Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

EHUD BARAK TÜRKİYE’DE! SİLAH SATMAKTAKİ BU İŞTAH NİYE? (HABER YORUM)
Siyonist savunma bakanı Türkiye’de! Anlaşılan sızmak ve İran’a karşı cephe oluşturmak için iyi bir bahaneleri var. Ne de olsa TC “terörle mücadele” ediyor. Siyonistler ve ABD birlikte TC’ye yardım ediyorlar. Buna kargalar bile güler. Adama sormazlar mı mademki terörle mücadele ediyorsun İran’a karşı PJAK güçlerini sıvazlaman ne oluyor?

İsrail ve ABD’nin tek hesabı bölgede İran’a karşı bir cephe oluşturmak ve İslami yapılanmaların güçlenmesinin önüne geçmektir. Bunun için de değişik bahanelerle birçok ülkeye sızmaktadırlar. Tıpkı TC’ye sızdıkları gibi.

Gazze halkı zulüm altında inlerken TC’nin Siyonist bakanı ağırlaması da ayrı bir utanç olsa gerek. Ne gariptir ki bu da AKP hükümetine yaptırılıyor. Yoksa oların da mı bundan bir rahatsızlığı yok?

Bayram değil seyran değil. Siyonistlerin bu TC aşkı nereden geldi diyorsanız, İbrahim Karagül biraz irdelemiş buyurun okumaya…

ABD füzelerinin İran sınırında ne işi var? İbrahim Karagül Yeni şafak 14 Şub. 08

İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın iki günlük Türkiye ziyareti hem içeriği hem de zamanlaması açısından son derece dikkat çekici. Kuzey Irak'taki PKK kamplarına yönelik askeri harekât çerçevesinde gereken casus uçakları ve benzer askeri alımlar, uydu istihbarat alış verişi, daha önceki askeri anlaşmalarla ilgili yükümlülükler ilk bilinenler.

Kabaca “silah satmaya çalışmak” olarak görülen ziyaret, hem bölgeyi hem de dünyayı ilgilendiren önemli gelişmeleri de içeriyor. Türkiye'nin bölgesel ko-numlanmasına ciddi etkileri olacak, ABD ve Avrupa'ya yönelik tehditleri savuş-turmaya yönelik roller yükleyecek bir durum var ortada. Tabii bütün bunlar Barak'ın ziyaretiyle sınırlı değil. Ziyaret, geniş anlamda bölgesel pozisyon belirle-menin, yeni küresel denklemin şekillenmesi çalışmalarının sadece bir ayağı.

Ankara'nın nükleer çalışmaları, hava savunma sistemi arayışları, Ortadoğu'da etkinliğini artırma çabaları Türkiye ile İsrail arasında askeri ihaleler kapısını yeniden açarken ABD'nin küresel güvenlik konusundaki tezleri için de fırsatlar sunuyor. İsrail başta Arrow olmak üzere Türkiye'ye füze sistemleri satmaya çalışıyor. ABD ise, Avrupa'daki yeni müttefikleri olan Polonya ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkelere kurmaya hazırlandığı füze kalkanının bir ayağını da Türkiye'ye kurmayı planlıyor. ABD piyasayı açıyor İsrail satıyor. Ne güzel ortaklık!

Füze kalkanı konusundaki tartışmalar, ABD ile Rusya ve bazı ülkeler arasında ciddi tartışmalara sebep oldu, oluyor da. Bu yüzden de, tartışmalar “yeni Soğuk Savaş” olarak tanımlanır oldu. ABD'nin Doğu Avrupa ülkelerini silahlandırması, Karadeniz'in kuzeyinden Orta Asya içlerine kadar Rusya ve Çin'e karşı yeni bir güvenlik kuşağı oluşturması Moskova ve Pekin'in şiddetli tepkilerine yol açıyor. Bu kuşakta Türkiye ve Azerbaycan önemli yer tutuyor. Ancak bu iki ülkenin pozisyonu, her ne kadar kendileri için öyle olmasa da, ABD ve Batı için İran'ı dizginleme arayışı olarak ele alınıyor.

