Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

TC VE PKK'NIN KUYRUK ACISI

CMK’ un 102. madde değişikliğinin yürürlüğe girmesiyle tutukluluk süresi on yılı aşan ve cezası kesinleşmeyenler tahliye edildi. Bu madde değişikliğinden birkaç Hizbullah tutuklusu da tahliye edilince bir anda Hizbullah gündeme oturtuldu.

Hizbullah tahliyeleri üzerinden, Müslümanlara karşı medya, yargı, siyaset, polis… Var güçleri ile saldırıya geçti. Birbirleriyle yarışırcasına halkımızın teveccüh ve sevgisini kırmak için Hizbullah hakkında düzmece, aslı astarı olmayan ve asla Hizbullah’ın karakteri ile bağdaşmayan konular haberleştirilerek piyasaya sunuldu. Polis merkezlerinde hazırlanan düzmece haberler Medyaya servis edildi. Medya da bu haberleri yayınlayarak polisin baskın ve operasyonlarına zemin hazırladı. Bu şekilde polis ve medya işbirliği ile yalan, iftira ve gerçek olmayan haberler yayınlanarak operasyonlara yol açıldı. Polis, terörist bir grubu basar gibi amaçları Kemalist rejim yüzünden açlık ve sefalet çeken fakir fukaraya yardım etmek olan İslami sivil toplum kuruluşlarının binalarına, depolarına, gönüllülerinin evlerine, gazete, dergi ve yayın evlerine baskınlar yaptı. Polis bu operasyonlarda yakalanan şahıslara yönelik düzmece ve uyduruk ifadeler hazırlayarak bu şahısları muzaffer asker edasıyla mahkemelere sevk etti. Mahkemeler polisin hazırlamış olduğu düzmece ve uyduruk ifadeleri delil kabul ederek Ala Turka usulü ile delilsiz, mesnetsiz ve hukuka aykırı olarak hükmünü vererek bir sürü insan zindana atıldı. Bu hukuksuz ve yargısız infazları ile Ala Turka mahkemeleri bir daha İstiklal mahkemeleri ve engizisyon mahkemelerini bize hatırlattı. Zaten Ala Turka adaleti Müslümanlar söz konusu olunca hemen İstiklal mahkemelerinin fonksiyonunu icra eder.

Medya, yargı, siyaset ve polis Hizbullah’ı öyle acayip bir çehre ile gündeme getiriyorlar ki bilmeyen ilkeleri, kuralları amaç ve hedefleri olmayan aşiret kanunları ile hareket eden ucube ve acayip bir hareket zanneder.

Hizbullah’ın gizli saklı neyi varsa arşivindeydi ve o arşiv de 17 Ocak 2000 tarihinde Rehber Hüseyin’in şehit düştüğü büyük operasyonda bir kısmı imha edildi, bir kısmı da devletin eline geçti. Eğer Hizbullah arşivinde Hizbullah aleyhinde kullanılabilecek bir tane belge bile olsaydı Kemalist devlet, Hizbullah’ı karalamak, yıpratmak ve şaibeli göstermek için bu belgeyi kullanırdı. Fakat yoktur. Ama Hizbullah arşivinde devletle ilgili belgeler, doküman ve kasetlerde devletin yüzü o kadar kara, kirli ve çirkef bir haldedir ki bir gün bunlar yayınlanırsa toplum bir kez daha rejimi lanetler. Zaten devletin korktuğu da budur. Bundan dolayı devlet, Hizbullah arşivini yayınlamaya yanaşmıyor. Yayınlasa devletin birçok karanlık ilişkisi ortaya çıkacaktır. Çünkü bu belge, doküman ve kasetlerin hepsi kelime kelimesine gerçektir. Hizbullah’ın yakaladıkları devletin Mit, istihbarat teşkilatı ve Jitem gibi servislerinde çalışan muhbir ve elemanlarının sorgulanmaları neticesinde oluşan belgelerdir. Bu elemanların verdikleri ifadelere göre devlet Kürdistan’da muhalif örgütlenmelere karşı özellikle halkımıza ve Hizbullah’a karşı birçok insanlık dışı faaliyetler içine girmiş, Mit, Jitem, polis ve asker bu ifsat faaliyetleri devletin imkanlarını kullanarak yapmıştır.

