Ey sabır yüklü duvarların, Muazzam dostu kardeşim!
Mirasçısı olduğun, Yusuf Peygamber zindanları, medrese kılmıştı kendine, dört duvar arasında sabrı ile verdiği mücadele ve tevekkülü ile ettiği gayret neticesinde, Zindanı, zindanlıktan çıkartıp, medrese-i Yusuf iye eylemişti.
Şimdi sen ey Sabır dolu yüreği ile Dört duvara meydan okuyan, Yusuf’un mirasçısı!
Unutma ki sana verilen kutsal değerdeki, halvet halin, Seni Rabbine teslim etmeye, O na karşı olan kulluk görevlerinde tam bir teslimiyet manasında, verilen en büyük nimettir. Orada Yusuflar yetişir, orada Bediüzzemanlar yetişir ve imanı ile zindanda dahi olsa hem dört duvara, hem de kainata meydan okur. Belki bulunduğun mahzen, soğuk duvarlardan ibarettir, belki bulunduğun yer; taş duvarlardan oluşan bir kafestir. Ama Unutma Yusuf’um unutma!
O dört duvarlı soğuk dehlizlerin bulunduğu derya da nice taamlar vardır. Belki dünya namına sana bir zevk ve sefa vermez ama mahşer-i Kübra da hem sana şahitlik edecek dört duvarlar ve havalandırmada sadece gördüğün birkaç metre karelik, bazen mavi bazen kapkara bulutlar, Hayat-i uhrevide, senin saraylarının birer yapı taşları olmasına delalettir.
Ey Medrese-i Yusuf’ iyenin Aziz Mertcan ve kahraman Muvahhit!
Bilirim dört duvarın soğuk dehlizli günlerini, daracık olan penceresini ve seccad yeri gözyaşları ile ıslanmış seccadeleri, Sen semayı dört bir yandan temaşa ederken alnın secdeye değdiği an ile dünyaya kapalı, Allaha açık daracık pencereden izlediğin gökyüzüne bakıp, iç dökerek ihlasla kapıldığın secdeleri düşün, Rahmani zül celalin huzurunda ki iki tad arasında ki farkı düşün, biri çok ihlaslı ve mütevazidir ki, darlandığın anlarda Halik’ına secdelerde gözyaşı dökersin, diğeri ise ferahlıkta olduğun hal ile ettiğin secdelerdir ki bazen o secdeler senin La yemut olmadığını bile sana hatırlatmaz.
İşte Ey sabır Deryasında boğulmamak adına kanından oksijen üreten Yusuf yürekli kardeşim!
O zindan da Risale ile dünyaya meydan okuyan Bediüzzeman’ı düşün ve haline bin bir kere şükür ile secde eyle ve şu münacatı dilinden düşürme!
Ey Kainatı yaratıp beni eşrefi mahlukat olarak yaratan Rabbim!
Sen kainatı yarattın, kainat içinde beni de bir kainat timsali olarak yarattın ve içinde bulunduğum kainatta ahseni takvim olarak yaratıp sonra kendini esfel eden insanlar, Ya sana olan kulluğumu içlerine sindirmeyip, akıllarınca dört duvara sığdırdılar ki bu da onları yanılttı, çünkü ben burada sana daha iyi kulluk etme fırsatına sahip oldum, yada benim Sana karşı kulluk görevlerimde eksiklik gördün de benim halvete ihtiyacım olduğunu kalbime idrak ettirip, dört duvar arasında manevi havayı teneffüs ettirirdin.
Hamd sanadır, şükür ve secdeler sanadır Ya Rab.
MUHAMMED YUSUF
|