Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

Makale Hiyerarşisi
Makaleler ana sayfası » 20- KURAN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ » KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -9- / İBRAHİM FIRAT
KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -9- / İBRAHİM FIRAT

İtidalin Çeşitleri

1- Dinde İtidal

“Ey iman edenler! Allah'ın ve Resulünün önüne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir” (Hucurat Suresi 1)

Ayet-i Kerimede, itidal üzerine bina edilmiş faziletli ahlakın çerçevesi çiziliyor. Allah Teala’ya ve insanlığa Allah Teala’nın dinini tebliğ eden, öğreten ve uygulayan bir peygamber olarak Efendimiz Allah’ın Resulü (sav)’e karşı tavırların nasıl olması gerektiği Allah Teala’nın ifadesiyle ortaya konulmaktadır.

Her şeyi bilen, duyan, haberdar olan, emir ve yasaklarının gözetilmesini isteyen ve her şeyin iradesine bağlı olduğu Allahû Teala'ya karşı vazifenin hakkıyla icrası istenmektedir. Hz. Peygamber (sav)’in sözlerini, görüşlerini ve uygulamalarını belirtmeyi beklemeden ya da suskunluğunun sona ermesine müsaade etmeden ileri atılıp Allah Resulü (sav)’in önüne geçmemeleri için Müslümanlar uyarılmaktadır.

Abdullah b. Abbas (ra) bu ifadenin, Allah’ın kitabına ve Allah Resulü’nün sünnetine muhalif olan bir şey söylememesi anlamı taşıdığını bildirir.

Mücahid ise, Allahın ve Resulünün önüne geçmemekten maksat, Allah Teala’nın bir mesele hakkında peygamberinin lisanıyla hüküm vermesinden önce fetva verme ve sonuç beyanında bulunma olduğunu ileri sürer.

Katade ise, bazı insanların, "Keşke benim hakkımda şöyle şöyle hükümler inse!" "Keşke şunlar ve şunlar meşru olsa" dediklerini, Allah Teala’nın bunu hoş görmediğini, böylece kendisinin ve peygamberinin önüne geçmelerini yasakla­dığını bildirir.

Ayeti Kerime Müminlerden teşkilati bir olgunluk içerisinde hareket etmelerini isterken apayrı bir manzara sergiler. Allah Teala “Ey Mü’minler” ifadesiyle bir topluluk haline gelmiş, örgütlenmiş ve Allah Resulü (sav)’in rehberliğinde cemaat temelleri üzerine yükselmiş bir topluluğa hitap etmektedir. Ferdi olarak İslami kişiliğe sahip olmalarının istenmesiyle birlikte din ve yaşamla ilgili işlerde Allah ve Resulü’ne kulak vermeden, emirlerine boyun eğmeden, yani İslam tarafından sınırları çizilmiş Kur’an toplumunun sınırlarını çiğneyerek söz söylemelerini ve hareket etmelerini yasaklar. Diğer bir ifadeyle İslami sınır çiğnenmedikçe, yeryüzünde zulmün sona ermesi ve insanların inançlarını özgürce yaşayacakları inançlı bir toplum inşa etme amacından geri adım atılmadıkça İslami yapılanma içindeki Müslümanların kâmil bir şekilde itaat etmeleri ve desturları icra etmelerinin zorunluluğunu bildirir.

Allah Resulü (sav) zamanında nazil olmuş ayetlerin o zamana hitap ettiği, bugünü bağlayamayacağı anlayışı hiçbir şekilde Müminleri bağlamaz. Allah Teala’nın kitabının çağrısı evrensel olup tüm zamanlara ve tüm insanlara yöneliktir.

“De ki: Ey Kitap ehli! Dininizde haksız yere haddi aşmayın. Daha önceden sapan, birçoklarını saptıran ve yolun doğrusundan uzaklaşan bir topluma uymayın” (Maide Suresi 77)

Ayette doğrudan itidale çağrı vardır. Hıristiyan ve Yahudi önderlerinin insanları Allah Teala’nın itidal üzere gönderdiği dinlerinden uzaklaştırıp sapıttıkları, sonradan gelenlerin bunlara uymamaları, Allah’ın tüm insanlığa hitap eden dini dururken öncülerinin açtığı sapıklık yollarına dalmamaları için uyarılarda bulunulmaktadır.

Ehl-i Kitabın bağlı olduğu din, peygamberler tarafından ilk tebliğ edildiğinde fıtrat ve itidal üzereydi. Din adamları, kitapları değiştirerek, zevklerine göre yeni şeyler ekleyerek Allah Teala’nın koyduğu sınırları çiğneyip haddi aştılar. Gelecek nesillerin yanlış ve batıl din üzerine yetişmelerini sağladılar.

Allah’ın tevhid dininden uzaklaşmış Yahudi ve Hıristiyan din adamları, hayatlarının çerçevesini hurafelerle dolu kitaplarına göre çizdiklerinde ilahi çizgiden uzak, Allah’ın diniyle uyuşmayan davranışlar sergiledikleri görülmektedir. İşte bütün bunlar itidalden uzak oluşlarını ve haddi aştıklarını ortaya koymaktadır.

İslâmi sistem, inanca ilişkin yanlış düşünceleri düzeltmek, doğrultmak ve itidale oturtmak için yoğun çaba harcar. Allah'ın kayıtsız-şartsız birliğini temel alır. Kitap Ehli'nin inançlarını bozan müşrikliğin izlerinden ve sızıntılarından arındırılması için çabalar.

