Hizbullah Hareketi; 1979 yılında Kürdistan’ın şirin bir şehri olan Batman’ın mütevazı bir evinde Şehit Rehber Hüseyin’in önderliğinde birkaç müminin; “Ubaiuke ala sünnetullahi ve sünnetu Resulullahi ve sünnetu xulafa-i Raşidin ve ba’dehu……” yani “Allah’ın, peygamberin, Xulafa-i Raşidin ve sonrasından gelenlerin sünneti üzerine İslam’ın hâkimiyeti için mücadele edeceğime…” biati üzerine ahitleşerek kurulduğundan bu yana birçok badire ve zorlu merhalelerden geçerek çeyrek asrı aşkın mücadele sahnesinde birçok komplo, karalama, ihanet, saldırı, savaş ve ölümcül darbelere maruz kalmasına rağmen, Müslümanların şeref ve izzetini muhafaza ederek istikamet ve çizgisinden taviz vermemiş, şanına ve görkemine yakışır bir şekilde duruş sergileyerek günümüze kadar gelmiştir.

            Hizbullah Hareketi’nin bu çeyrek asırlık şanlı mücadele seyir çizgisine baktığımızda; karşılaştığı engeller, komplolar, ihanetler ve saldırılar öyle basit sayılabilecek türden olmayıp çoğu ölümcül nitelik taşımaktadır. Şehit Rehber, Cemaate yöneltilen organizeli, planlı, hesaplı bu ölümcül darbe ve saldırılar hakkında şöyle söylüyordu: “Bizim davamız İslami olmayıp beşeri olsaydı çoktan yıkılmıştı.”

Hizbullah Hareketi’ne yönelik bu komplo, ihanet ve saldırılar birçok cepheden gelmiş, bir nevi cemaat kuşatma altına alınmak suretiyle imha edilmek istenmiştir. T.C, mülhit örgüt, nifak ve fesat grupları ve yerel unsurlardan gelen tüm engelleme ve darbelere rağmen Hizbullah Hareketi, basiret, sağduyu, sorumluluk duygusu ve örgütlülük gücü ile tüm bunların üstesinden Allah’ın yardım ve inayeti ile gelebilmiştir. Ve bundan sonra da Allah’ın yardımıyla Hizbullahi Hareket, her türlü komplo ve ihanetleri bertaraf etmeye muktedirdir.

            Hizbullah Hareketi’nin çeyrek asırlık görkemli ve şanlı mücadele tarihinde ferdi bazda olsun, örgütsel bazda olsun kim Cemaat’e karşı komplo, ihanet, saldırı ve düşmanlık çemberine girmişse, Allah’ın yardımıyla başarılı olamamıştır. Bu mücadele sürecinde öyle olaylar ve gelişmeler olmuştur ki bunları yakinen anlamak ve hissetmek için bizzat Hizbullah Hareketinin içinde olup o ruha ve anlayışa sahip olmak gerekir.

Bir evi düşünün. Haramiler evin etrafını sarmış, ev sahibine; “ya bize katılıp haramilik kanunlarına uyarak hareket edeceksin ya da senin evini, namusunu payımal edeceğiz, ölümlerden ölüm beğeneceksin” diyorlar. Bu iki seçenek karşında ev sahibi ya haramilerin kanunlarına uyup onlar gibi halkın malına, ırzına göz dikecek veyahut izzetli bir yaşam veya şerefli bir ölümü tercih edecektir. Hizbullah Hareketi hakkında kafası karışık olanlara soruyorum, bu ev sizin olsa ne yapardınız?

İşte vakti zamanda ve şimdi de Hizbullah Hareketi’ni bu tür tercihlerle karşı karşıya bıraktılar ve bırakıyorlar. Ama Hizbullah Hareketi, geçmişte izzeti ve baş eğmezliği tercih ettiği gibi bugün de ve gelecekte de bu izzetli tavır ve duruşunu sürdürecektir. Çünkü bundan başka yol sapmadır, zillettir. 

    Çeyrek asırlık görkemli ve şanlı tarihi tüm açıklık ve berraklığı ile gözler önünde iken, sağlıklı bilgi edinme ortamı ve imkânı var olduğu halde, Hizbullah hakkında zihni hala bulanık olanlar ne derece samimi olabilirler? Zira kendisini tanımak veya kafasında oluşan şüpheleri gidermek için Hizbullah’a başvuran samimi insanlara Hizbullah her zaman yardımcı olmuş ve şüphelerini gidermiştir.

İslam düşmanları, Müslümanlara karşı iftira, karalama, komplo ve ihanette bulunmak için ellerindeki silahları kullanmaktan geri durmamaktadırlar. Hizbullah Hareketini halka şaibeli ve bulanık göstermek için ellerindeki maddi ve manevi tüm imkânları özellikle de medyalarını sonuna kadar kullanmaktadırlar.

Buna rağmen birilerinin kafası hala karışık ve zihni bulanık ise; rehberi başta olmak üzere yüzlerce şehit veren, ağır işkencelerden geçirilen binlerce mensubunu zindana gönderen, yüzlercesini mahkum ve muhacir eden bir hareketin verdiği mücadeleyi ve İslam uğruna ödediği ve ödemeye devam ettiği bu büyük bedelleri görmezden gelerek, Kemalist rejim, İslam düşmanı diğer unsurlar ve Fesat grubunun iftira ve karalamalarına inanıyorlarsa, ister gazeteci olsun, ister yazar olsun, hangi grup ve meşrepten olursa olsun, böyle birileri samimi olabilir mi? 

Müslümanları hedef edinenler bilsinler ki; komplo, zorbalık ve haramilik artık fayda vermez. Hizbullah Hareketi’nin öncülüğündeki Müslüman Kürt halkı oyunlara gelemeyecek kadar bilinçlenmiştir, Allah’ın yardımıyla bütün oyun ve komploları bertaraf edecektir.

CUDİ NUHOĞLU