Devletin resmi ve gayri resmi oluşumlarının genelde Müslüman Kürd halkına özelde ise Hizbullah hareketine karşı yaptıkları faaliyetler ortada dururken ve bunlar belgelerle sabit iken bir mitçi ve bir asker tasmağının kalkıp Hizbullah ve Rehberi Hüseyin Velioğlunun adını cinayet şebekesi Jitem ile beraber anması zırvadan başka bir şey değildir. Bu zırvaları delil kabul ederek bunlar üzerinde Hizbullah hakkında analiz yapanların analizleri de zırvadan öteye geçmemektedir..

Devletin derini, miti veya jitemi değil Hizbullah’ı kurma Rehber Hüseyin’in eline su dökemezler ve ayakkabını düzeltecek değere sahip bile değildirler. Devletin derini, miti ve jitemi gibi servislerin kötülük ve ifsattan başka temiz bir sicili var mıdır? TC’nin bu tür oluşumlarının amacı muhalif örgütlenmelere karşı kontra eylemlerde bulunmak ve toplumu ifsada sürüklemekten başka bir şey değildir. Bu tür oluşumlar İfsadi faaliyetlerini iyi becerirler. TC’nin Kürdistan’daki bu karanlık ve ifsadi oluşumlarının faaliyetlerini bilmeyen yoktur. Halkımızın Mit, polis istihbaratı ve Jitem gibi örgütlenmelere karşı bilinç ve duyarlılık düzeyi eskisinden çok daha gelişmiştir. Bu konularda halkımız epey mesafe kat etmiştir ve duyarlı hale gelmiştir.

Kuruluş amaçları muhaliflere kontra eylemler yapmak olan devletin böyle karanlık oluşumlarını Hizbullah ile ilişkilendirmek, Hizbullah’ı halkımız nezdinde şaibeli göstermekten başka bir amaç taşımamaktadır. Fakat bu namertçe yapılan iftira, karalama ve kirli propagandalara halkımız inanmadığı gibi bu tür iftiraları yayanları da lanetlemektedir.

Hizbullah adını İslam’a ve Müslümanlara karşı düşmanlıkta sınır tanımayan Kemalist rejimin bir istihbarat birimi ile yan yana getirmek bu camiaya en büyük hakarettir ve bu kabul edilemez. Kemalist devlet geçmişte birçok Milliyetçi, solcu ve ulusalcı örgütlenmeleri kullanmış ve kullanmaktadır. Bu tür örgütlenmeler siyasi ve ideolojik olarak kullanmaya müsaittirler. Devletin onlara sızabileceği birçok yönleri açıktır. Nitekim Devlet, bu örgütleri kullanmış, pasifize etmiş veya gerçek hedefinden uzaklaştırmıştır. Fakat Hizbullah akide ve örgütlenme biçimi ile beşeri örgütlenmelerden farklı bir yapıdır. Her şey akide birliğine göre yapılmaktadır. Dolayısıyla Hizbullah siyasi, ideolojik ve akidevi olarak farklı bir örgütlenme olduğundan tüm kanallar başkasının kullanmasına kapalıdır. Bundan dolayı hiçbir güç Hizbullah’ı kullanamaz. Bir kere Hizbullah’ın siyasi düşüncesi, ideolojisi ve akidesi Kemalist rejimi küfür sistemi olarak görüyor, yıkılması gerektiğine inanıyor ve bunun için çalışıyor.

İşte böyle bir rejim Rehber Hüseyin’i bir emir eri olarak kullanacak öyle mi? Bunu söyleyenler kendileri dahi söylediklerine inanmamaktadırlar. Fakat çamur at belki izi kalır misali düşmanlıklarını, saldırganlıklarını, kin ve nefretlerini bu şekilde göstermektedirler. İslam düşmanlarından bundan başka ne beklenir ki tarih boyunca tevhit mücadele kahramanları bu tür iftiralara maruz kalmışlardır.

