her Ramazan’da Cebrail (as) ile birlikte Kur’an-ı Kerim’i mukabele şeklinde hatmeder, Ramazan’ın son on gününü mescidinde itikâfa girerek ibadetle geçirir, insanların en cömerdi olan Peygamber Efendimizin (sav) cömertliği bu ayda kat kat artardı. Şuhur-u Selase’nin son ayı ve zirvesi olan Ramazan’ı fırsat bilip en faydalı bir şekilde değerlendirmeliyiz. Bu kabilden Ramazan boyunca yapabileceklerimizi özetle şöyle sıralayabiliriz: -Önemli mazeretler dışında Ramazan orucunu tam olarak tutalım, aile fertlerinden yaşı uygun olan çocuklarımıza bunu tavsiye edelim, onlara oruç tutmayı sevdirelim. -İftar sofralarımızı akraba, komşu, arkadaş ve dostlarımızı davet ederek şenlendirelim, bu konuda yapılan davetlere icabet edelim. -Teravih namazlarımızı ailece mümkün mertebe camide cemaatle kılalım. -Kur’an-ı Kerim’i günde en az bir cüz ailece veya cami, dernek, vakıf ve evlerde düzenlenen hatim meclislerine katılarak mukabele şeklinde okuyalım. -Kur’an-ı Kerim’i okumasını bilmeyen aile fertlerine, akraba ve komşularımıza Kur’an’ı öğretelim. -Kendimize belirlediğimiz zikir ve salavat virdlerimizi düzenli olarak çekelim (Şöyle bir zikir virdi uygulayabiliriz: Günde 100 defa; “Lailahe illallahu wehdehu laşerikelehu lehulmulku welehul hamdu wehuwe ala kulli şey’in qadir” 100 defa; “Subhanallahi welhamdulillahi welailahe illallahu wallahu ekber Wela hawle wela quwwete illa billahil aliyyil azim” 100 defa; “Allahumme salli ala seyyidina Muhammedin we ala âli seyyidina Muhammed” 100 defa; “Estağfirullah”). -Kadir Gecesi’ni Ramazanın son on gününde arayarak o geceyi namaz, Kur’an tilaveti, dua, istiğfar ve zikirle ihya edelim. -İmkânı olanlarımız Ramazan’ın son on gününü camide itikâfla geçirelim. Bunu yapamayanlarımız da camilere her gidişimizde itikâf niyeti ile camilere girelim. -Oruçlu iken boş konuşma ve tartışmalardan uzak duralım. Bir rivayette şöyle buyrulmuştur: "Oruç perdedir. Biriniz bir gün oruç tutacak olursa kötü söz sarf etmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa ‘ben oruçluyum!’ desin (ve ona bulaşmasın)." (Buhari, Müslim) -Oruç ayını fırsat bilerek tüm haram ve kötü amellerden arınmaya çalışalım: Ebû Hureyre (ra) şöyle demiştir: Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Her kim yalan söylemeyi ve yalanla amel etmeyi bırakmazsa, o kimsenin yemesini içmesini bırakmasına Allah için hiçbir ihtiyaç yoktur” (Buhari) -Fakir, yaşlı, kimsesiz, bakıma muhtaç, ihtiyaç sahiplerine birebir el uzatarak veya bunu kendisine meslek edinmiş dernek ve vakıflara bu ayda daha da cömertçe davranarak infaklarımızın miktarını arttıralım. -Bulunduğumuz mekânlarda ve dünyanın diğer yerlerinde İslam için mücadele veren, bu uğurda zindana düşen, mahrum bırakılan, yurtlarından sürülen, hicret eden kardeşlerimize bol bol dua etmekle birlikte -maddi, manevi- her alanda kendilerine destek olmaya gayret edelim. Bu vesile ile tüm İslam âleminin Mubarek Ramazan Ayını tebrik eder, bu ayın tüm Müslümanların dünya ve ahiret saadetine vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan (cc) niyaz ederim. Allah (cc)’a emanet olunuz.
KERİM YARARLI
|