Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Gerçek su ki, kâfir olanlari (azap ile) korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir; iman etmezler. Bakara/6

Bir Hadis:
Allah (c.c)'a yemin ederimki, Allah (c.c)'ın bir kimseye senin sayende hidayet vermesi, senin için kırmızı develere malik olmaktan hayırlıdır.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -14

8 - TAKVA

Sakınma, uzak durma, korkma, Allah korkusuyla günahlardan kaçınma, Allah'ın emir ve yasaklarına uymada büyük titizlik gösterme, Allah'ın himayesine girme, emirlerini hassasiyetle yerine getirip nehiylerinden uzak durma ve azabından korunma gibi anlamlara gelir.

Kur’an toplumunun en belirgin özelliklerinden ve en üstün vasıflarındandır. Allah Teala’nın Kur’an toplumunu vasıflandırdığı en seçkin ve yüksek makamdır. Peygamberler tevhid mücadelelerinin nihai hedefine takvayı yerleştirdiler. Hidayete çağırdıkları insanları takvaya yönlendirdiler. Kısaca takva, bütün ilahi dinlerde ve kitaplarda en yüksek ve en ideal ahlak ve insani davranış olarak tanımlanır.

Dinin in­sana kazandırmak istediği en önemli değer takva, diğer adıyla üstün ahlaktır. Takva ile üstün ahlak, yani Allah Teala’ya en güzel şekilde kulluk, diğer bir ifadeyle Allah Teala’nın insandan istediği ölçüyü yakalama anlaşılmaktadır.

Takva üzerinde hassasiyetle duran ve bu makama sahip insanların ayrıcalıklarından ve yüceliklerinden bahseden Kur’an-ı Kerim, takvayı sadece ferdi ve kişisel bir özellik olarak tanımlamaz. Takvanın farklı boyutlar taşıdığını, sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik gibi birçok alanı kapsadığını ortaya koyar.

Takvaya çağrıda sadece tek bir sınıf muhatap alınmaz. Avam olsun havas olsun, toplumun en düşük tabakalarından en tepedekilerine kadar bütün insanlar hedefe yerleştirilir. Kur’an-ı Kerim,

“Ey iman edenler, Allah'tan nasıl korkup-sakınmak gerekiyorsa öylece korkup-sakının ve siz, ancak Müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin.” (Ali İmran Suresi 102)

“Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkma”nın anlamı, Müslüman’ın, bütün varlıklarıyla ile Allah’ın emirlerini yerine getirme ve yasaklarından kaçınmaya çalışmasıdır. Ayetin bu bölümünü Abdullah b. Mes’ud (r.a.), ‘O’na asi olmayıp itaat etmek, nankör olmayıp şükretmek ve O’nu unutmaksızın sürekli hatırda tutmak” şeklinde açıklamıştır.

Allah'tan nasıl korkup-sakınmak gerekiyorsa öyle korkup sakınmak, yani hayatı takva ile kuşatmak ve Müslüman olarak ölmek için Allah'ın ipine toptan sarılmayı, tevhid inancı çerçevesinde bütünleşmeyi, bölünüp dağılmaktan kaçınmayı ve hayatın sonuna kadar imanı korumayı gerektirir.

İslâm dini inanç ve ameldeki birlikteliğe ve cemaatleşmeye büyük önem verir. Bunun içindir ki inanç alanında Allah'ın birliği ilkesini yerleştirdiği gibi, ibadet alanında da hac ve namaz gi­bi insanları bir araya toplayarak Müslümanların birliğini sağlayacak prensipler koymuş, amelî tedbirler almıştır.

İnsanların İslami değerler çerçevesinde takva üzerine bina edilmiş bir hayatı tek başlarına oluşturmaları zordur. Çevreden gelen baskılar ve etrafı saran İslam dışı davranışlar insanları etkileyip takva hedefinde çözülmelere yol açabilir. Hayatlarını İslam çerçevesinde şekillendirmeye çalışan ve işlerini İslam’ın ön gördüğü gibi yürütmeye gayret edenlerin etraftan yönelen inhiraf dalgaları karşısında zor durumda kalmaları oldukça yaygındır. İnhirafların yaygın olduğu, insanların önüne çıkan cezp edici şeylerin kapıp götürdüğü zor bir çağda yaşıyoruz. İnhiraflardan korunmak, fertte ve toplumda takvaya yönelişi sürdürmek ve takva hedefinden şaşmadan yürümek için cemaatleşmeye her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Zaten Kur’an toplumunun cemaatsiz düşünülmesi mümkün değildir. Kur’an toplumu, İslami idealler çerçevesinde, fert ve toplum bazında İslam’ı en kâmil şekliyle kabul etme ve yaşamayı gerektirir. İşte bu, takvaya yürüyüşün diğer bir anlamıdır.

