Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

İRAN'I KUŞATAN OLAYLAR / M. EMİN ÇELİK

İran, 12 Haziran’da tarihinin en renkli seçimlerini yaşadı. Sokakları ve basını çok iyi kullanan adaylar kendilerini halka ifade etmek için birçok yönteme başvurdular. Ancak İran’da seçimin kaderi adayların televizyon münazaralarının neticesinde büyük ölçüde değişikliğe uğradı. Basın alanında ve sokaktaki propagandalarda önde olan ve halkı büyük ölçüde etkileyen adaylardan Mir Hüseyin Musevi, milyonların kilitlendiği münazarada Mahmut Ahmedinecat karşısında yeterli performansı sağlayamadı. Halkın dilini çok iyi bilen, sade yaşamı ve hal diliyle İran halkını etkileyebilen Ahmedinecat’ın bir buçuk saatlik münazaradaki tutumu aylardır süregelen ve Musevi’yi kamuoyu araştırmalarında üstün gösteren ortamı birden bire değiştirip bütün hesapları altüst etti.

Eski cumhurbaşkanlarından Haşimi Rafsancani ve Hatemi’den destek alan Mir Hüseyin Musevi, seçim propagandalarına en fazla para harcayan aday olarak mutlak surette seçimi kazanmaya şartlanmıştı. Kazanmama gibi ihtimallerin yüzde birinin bile yanından geçmek istemiyordu. Seçim günü sandıkların kapanmasından birkaç dakika sonra zaferini ilan eden Mir Hüseyin Musevi, İran halkına çağrıda bulunarak büyük kutlamalara hazırlıklı olmalarını istedi. Ancak bu zafer ilanının üzerinden henüz bir saat geçmeden İran televizyonu sayılan sandıklarda Ahmedinecat’ın büyük farkla önde olduğunu duyurunca Musevi’nin ve taraftarlarının bütün hesapları altüst olmuştu.

Musevi’nin, yurt dışından ulaşan seçim sonuçlarını ve Kuzey Tahran sandıklarını dikkate alarak zaferini ilan ettiği rivayet edilmektedir. Zengin kesimlerin oturduğu Kuzey Tahran’da Ahmedinecat’ın oyları oldukça azdı. Birkaç yüz bini bulan Kuzey Tahran oylarıyla 45 milyonluk ülke oylarını mukayese hesap hatasına götürdüğünden, Musevi bilerek veya bilmeyerek böyle hataya kürek sallamıştı.

Bütün sandıkların açılmasıyla ülkedeki 30 eyaletten 28’inde Ahmedicenat birinciydi. Tahran’ın merkezinde Musavi birinciliği ele geçirirken, Tahran’a bağlı ilçelerden gelen sonuçların toplamıyla yine başkentte Ahmedinecat birinciliği elde etmişti. Ayrıca Kürtlerle Azerilerin birlikte yaşadığı Batı Azarbeycan ve Pakistan sınırındaki Sistan-u Belucistan eyaletinde Musavi az farkla rakibini geçebilmişti. Musevi’nin memleketi Doğu Azarbaycan eyaletinde yani Tebriz’de Ahmedinecat büyük farkla ipi göğüslemişti.

Ülke çapında Ahmedinecat rakibi Musevi’den 11.254.672 daha fazla oy almıştı. Bu büyük oran karşısında şok olan Musavi ve taraftarları, seçimlerde bu denli büyük bir yolsuzluğun olmadığını çok iyi biliyorlardı. Ancak bu sonucu bir türlü kabullenmek istemiyorlardı. Şu anda ülkenin güçlü şahsiyetlerinden olan ve bazı üst görevleri elinde bulunduran Rafsancani, eski cumhurbaşkanlarından Hatemi, zengin kesimler ve ulemadan da bazılarının desteğini arkasına alan Musevi, ülkeyi ciddi bir baskının eşiğine getirerek zorla seçimi iptal ettirmeyi ve rejimin üzerinde ciddi bir psikolojik baskı oluşturup yeni bir seçime zorlamayı hedeflemektedir. Yanlışlıkların önüne geçme amacıyla başta İran İslam Cumhuriyeti rehberi olmak üzere birçok yetkili yeterince esnek davranmaya çalışıyordu. Bu esneklik karşısında daha fazla şahlanan Musevi, halkı sokaklara çağırdı. Rejime yıllardır düşmanlık yapan güçler için iyi bir fırsat doğmuştu. Kalabalığın içerisine sızan rejim muhalifleri kışkırtıcı eylemler yapmaya, halkın mallarına saldırmaya başladılar.

