Bismillahirrahmanirrahim İslam Dünyasının manevi iklimine girdiği Şuhur-u Selase’den Şaban Ayı’na girmiş bulunuyoruz. Rabbimizden dileğimiz bizleri Ramazan’a da ulaştırmasıdır. Şaban Ayı’nın ehemmiyetine işaret eden birçok hadis-i şerif vardır. Bunlardan bazılarını zikredelim: Enes'den (ra) rivayet edildiğine göre Enes (ra) şöyle demiştir: "Recep ayı girdiği zaman, Resülüllah (sav): “Allâhümme bârik lenâ fî Recebe ve Şâ'bâne ve belliğnâ Ramazâne.” (Allah'ım! Bize Receb’i ve Şaban’ı mübarek eyle ve bizi Ramazan’a ulaştır.) buyurmuştur. (Câmiu's-Sağir) Üsame (r.a.) dedi ki: Peygamber’e (sav) ‘Yâ Rasûlallah! Ben senin hiç bir ayda Şaban’daki tuttuğun kadar oruç tuttuğunu görmedim’ dedim. "Bu ay Receb’le Ramazan arasında insanların kendisinden gafil oldukları bir aydır. Bu ayda ameller âlemlerin Rabbine yükseltilir. Ben amelimin oruçlu iken Rabbime arz edilmesini isterim." buyurdu. (Nesâî, Ahmed b. Hanbel) Aişe'den (r.anha) rivayet edildi: "Rasûlullah (sav) hiç bir ayda Şaban’dakinden daha çok oruç tutmazdı" (Buharî) Ümmü Seleme'den (r. anha): Dedi ki: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in Şa'ban ile Ramazan'dan başka iki ay ardı ardına oruç tuttuğunu görmedim." (Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî, İbn-i Mâce) "Şaban ayının yarısı (Beraat gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Şüphesiz ki Allah, o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne iner ve şöyle der: “Benden af dileyen yok mu, onu affedeyim? Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim? Şifa dileyen yok mu, şifa vereyim?" (İbn-i Mace) Resulullah’ın (sav) Ramazan’dan sonra en çok oruç tuttuğu ay Şaban’dır. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla bazı yıllar bu ayın büyük bir bölümünü, bazı yıllar da hepsini oruçlu geçirerek Ramazan Ayı’yla birleştirmiştir. Peygamber Efendimiz (sav) Şaban Ayı’nda amellerin Allah’ın (cc) huzuruna yükseltildiğini, kendi amellerinin oruçlu olduğu halde Rabbine yükseltilmesini arzuladığını buyurarak ümmetini de bu ayda oruç tutmaya teşvik etmektedir. Bu ayı kıymetli kılan bir başka sebep, hadis-i şerifte de belirtildiği üzere Beraat Gecesi’nin (Şaban’ın 15. Gecesi ) bu ayda olmasıdır. Bunu da başka bir yazıda ele alırız inşallah. Receb ile başlayan manevi atmosferi Şaban’da da fırsat bilerek tavır, davranış ve amellerimizi gözden geçirmeli, eksikliklerimizi, hatalarımızı tesbit ederek zikir, tevbe, istiğfar, ibadet ve azimle bunları telafi yoluna gitmeliyiz. Gücümüz nisbetinde bu ayda Resulullah’ın (sav) sünnetine uyarak bolca oruç tutalım. Akraba, komşu, arkadaş ziyaretlerini sıklaştıralım. Fakir, kimsesiz, yaşlı ve hastaların müşküllerini gidermeye çalışalım. Gerek ülke içerisinde gerekse dünyanın sair yerlerinde zalim ve kâfirlerin zulüm ve baskıları altında muzdarip Müslüman kardeşlerimizin hallerini sürekli olarak hatırlamalı ve hal çareleri için bize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışmalıyız. Hiç bir şey yapamazsak bile kendileri için dua edelim. Müslümanların birlik ve bütünlüğü için duayla beraber kendi muhitimizde bunu sağlayacak müsbet tavır, düşünce ve yaklaşımlar sergilemeliyiz… Allah’a (cc) emanet olunuz. Kerim Yararlı |