Çünkü ABD için Rusya ve Çin'i dizginlemek ne kadar önemliyse, ABD ve İsrail için İran'ı durdurmak da o kadar hayati bir konu. Bu amaçla ısrarla Türkiye'yi cepheye çekmeye çalışıyorlar. Füze sistemlerinin İran sınırına yakın bölgelere kurulmak istenmesi, Azerbaycan'ın bu amaçla donatılması birer gösterge. Rusya ve Çin'in İran'ı alabildiğine desteklemesi ise bir başka gösterge. Bütün bunlar yeni soğuk savaşın kırılma noktalarını, çatışma çizgilerini belirliyor. Son aylarda yaşadığımız ekonomik kriz ve kavgalara yeni soğuk savaşın etkisi tahmin edilenden çok daha fazla. Bakalım nerede nasıl patlak verecek. Bakalım önümüzdeki yıllarda bu soğuk savaş, iki farklı dünyanın kesişme çizgisinde bulunan Türkiye-İran ilişkilerine nasıl yansıyacak…

Çünkü dünya hızla bloklara ayrılıyor. Askeri, siyasi ve ekonomik alanlarda dehşet verici bir savaş yaşanıyor. Soğuk Savaş döneminden çok daha tehlikeli bölünmelerle yüz yüzeyiz. Gerçekten, o dönemden daha tehlikeli bir nükleer si-lahlanma söz konusu. Bugün Ortadoğu'daki en küçük ülkeler bile nükleer silahlanmaya gidiyor. ABD ekonomisi için felaket senaryoları üretilirken Asya'nın ekonomi ve teknoloji alanında güç kazandığı görülüyor. Dünyanın ağırlık merkezi doğuya kayıyor. Doğu-Batı arasındaki teknoloji, sermaye farkı giderek azalıyor.

Rusya lideri Vladimir Putin'in, geçtiğimiz yılki Münih Güvenlik Zirvesi'nde bu kutuplaşmaya ilişkin sözleri bir aslında bu soğuk savaşı anlatıyordu: “ABD dünyada istediğini yapabileceğini sanıyor; tehlikeli bir biçimde güç kullanıyor. Kimse kendini emniyette hissetmiyor ve nükleer silah edinmek istiyor. Tek kutuplu dünya ne demek? Bu kavramı ne kadar süslerseniz süsleyin, bu dünyada tek bir güç merkezinin, tek bir kuvvetin, tek bir patron olması demek. Bu demokratik değil. Füze kalkanı kurma nedenleri ikna edici değil. Biz de kendi güvenliğimiz için önlem alırız. Bu da silahlanma yarışını başlatır. Dünyanın tek efendisi siz olamazsınız. Bu yönde ısrarınız devam ederse gezegenimiz daha güvenli olmayacağı gibi, eninde sonunda faturayı siz ödersiniz. Son yıllarda ABD politikalarında gözlenen tek kutuplu dünya yaratma çalışmalarını tedirginlikle izliyorum. Bir ülke kendi kurallarını geride kalan dünyaya sanki iç düzeniymiş gibi kabul ettirmeye çalışırsa huzur ve istikrar değil sorun bekleyin. Çağdaş dünyamızda tek efendi fikri mümkün olmadığı gibi kabul edilemez de.”

Baltık denizinde ve kutup bölgelerinde Rusya ile İngiltere arasındaki gövde gösterileri, Pasifik'te Rus savaş uçaklarının ABD deniz filosunu taciz ettiği iddiaları, İran'ı tecrit etme senaryoları, Lübnan'dan Pakistan'a kadar bütün bölgedeki gerilimler hep yeni soğuk savaşın uzantıları. Daha birkaç gün önce, Pakistan'ın Afganistan Büyükelçisi kaçırıldı. Daha da önemlisi Pakistan nükleer bilimcilerden ikisi kaçırıldı. Taliban'ın tek taraflı ateşkes ilen ettiği, İngiltere'nin Taliban unsurlarını eğitmek üzere gizli askeri üsler kurduğu bir dönemde bu kişilere ne olmuş olabilir?