Bu arada 30 yıldır İslami devrimi yapmış ve halkıyla bütünleşmiş bir sistemin yıkılması hayalleriyle yaşayan ABD ve bazı Avrupa ülkeleri sokaktaki gençleri kışkırtmaya,  halkın malına ve canına tecavüz eden saldırganları özgürlük kahramanları olarak sunmaya başladılar. Gürcistan gibi kadife devrimine hazırlanmış iç ve dış muhalifler, çehrelerinin rengini belli etmekle İran halkının düşmanı olduklarını yansıttıkları gibi, bu güne kadar büyük bedeller ödeyen İran’ın Müslüman halkını henüz tanımadıklarını da ortaya koyuyorlardı.

Aslında İran halkını tanımak için İran İslam Cumhuriyeti rehberinin seçimden bir hafta sonra Tahran’da kıldırdığı Cuma namazını inceleme sanırım yeterli olacak. Yüz binlerin Tahran caddelerini doldurarak iştirak ettiği Cuma namazı bir nevi seçimin çok geniş bir kritiğini oluşturuyordu. Hutbesinde Müslüman İran halkına seslenen İran İslam İnkılâbı rehberi, iç ve dış düşmanların yoğun propagandalarına ve engelleme faaliyetlerine rağmen % 85 katılımdan dolayı halka teşekkür etti. Ardından siyasilere seslenen Ayetullah Hamaney, seçim ve sonrasında siyasilerin bazı yanlışlıklar yaptığını dile getirip, düşmanın oyununa gelmemeleri ve basiretli olmaları konusunda bütün siyasileri uyardı. Ayrıca hak arama yolunun sokakta gösteri yapıp insanların malına ve canına saldırma şeklinde olamayacağını ifade ederek, seçimle ilgili şüphesi olanların kanun çerçevesinde sorunlarını halletmelerini istedi. Ardından İslam inkılâbının düşmanlarına seslenen Ayetullah Hamaney, Batı ülkelerinin özgürlük ve demokrasi adıyla İslam dünyasına katliam ve soykırımdan başka bir şey getirmediğini, İran’ın Müslüman halkının insanlık ve İslam düşmanı bu güçlerin oyunlarına gelmeyeceğini dile getirdi. Ayrıca siyasilere kesin ve net mesajlar veren Ayetullah Hamaney, bazılarının kanunların dışına çıkarak işi kaşımaya devam etmeleri durumunda bir kere daha kürsüye çıkıp daha açık ve farklı şekilde konuşacağını dile getirip kanunların dışına çıkan tarafları ciddi şekilde uyardı.

İran İslam devrimi, Müslüman İran halkı tarafından gerçekleştirilen bir halk devrimiydi. Bugün de içte ve dışta düşmanlarının yoğun faaliyetlerine rağmen İran’ın Müslüman halkı et ve kemik haline geldiği İslami rejime tamamıyla sahip çıkmaktadır. Üç beş siyasinin halkı farklı mesirlere çekme uğraşıları toplumsal bir boyut kazanamadığı gibi, müspet bir sonuç da doğuramamaktadır. Başından beri İslam’dan ve İslam cumhuriyetinden hoşlanmayan çok küçük bir azınlık, 30 yıldır gördükleri rüyalarıyla arzuladıkları karışık ve puslu ortamı seçimden sonra nispeten yakalamış, bu ortamdan faydalanmak için son kozlarını oynayıp Batıdaki destekçilerinin de yardımıyla meydanlara inmeye başlamışlardı. İran’ın dıştaki düşmanlarıyla irtibatlı bu azınlığın İslam cumhuriyetine darbe vurmak için fırsat kolladığı İranlı yetkililer tarafından yıllardır bilinen bir durumdu.