Devlet ve PKK gibi güçler, kendilerine muhalif örgütlenmeleri yok ettikleri gibi Hizbullah’ı da kolay tasfiye edebileceklerini zannederek Hizbullah’a savaş açtılar. Her iki güç te Hizbullah’ı teslime zorlamak ve boyun eğdirmek için tüm güçlerini kullandılar ve kullanmaktadırlar. PKK’nın geçmişteki saldırıları, İmralı-Kandilin son demeçleri, Devletin süre gelen operasyonları Hizbullah’ı tasfiye ve boyun eğdirmeye yönelik olarak yapılmıştır ve yapılmaktadır. Fakat bunu başaramadılar ve başaramayacaklar. Tüm imha ve tasfiye hareketlerini Hizbullah, kendine özgü taktisel yöntemlerle boşa çıkardı. Her saldırı sonrasında Hizbullah kendini yeniledi, geliştirdi ve büyüttü. Ve değil Kürdistan’ın artık Ortadoğu’nun gerçeğidir, Hizbullah.

Geçmişte Hizbullah’a yönelik tüm imha hareketlerini Rehber Hüseyin basiret, öngörü, geliştirdiği strateji ve taktiksel yöntemlerle boşa çıkardı. Hareketimize ve halkımıza karşı kurulan tuzak ve oyunları bozdu. Kemalist devlet ve PKK’nın Hizbullah’a bu kadar kin ve nefretle bakması bundandır. Çünkü onlarda kuyruk acısı vardır, onlarda bu kuyruk acısı olduğu müddetçe Hizbullah’a karşı bir şekilde kin ve nefretlerini kusacaklardır.

Halkımız İslam düşmanlarının Hizbullah hakkında uydurdukları söylenti ve haberlere inanmamaktadır. Fakat Hizbullah’a inanıyor ve güveniyor. Hizbullah’ı Nuh’un gemisi olarak, kendisini de Cudi dağı olarak görmektedir. İnsanlığın kurtuluş gemisi nasıl Nuh’un gemisi ise bu kurtuluş gemisini barındıran da Cudi dağıdır. İnşallah Hizbullah ta İslami özgürlük ve kurtuluş hareketi olarak Nuh’un gemisi, halkımız ise bu hareketi barındıran ve kucaklayan Cudi dağı mesabesinde olacaktır.

Selam ve muhabbetle

Cudi NUHOĞLU

Diger Basliklar
   UNUTMAK MI? ASLA!..
   DAVA ÖNCELİKLİDİR
   ÇİYAYÊ CUDİ VEYA ÇİYAYÊ BÊXÊR OLMAK
   2011 DİKTATÖRLERİN DÜŞÜŞ YILI
   TC VE PKK'NIN KUYRUK ACISI
   HİZBULLAH'A DÜŞMANLIK KİMSEYE FAYDA GETİRMEMİŞTİR
   TC MAHKMELERİNE GÖRE SEVİNMEK BİLE SUÇ
   GELECEK RAHATINI TERK EDENLERİNDİR
   ŞEHİT REHBER HÜSEYİN'İ ANLAMAK
   BU CEMAATİN KÜLLERİNDEN ON CEMAAT ÇIKAR
   ÇÖZÜM ODAKLI ANLAYIŞIN ÖNÜ DAİMA AÇIKTIR
   HİÇ KİMSE VAZGEÇİLMEZ DEĞİLDİR
   MÜSLÜMAN KÜRD HALKININ MUHKEM KALELERİNİ YIKMAK İSTİYORLAR
   MÜCADELE AŞKI
   HİZBULLAH'IN İFTİHARI / CUDİ NUHOĞLU
   HİZBULLAH KÜRDİSTAN'IN GERÇEĞİDİR / CUDİ NUHOĞLU
   KÜRD MESELESİ / CUDİ NUHOĞLU
   MÜCADELEDE TEŞKİLATIN VAZGEÇİLMEZLİĞİ / CUDİ NUHOĞLU
   MÜSLÜMAN KÜRD HALKININ İFTİHARI ŞEYH SAİD / CUDİ NUHOĞLU
   KENDİNİ DAVANIN SAHİBİ OLARAK GÖRMEK / CUDİ NUHOĞLU
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git