Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

İMANIN SALTANATA DİRENİŞ GÜNÜ: AŞURA / KERİM YARARLI

Bismillahirrahmanirrahim

İbnu Abbâs (ra) anlatıyor: "Resûlullah (sav) Medine'ye gelince, Yahudileri Aşûra günü oruç tutar gördü. Onlara: "Bu da ne, (niçin oruç tutuyorsunuz)?" diye sordu. "Bu, sâlih (hayırlı) bir gündür. Allah, o günde Benî İsrâil'i düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Hz. Musa o gün oruç tuttu" dediler. Resûlullah (sav): "Ben Musa'ya sizden daha layığım" buyurup o gün oruç tuttu ve Müslümanlara da tutmalarını emretti." (Buharî, Müslim)

Aşura; Muharrem Ayı’nın 10. günüdür. Hadis-i şeriflerden anlaşıldığı üzere Aşura eski tarihlerden beri bilinen ve yâd edilen bir gündür. Yahudiler Aşura’yı Hz. Musa’nın ve İsrailoğullarının Firavun’un zulmünden kurtulduğu, Firavun ve askerlerinin suda boğulduğu gün olarak kabul eder ve o gün oruç tutarlar. Aşura ile ilgili diğer iki hadisi şerif meali de şöyle:

İbn-i Abbâs der ki, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Ben, gelecek yıl sağ olursam, (Muharrem’in) dokuzuncu gününü de oruçlu geçireceğim” (Müslim, İbni Mace, Ahmed)

Katâde (ra) anlatıyor: "Resûlullah (sav) buyurdular ki: "Aşûra orucunun önceki yılın günahlarına kefaret olacağını Allah(ın rahmetin)den umarım." (Tirmizî)

Muteber rivayetlere dayanmayan fakat çeşitli kaynaklarda geçen ve Aşura günü vaki olduğu kabul edilen birçok olay vardır. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Hz. Âdem’in tövbesinin kabul edilmesi, Hz. Nûh’un gemisinin Cudi dağına oturması, İbrâhîm aleyhisselâmın Nemrûdun ateşinden kurtarılışı, Hz. Yakub'un oğlu Hz. Yusuf'a kavuşması, Hz. Mûsâ ve İsrâil oğulları’nın Firavun’un zulmünden kurtulmaları, Hz. Yûnus’un balığın karnından çıkarılması, Eyyûb aleyhisselâmın hastalıkdan kurtulması…

Kerbela Vahşeti

Günümüzde Aşura denilince akla ilk gelen olay Kerbela katliamıdır. Aşura, Peygamberimiz’in (sav) torunu, cennet gençlerinin efendisi Hz. Hüseyin’in (ra) Hicri 61 yılının 10 Muharrem günü, Kerbela şehrinde başında Yezid b. Muaviye’nin bulunduğu Emevi sultasının askeri birlikleri tarafından 72 yareniyle birlikte hunharca şehid edildiği gündür. Hz. Hüseyin’in gelecekte şehid edileceği ile ilgili rivayetler tarih kitaplarında şöyle geçmektedir:

“Peygamberimizin zevcesi Hz. Ümmü Seleme (r.anh) der ki: “Resûlulâh (sav) bir gün, yanı üzerine yattı. Kaygılı ve üzüntülü olarak uyandı. Sonra, uyudu. Yine kaygılı ve üzüntülü olarak uyandı. Yine uyudu. Sonra, uyandı. Avucunda, kırmızı bir toprak bulunuyor ve onu öpüyordu! “Nedir bu?” diye sordum. “Hüseyin için, Cebrail, bunun Irak toprağında öldürüleceğini bana haber verdi. Bu da, oranın toprağıdır!” buyurdu.

Hz. Hüseyin'in şehid edileceği yerden Cebrail'in getirdiği toprağın, Kerbelâ toprağı olduğu, Peygamberimizin, bu yeri “Kerb'u belâ (tasa, üzüntü)” diye vasıfladığı da, rivayet edilir.

Enes b. Mâlik'ten rivayet edildiğine göre de: Melek, Rabbinden izin alarak Peygamber Aleyhisselâm'ın yanına gelir. Peygamber Aleyhisselâm “Ey Ümmü Seleme! Kapıyı, üzerimize kapa, yanımıza, kimseyi bırakma!” buyurur.

O sırada, Hz. Hüseyin, koşarak kapıya gelir. Hz. Ümmü Seleme, onu, içeri bırakmaz. Fakat Hz. Hüseyin, kapıyı zorlayıp içeri dalar. Kendisini, Peygamberimizin kucağına atar.