Kur’an-ı Kerim’de takva ile ilgili çok sayıda ayet bulunur. Numune olması için bazı ayetleri zikretmede fayda var:

“Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Çünkü kıyamet vaktinin depremi müthiş bir şeydir!” (Hac Suresi 1)

Çünkü Allah'tan korkmak, yani takvalı olmak O'nun gözetiminin bilincinde olmak ve O'nun yüceliğini hissetmektir. Takva, vicdanın derinliklerinde kanun koyma ve bu kanunları uygulamayı gözetleyen bir gözlemci mahiyetindedir. İslam’ın öngördüğü bütün yükümlülükler ve bütün direktifler bu temele üzerinde yükselince anlam kazanır.

Kur’an-ı Kerim’de takva farklı şekillerde ele alınır:

Takva, Tarih Boyunca Allah Teala Tarafından Bütün Kullara Emredilmiştir

“Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Sizden önce kendilerine kitap verilenlere ve size "Allah'tan korkun" (takvalı olun) diye emrettik. Eğer inkâr ederseniz biliniz ki göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Allah hudutsuz zengindir, ziyadesiyle övgüye lâyıktır.” (Nisa Suresi 131)

Allah Teala, kendisinden sakınılan, azabından korkulan gerçek otorite sahibi olan tek merciidir. Allah korkusu, kalplerin ıslahı ve bütün yönleriyle O'nun hayat sistemini uygulamaya özen göstermenin güvencesidir.

Takva, Peygamberlerin Muhataplarına En Belirgin Tavsiyesiydi
“Kardeşleri Nuh onlara şöyle demişti: (Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?" (Şuara 106)

Hz. Nuh'un, bu çağrısına karşı çıkan halk, bu çağrının yalan olduğunu söyleyip red etmişti. içlerinden gönderilen bir elçi olduğu için Kur’an-ı Kerim’de kardeşleri olarak nitelendirmektedir. Bu kardeşliğin onları imana götürmesi gerekiyordu. Oysa Hz. Nuh’un davet ettiği insanlar alay ettiler. Katılaşmış kalplerini yumuşatmak ve şirkten vazgeçirmek için uzun süre çabalaması fayda vermedi. Hz. Nuh (as) tebliğin bütün boyutlarıyla toplumunun karşısına çıkıp hidayete çağırdı. “Allah'tan korkmaz mısınız? Yaptıklarınızın cezasından çekinmez misiniz? Katılaşmış kalpleriniz Allah korkusu karşısında hiçbir ürperti hissetmeyecek mi?” Oysa onlar bu çağrıları alaya alıp küfürlerinin içinde helak olup gittiler.

Hz. Musa (as)’nın Firavun’u davet ettiği şey takvadan başkası değildi. Kısaca peygamberlerin ortak özellikleri insanları Allah’tan korkmaya davetti. Allah’tan korkmakla insanlar zulümden ellerini çekecek, özgürleşecek ve mutlu bir hayat sahip olacaklardı. İnsanların çoğu peygamberlere isyan edip şirk kementlerinin arasındaki cahilane hayata sıkıca sarılıp özgürleşmeye karşı koydular.

Hz. İbrahim (as)’da diğer peygamberler gibi Allah’tan korkmaya (takva) davet ediyordu:

“İbrahim'i de gönderdik. O kavmine şöyle demişti: Allah'a kulluk edin. O'na karşı gelmekten sakının. Eğer bilmiş olsanız bu sizin için daha hayırlıdır.” (Ankebut Suresi 16)

Takva, İnsanların Ulaşabileceği En Üstün Makamdır

“Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. (takvalı olanınızdır) Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır” (Hucurat Suresi 13)

Yukarıdaki ayet Müslümanların dünya görüşü ve değer ölçülerini dayandırdıkları ayetlerden biridir. Fertler, gruplar, kavimler, ümmetler, milletler siyasi, kül­türel, biyolojik ve coğrafi özellikleriyle birbirlerinden ayrılırlar. Bu özelliklere bağlı olarak farklı kimlikler edinip bunlarla tanınır ve tanışırlar.