2- İbadetlerde İtidal

(Resulüm!) Senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, (bazen) yarısını, (bazen de) üçte birini yatmadan (ibadetle) geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını) Rabbin elbette biliyor. Gece ve gündüzü (içinde olup bitenleri iyiden iyiye) ölçüp biçen ancak Allah'tır. O sizin, bunu sayamayacağınızı bildiği için, sizi bağışladı. Artık, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah bilmektedir ki, içinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah'ın lütfünden (rızık) aramak üzere yeryüzünde yol tepecekler, diğer bir kısmınız da Allah yolunda çarpışacaklardır. O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a gönül hoşluğuyla ödünç verin. Kendiniz için önden (dünyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; hem de daha üstün ve mükâfatça daha büyük olmak üzere. Allah'tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir. (Müzemmil Suresi 20)

Ayeti kerime, çekilen yorgunlukları, zahmetleri ve sıkıntıları yumuşak okşayışlarla silen serin bir "hafifletme" meltemi estirerek zorlukların önüne adeta kocaman bir set yerleştirir.

Allah Teala, Müminlerin önemli vazifelerinin olduğunu, Allah’ın lütfundan aramak için yeryüzüne dağılacaklarını ve Allah yolunda mücadele edeceklerini beyan edip bu önemli vazifeler dururken, bunlardan el etek çekip hayatı sadece gece ibadetiyle geçirmelerinin itidali zedelediğini, ibadi hayatta da dengeli yapının oluşturulmasını, davranışların itidal üzere bina edilmesini istemektedir.

Böylece ortaya mükemmel bir ölçü konulmakta. Bir Mümin’in gecesinin büyük bölümünü ağır ibadi görevlere hasretmesiyle gündüz yapılacak yoğun işlere bünyenin tahammül edemeyeceği, dolayısıyla kolayına geleni yapıp gündüz yapılması gerekenleri de yerine getirmesinin yolunu açmaktadır. Ayetin işaret ettiği ölçü, hayatın tamamen itidal üzere bina edilmesidir. Ne bütün zamanı Allah Teala’ya ibadete hasretme emredilmiş ne de ibadetten el etek çekip hayatı diğer işlere seferber etme söz konusudur. Her ikisinin dengeli ve itidal üzere işleyişinin zaruriliğine dikkat çekmektedir.

İbadet-hayat dengesiyle ilgili yerleştirilen ölçüyü Cuma suresinde de görmek mümkündür;

“Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin. Allah'ı çok zikredin; umulur ki kurtuluşa erersiniz.” (Cuma Suresi 9-10)

Cuma namazı, bir haftalık koşuşturmanın sonunda kulların kısa bir zaman aralığı için de olsa dünyadan el etek çekerek, bir araya gelip kulluk görevlerini cemaatsel olarak ifa etmeleridir.

Yeryüzü cazibelerinin insanı sarhoş ettiği ve Allah’tan tamamıyla uzaklaştırdığı günümüzde Cuma namazı, Müminlerin kalplerini dünyadan uzaklaştıran ve kulluğun zirveye çıktığının inkişafı olan zaman diliminin adıdır. Kişi; işini, arabasını ve diğer uğraşılarını hem madden ve hem de manen dışarıda bırakıp, zihnini sadece Allah ve Allah’a kullukla meşgul eder. Dünya debdebeleri arasında rengi solan kulluk bilinci yeniden kuvvet kazanır. Kulluğun ruhuna erer Mü’min. Ruhunu ve zihnini çirkinliklerden arındırır. Camiler Hz. Peyamber (sav) devrindeki fonksiyonu icradan yoksun olsa da kalbi imanla atan ve Rabbine aşık Müminin iman ve bilincinden bir şey eksilmez. İşte Müminlerin işlerinden el çekip Cuma’ya gitmelerini isteyen ayetten sonra gelen ayet itidal ile ilgili ölçüyü ortaya koyarak taşı gediğine yerleştirir. Yeryüzünde hayatın gereklerini yerine getirme, çalışma, çabalama, didinme ve kazanma gibi gereksinimlerle birlikte Allah Teala ile olan kalbin bağını devam ettirerek kendini zikre verme ve Allah'ı anmaktan koparmama... Kalbin hayatı için zorunlu bir eylemdir bu. Emanet yükümlülüğünü onsuz yerine getirmek mümkün değil. Geçim peşinde koşarken dahi Allah’ı anmaktan gafil davranılamaz. Hayatın her alanında Allah’ı anma ve Allah ile sıkı ilişkilerin önüne hiçbir engele izin vermeme. Günlük işleri yerine getirirken Allah'ı anma, O’nunla irtibatı devam ettirme, O’nun hayata tamamıyla hakim olduğunu hissetme dünya hayatı için yapılan çalışmaları ibadete dönüştürecek ve Müminin hayattan lezzet almasına yol açacak.

İbrahim FIRAT

Diger Basliklar
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -37
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -36
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -35
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -34
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -33
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -32
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -31
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -30
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -29
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -28
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -27
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -26
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -25
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -24
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -23- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -22- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -21- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -20- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -19- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -18- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -17- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -16- / İbrahim FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -15- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -14- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ - 13 - / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ - 12 - / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -11- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -10- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -9- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -8- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -7- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -6- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -5- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ - 4 - / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -3- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -2- / İBRAHİM FIRAT
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -1- / İBRAHİM FIRAT
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git