Peygamberimiz, onu, boynuna, omuzuna alır, öper, sever. Melek, Peygamberimize “Onu, çok mu seversin?” diye sorar. Peygamberimiz “Evet!”  buyurur. Melek “İyi amma, ümmetin, Onu öldürecektir!” der. Peygamberimiz “Demek, Onu öldürecek olanlar, Mü'minler ha?!” buyurur. Cebrail “Evet! İstersen, Onun öldürüleceği yeri de, Sana göstereyim?” der. Peygamberimiz “Olur!” deyince, Melek, getirdiği bir avuç ıslak, kızıl toprağı Peygamberimize gösterir. Hz. Ümmü Seleme de, onu, alıp elbisesinin eteğine koyar.

Başka rivayete göre; Peygamberimiz, Hz. Ümmü Seleme'ye toprağı verirken “Bu toprak, kan haline gelince, Hüseyin, şehid edilir!” buyurur. Hz. Ümmü Seleme, onu, sırça bir çanak içinde yanında saklar. Hz. Hüseyin'in şehid edildiği gün, toprağın kan haline geldiğini görür.

Peygamberimizin bu husustaki ihbar ve müşahadeleri, vefatlarından elli yıl sonra, Hicretin 61. yılında Kerbelâda cereyan eden fâcia ile gerçekleşmiştir.”  (M. Asım Köksal, İslam Tarihi - Hz. Hüseyin ve Kerbela Faciası)

Ehl-i Beyt ile Emevi mücadelesi Hz. Ali (ra) ile Muaviye dönemine dayanır. Hz. Ali (ra) şehid edildikten sonra hilafet görevi Hz. Hasan’a (ra) verilir. Hz. Hasan (ra), hilafet görevini ümmetin maslahatı için daha önceden babası Hz. Ali (ra) ile çekişmeye giren Muaviye’ye devreder. Muaviye hilafet müessesesini saltanata dönüştürmüş, ölmeden önce de bu saltanatını oğlu Yezid’e devretmiştir. Muaviye öldükten sonra oğlu Yezid İslam beldelerinden bey’at toplamaya başlar. Hz. Hüseyin (ra) kendisine bey’at etmez. İlk etapta ailesiyle birlikte iskân ettiği Medine’den Mekke’ye gider. Bu arada Küfeliler mektup üzerine mektup göndererek kendisine bey’at etmek üzere Küfe’ye gelmesini ısrarla isterler. Hz. Hüseyin (ra) bu fırsatı değerlendirerek Dedesinin (sav) hilafet mirasını saltanata dönüştüren Emevi hanedanından bu emaneti alıp asıl hüviyetine kavuşturmak amacıyla ailesi ve yarenleriyle birlikte Irak’ın Küfe Şehri’ne doğru hareket eder. Seçkin bazı sahabeler ve yakın dostları Hz. Hüseyin’in (ra) Küfe’ye gitmesini uygun görmemiş, Küfe halkının kendisine yâr olmayacağını söyleyerek onu bu kararından vazgeçirmek istemişlerdir. Ancak Hz. Hüseyin, rivayetlere göre rüyasında Dedesi Hz. Peygamber’den (sav) Küfe’ye gitme yönünde aldığı işareti de ilham alarak kararından vazgeçmeyip yoluna devam eder. Oysa Küfe’nin korkak ve dönek halkı verdikleri sözden çark etmiş, Hz. Hüseyin (ra) tarafından daha önce gönderilmiş olan Müslim b. Akil’e (ra) sahip çıkamamış ve onun şehid edilmesine seyirci kalmışlardı. İmam Hüseyin (ra) sözkonusu acı haberi Küfe yolundayken alır ancak yolundan dönmez ve Kerbela mıntıkasına kadar yol alır. Burada Yezid’in ordusu tarafından kuşatılır. Bir süre devam eden anlaşma yolundaki çabalardan bir sonuç alınamayınca savaş başlar. Emevi Saltanatı askerleri acımasızca bu mubarek topluluğa saldırırlar. Gözü dönmüş askerler 72 kişiyi şehid ettikten sonra Hz. Hüseyin’i (ra) de şehid ederler ve mubarek başını gövdesinden ayırırlar. 57 yaşındaki bu mubarek vücutta otuz üç mızrak yarası ile otuz dört kılıç yarası tesbit edilmiştir. Savaş öncesi ve sonrası ehl-i beyt kadın ve çocuklarına yapılan zulüm, çektirilen çile ve ızdırap da yürekleri parçalayan ayrı bir kara sayfadır.