Âyet-i kerime farklı yaratılmanın "kimlik edinme ve bu kimlikle tanınma, tanışma" fonksiyon ve hikmetini onaylamakla birlikte, farklı sosyal ve etnik guruplara mensup olmanın üstünlük vesilesi ola­rak kullanılmasına müsaade etmez. İnsanın değerini ve onurunu iradesiyle elde et­mediği etnik aidiyete değil de, kendi iradesiyle elde ettiği evrensel değerleri öne çıkarır. Ayette geçen "etka" kelimesinin içerdiği takva kavramı, evrensel değerleri sahiplenme, erdemleri kuşanma ve bunlara aykırı olanlardan uzak durmayı ifade eder. Evrensel değerleri değer kılan ve onlara güzellik kazandıran ise imandır.

Takva, Hayatın Zorluk ve Problemlerinden Kurtuluş Vesilesidir

“İddet müddetlerini doldurduklarında onları ya meşru ölçüler içerisinde (nikâhınız altında) tutun veya onlardan meşru ölçülere göre ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahit tutun. Şahitliği Allah için yapın. İşte bu, Allah'a ve ahiret gününe inananlara verilen öğüttür. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.” (Talak Suresi 2-3)

Ahirette Arzulanan Nimetlere Ulaştıran Köprüdür

“Hac, bilinen aylardadır. Kim o aylarda hacca niyet ederse (ihramını giyerse), hac esnasında kadına yaklaşmak, günah sayılan davranışlara yönelmek, kavga etmek yoktur. Ne hayır işlerseniz Allah onu bilir. (Ey müminler! Ahiret için) azık edinin. Bilin ki azığın en hayırlısı takvadır. Ey akıl sahipleri! Benden (emirlerime muhalefetten) sakının.” (Bakara Suresi 197)

Kur’an Toplumunu Hayırlı ve Mutlu Sona Ulaştıran Vasıtadır

“Musa kavmine dedi ki: "Allah'tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Sonuç (Allah'tan korkup günahtan) sakınanlarındır."
(Araf Suresi 128)

Yeryüzünün zahiri üstünlükleri çoğu zaman İslam düşmanlarının lehinedir. İlk bakışta sarsılmaz gibi görünen kudrete sahiptirler. Kendilerinden emin olmadıkları için muhaliflerini etki altında tutma ve korkutmaya yarayan silahlara sahip olmakla emniyetlerini temine çalışırlar. Dolayısıyla silah bakımından çoğu zaman Müslümanlardan üstün durumdadırlar. Özellikle günümüzde İslam düşmanlarının elinde kitleleri yok edebilecek envai türden silah bulunmaktadır. Olağanüstü güçlerine rağmen dünyanın farklı bölgelerindeki az sayıdaki Müslüman’ın varlığı huzurlarını bozmakta, rahatlarını kaçırmaktadır. En modern silahları, bir avuç Müslüman’ı hayattan alıkoymaya kâfi gelememektedir.

Vazifelerini hakkıyla yerine getirdikleri zaman hiçbir gücün Müslümanlara üstün gelemeyeceği ve boyun eğdiremeyeceği anlaşılmaktadır. Allah’tan yardım dilemeye ve sabretmeye çağıran Allah Teala, bütün bunların ardından takva sahiplerinin ulaşacağı en güzel akıbetten haber vermektedir. Yani takva elbisesini kuşanıp kulluk vazifesi hakkıyla yerine getirdikleri zaman düşmanın en gelişmiş silahları ve sarsılmaz gibi görünen gücüne karşın kesin zaferin muttakilerin olacağı vurgulanmaktadır.

Veda Hutbesini arz ederken takvaya değinen Resul-i Ekrem (sav), üstünlüğün takvada olduğunu bildirmektedir:

"Ey insanlar! Şunu iyi biliniz ki rabbiniz birdir, babanız birdir. Arab'ın baş­ka ırka, başka ırkın Arab'a, beyazın siyaha, siyahın beyaza, dindarlık ve ahlâk üs­tünlüğü (takva) dışında bir üstünlüğü yoktur"

Başka bir hadiste de Resulullah (sav) şöyle buyurur: "Arabın Arap olmayana hiç bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir" (Ahmed b. Hanbel, V, 411)

İbrahim FIRAT

Diger Basliklar
   VAHDET VE TAHAMMÜL -7
   VAHDET VE TAHAMMÜL -6
   VAHDET VE TAHAMMÜL -5
   VAHDET VE TAHAMMÜL -4
   VAHDET VE TAHAMMÜL -3
   VAHDET VE TAHAMMÜL -2
   VAHDET VE TAHAMMÜL -1
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -41
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -40
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -39
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -38
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -37
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -36
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -35
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -34
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -33
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -32
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -31
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -30
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -29
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git