Yıllarca İslam cumhuriyetinde önemli koltukları işgal eden ve büyük hizmetlerde bulunan bazı siyasilerin kudret aşkıyla tutuşmaları ve düşmanlarının ekmeğine yağ sürerek halkı sokaklara indirmeleri İranlıların pek çoğunun halen de anlamını bulamadığı bir muamma olarak ortadadır. Hareketlerinde İslami sloganlar kullanan ve konuşmalarına ayet ve hadislerle başlayan, taraftarlarının geceleri caddelerde tekbirler getirerek hareket etmelerini isteyen bu şahıslar, diğer taraftan İran’ın Müslüman halkının 30 yıllık düşmanları tarafından alkışlanmakta, büyük kahramanlar ve özgürlük savaşçıları olarak adlandırılmaktadır. Oysa 30 yıldır emperyalizme karşı duran Müslüman İran halkı, bütün bunların birer oyundan ibaret olduğunu, emperyalist güçlerin hiçbir zaman kendilerinin hayrını istemeyeceklerini çok iyi bildiklerinden bu tiplere pirim vermemektedir. Bu arada İslam Cumhuriyeti varlığını sürdürmeye devam ederken, gözlerini bürüyen kudret hırsından dolayı insanları sokaklara döken ve terörist grupların bu ortamdan faydalanarak halkın malına ve canına tecavüzlerine seyirci kalanlar, İran’ın Müslüman halkının önünde bütün itibarlarını yitirirken, bu işin asıl kaybedenleri ise halktan canını ve malını yitirenlerdir. Ancak İslam düşmanlarıyla aynı safta yer alanlar tarihin hiçbir döneminde muvaffak olmadıkları gibi bugün de muvaffak olamayacak ve tarih tarafından hiçbir zaman hayırla yâd edilmeyeceklerdir.

 

M. EMİN ÇELİK

Diger Basliklar
   DİKTATÖR ARAP REJİMLERİ / (ÇEVİRİ)
   ALMANYA'DAKİ 8 CİNAYET!
   RESİMLERLE BERLİN KUDÜS GÜNÜ YÜRÜYÜŞÜ
   BAŞBAĞLAR KATLİYAMI İÇİN TAZİYE / HACI SALİM YAŞASIN
   İSLAM DAVASI ŞEHİTLERİ: SEYYİT MUHAMMED BEHEŞTİ / M. CELAL MÜCAHİD
   SUSA CAMİİ ŞEHİTLERİNİ HASRET VE MİNNETLE ANIYORUZ / HACI SALİM YAŞASIN
   İRAN'I KUŞATAN OLAYLAR / M. EMİN ÇELİK
   İSLAM DAVASI ŞEHİTLERİ: DR. MUSTAFA ÇAMRAN / M. CELAL MÜCAHİD
   TAHRAN'DAN SEÇİMİN NABZI -2- / M. EMİN ÇELİK
   TAHRAN'DAN SEÇİMİN NABZI / MEHMET EMİN ÇELİK
   HANGİ MİLLETLERİN TEŞKİLATI? / SÜLEYMAN GÜNEŞ (ÇEVİRİ)
   MEZHEP VE HADİS İMAMLARI : İMAM ZEYD (H.80−122, M.699−740) / HC. AHMET ÇELİK
   İSLAM DAVASI ŞEHİTLERİ: ŞEHİD ABDÜLAZİZ RANTİSİ / M. CELAL MÜCAHİD
   KÜRD ULUSAL KONFERANSI VE MÜSLÜMAN KÜRD HALKIMIZI BEKLEYEN MÜSTAKBEL TEHLİKELER
   HİZBULLAH / YAVUZ DELAL (ALINTI MAKALE)
   HALEPÇE ÖLÜM SESSİZLİĞİNDE / SÜLEYMAN GÜNEŞ (ÇEVİRİ)
   SİYONİST TOPLUMUN İDEOLOJİSİ / SÜLEYMAN GÜNEŞ (ÇEVİRİ)
   ARAP REJİMLERİNİN YÖNETİCİLERİ GAZZE’DEN DERS ALDILAR MI? / AHMET DAĞCI (ÇEVİRİ)
   MEŞAL VE HAMANEİ DÜŞMAN ÇATLATTI / ALINTI HABER
   GAZZE’Yi DÜNYAYA KiM GÖSTERECEK? / SÜLEYMAN GÜNEŞ (ÇEVİRİ)
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git