Kerbela; Peygamber torunu ile fasık Yezid’in, hidayet ile dalaletin, adalet ile zulmün, hilafet ile saltanatın, ahiret âşıkları ile dünyaperestlerin, sıddıklar ile döneklerin, yürekliler ile korkakların, Ehli Beyt âşıkları ile çanak yalayıcılarının, İslam fedaileri ile dinini dünyasına değişenlerin… savaşıdır.

Kerbela; Hz. Hüseyin’in (ra) “Heyhat minne-zzilleh!” (Zillet bizden uzaktır!) mubarek sözünün ispatlandığı er meydanıdır.

“Kullu yewmin Aşura, kullu erdin Kerbela!” (Her gün Aşura, her yer Kerbela!) şiarı çağımızda gerçekleşen İran İslam İnkılâbı başta olmak üzere bütün İslami mücadeleler için ilham kaynağı olmuştur.

Hz. Hüseyin’in Kerbela’da sergilemiş olduğu kıyamda ve 72 yareniyle birlikte şehid olmasında daha yazamadığımız birçok hikmet ve mesaj vardır. Bu mesajların en önemlilerinden biri de; Peygamber torunu mubarek zatın, Allah’ın hükümlerinin rafa kaldırıldığı, şehvet sapkını ve sarhoş bir yaratığın hilafet makamına oturduğu, Müslümanların hileli yollar ve güç kullanılarak korkutulup sindirildiği bir zamanda, az bir sayıyla binlerce kişilik ordunun karşısında kıyam etmesinde yatmaktadır. Evet, adeta göre göre ölüme doğru yürüyerek hakkın batıl karşısındaki kararlılık ve dik duruşunu temsil etmiş, zalimlerle çarpışmıştır. Bununla, kıyamete kadar zalimlere karşı mücadelenin meşalesini yakmış, bu uğurda nice İslam fedailerinin yetişmesine öncülük etmiştir. Zillet altında yaşamaktansa izzetli bir şekilde Allah (cc) yolunda ölmeyi tüm nesillere ders olarak vermiştir.

Biz Müslümanlar olarak bir yandan Tasua günü(Muharrem’in 9. günü) ile Aşura’yı oruçlu geçirerek Hz. Peygamber’in (sav) sünnetini yerine getirecek, bir yandan da Peygamber torunu Hz. Hüseyin (ra) ve yarenlerinin katliamını hatırlayarak, ağlayarak kendimize gerekli dersleri çıkarmaya çalışacağız inşallah. Bu vesile ile Hz. Hüseyin’i (ra), yarenlerini ve tüm aile efradını rahmetle; zalim, facir ve fasıkları da nefretle yâd ediyoruz.

Allah’a (cc) emanet olunuz.

Kerim Yararlı

Diger Basliklar
   MÜSLÜMAN KARDEŞİNİN KANINI DÖKEBİLİR Mİ?
   İSLAM KARDEŞLİĞİNİN BİZLERE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUKLAR
   İSLAM KARDEŞLİĞİ
   MUHARREM VE AŞÛRA
   KUTSAL ÇAĞRIYA İCABETİN ADI: HAC
   MUBAREK RAMAZAN'IN ZİRVE NOKTASI: KADİR GECESİ
   BİR RAMAZAN'A DAHA KAVUŞTUK ELHAMDULİLLAH!..
   AMELLERİN RABBE YÜKSELDİĞİ AY: ŞABAN
   MİRAC KANDİLİ'NE KAVUŞTURANA HAMD OLSUN...
   MUBAREK ÜÇ AYLARA GİRDİK...
   İMANIN SALTANATA DİRENİŞ GÜNÜ: AŞURA / KERİM YARARLI
   İSLAM ÂLEMİNİN HİCRİ YILBAŞI MUBAREK OLSUN / KERİM YARARLI
   HAC 2 - HAC NASIL YAPILIR / KERİM YARARLI
   HAC 1 - MUBAREK BELDEYE YÖNELİŞ / KERİM YARARLI
   BİN AYDAN HAYIRLI MUBAREK GECE: LEYLE-İ KADR / KERİM YARARLI
   MERHABA RAHMET, MAĞFİRET VE KURTULUŞ AYI RAMAZAN! / KERİM YARARLI
   BERAAT GECESİ / KERİM YARARLI
   ŞEHRULLÂH-İ MUAZZAM: ŞABAN / KERİM YARARLI
   İKİNCİ BİR LEYLE-İ KADİR: MÎRAC… / KERİM YARARLI
   MUBAREK ÜÇ AYLARIN BAŞI RECEB…/ KERİM YARARLI
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git