Barak'ın ziyaretinin zamanlaması da çok önemliydi. Çünkü İsrail'in Gazze'ye topyekûn saldırı başlatmaya hazırlandığı günlere denk geldi. “Gazze'yi haritadan silmek” şeklinde ifade edilen saldırı için kararın, ABD'nin “barış amacıyla” düzenlediği Annapolis zirvesinden önce alındığı belirtiliyor. Türkiye ile İsrail arasında Gazze'ye yönelik saldırı ve ambargolar yüzünden yaşanan gerilimin ve İsrail'in Türkiye'ye verdiği notanın üzerinden birkaç hafta bile geçmeden “haritadan silmek” amacıyla büyük saldırı hasırlığı yapılıyor. Tam da bu sırada, saldırılardan sorumlu olan kişi Türkiye'ye geliyor.

Tam da bu ziyaret sırasında Hizbullah komutanlarından İmad Muhniya Suriye'nin başkenti Şam'da bombalı araç saldırısıyla öldürülüyor. Hizbullah saldırıdan açıkça İsrail'i sorumlu tutuyor. Hem Gazze'ye saldırı hazırlığında olan hem Hizbullah'la yeni bir savaşın ön hazırlıklarını yapan İsrail'in savunma bakanı bundan daha elverişli bir dönemde gelemezdi Türkiye'ye! Barak Ankara'da iken başbakanı “Türkiye kesinlikle Filistin konusunda arabuluculuk yapamaz” diye açıklama yapıyordu.
Diger Basliklar
   DİKTATÖR ARAP REJİMLERİ / (ÇEVİRİ)
   ALMANYA'DAKİ 8 CİNAYET!
   RESİMLERLE BERLİN KUDÜS GÜNÜ YÜRÜYÜŞÜ
   BAŞBAĞLAR KATLİYAMI İÇİN TAZİYE / HACI SALİM YAŞASIN
   İSLAM DAVASI ŞEHİTLERİ: SEYYİT MUHAMMED BEHEŞTİ / M. CELAL MÜCAHİD
   SUSA CAMİİ ŞEHİTLERİNİ HASRET VE MİNNETLE ANIYORUZ / HACI SALİM YAŞASIN
   İRAN'I KUŞATAN OLAYLAR / M. EMİN ÇELİK
   İSLAM DAVASI ŞEHİTLERİ: DR. MUSTAFA ÇAMRAN / M. CELAL MÜCAHİD
   TAHRAN'DAN SEÇİMİN NABZI -2- / M. EMİN ÇELİK
   TAHRAN'DAN SEÇİMİN NABZI / MEHMET EMİN ÇELİK
   HANGİ MİLLETLERİN TEŞKİLATI? / SÜLEYMAN GÜNEŞ (ÇEVİRİ)
   MEZHEP VE HADİS İMAMLARI : İMAM ZEYD (H.80−122, M.699−740) / HC. AHMET ÇELİK
   İSLAM DAVASI ŞEHİTLERİ: ŞEHİD ABDÜLAZİZ RANTİSİ / M. CELAL MÜCAHİD
   KÜRD ULUSAL KONFERANSI VE MÜSLÜMAN KÜRD HALKIMIZI BEKLEYEN MÜSTAKBEL TEHLİKELER
   HİZBULLAH / YAVUZ DELAL (ALINTI MAKALE)
   HALEPÇE ÖLÜM SESSİZLİĞİNDE / SÜLEYMAN GÜNEŞ (ÇEVİRİ)
   SİYONİST TOPLUMUN İDEOLOJİSİ / SÜLEYMAN GÜNEŞ (ÇEVİRİ)
   ARAP REJİMLERİNİN YÖNETİCİLERİ GAZZE’DEN DERS ALDILAR MI? / AHMET DAĞCI (ÇEVİRİ)
   MEŞAL VE HAMANEİ DÜŞMAN ÇATLATTI / ALINTI HABER
   GAZZE’Yi DÜNYAYA KiM GÖSTERECEK? / SÜLEYMAN GÜNEŞ (ÇEVİRİ)
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git