Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

KUŞTEPE (BASİSKÊ) KÖYÜ GERÇEĞİ / BEDİRXANÊ BOTİ

Kuştepe (Basiskê) köyünün hem Jitem itirafçıları hem de PKK ve uzantıları vasıtasıyla gündem yapılması üzerine ben de o dönemin bir tanığı olarak köyün gerçeğini ve şahit olduklarımı Hizbullahi davaya gönül vermiş biri olarak kamuoyu ve Müslüman halkımızla paylaşma gereği duydum.


Yusuf Tanrıverdi 19-20 yaşlarında, hem Arapça ilim tahsili hem de okul eğitimine devam eden, İslam'a gönül vermiş, Kürdistan’ın bağrından çıkan yiğit ve fedakar bir civanmerd idi. 1991-92’de PKK’nın özellikle Botan bölgesinde Hizbullahi Müslümanlara uyguladığı yoğun baskı, ambargo, kaçırma ve katletmeyle sonuçlanan saldırılar neticesinde Hizbullahi Müslümanlar için çok zor ve çetin günler başladı. Bundan dolayı Hizbullahi gençler okullarına, esnaflar işyerlerine, tüccarlar ticaretlerine gidemez hale geldiler. Bu dönemde Yusuf’un Arapça ilim hocası Şeyx Zeki PKK tarafından şehid edildi.

İlim tahsilinden ve okul eğitiminden mahrum kalan Yusuf, bir müddet sonra Kuştepe (Basiskê) köyüne ailesinin yanına dönmek zorunda kaldı. Köye döndükten sonra PKK, köydeki milisleri vasıtasıyla Yusuf ve ailesine baskı uygulamaya başladılar. Yusuf bu baskılara boyun eğmedi. Bu dönemde hem Yusuf hem de Cizre’de İslam'a gönül vermiş Müslümanlar PKK ambargosu altında idiler. Etrafları kuşatılmış ve kendilerine gidip gelenler PKK tarafından sorgulanır ve hiçbir sosyal ilişkiye müsaade edilmiyordu. Bu maksatla Midyat ve İdilden onlara gıda yardımı götüren Seyyid Hüseyn ve Hasan PKK’nın bu kuşatma çemberine takılarak kaçırıldılar. Günlerce hunharca işkencelerden sonra cesetlerinin foseptik çukurlarına atıldığı anlaşıldı ve şimdiye kadar hala bu değerli insanların ne cesetlerinden ne de kendilerinden bir haber alınamamıştır.

PKK’nın tüm baskı ve zulümlerine boyun eğmeyen Yusuf, yanına aldığı birkaç gönüldaşı ile beraber nöbetlerini tutarak direndi. Bunun üzerine PKK, köyün boşaltılmasını ve köyde kalan Yusuf ve ailesini tümden yok ettikten sonra köylülerin tekrar köye dönmelerini planlamıştı. Köylüler köyü boşaltmaya başlayınca Yusuf köylülerin köyden çıkmaması için çok uğraşmasına rağmen onları ikna edemedi. Nasılsa Yusuf ve ailesi yok edildikten sonra geri döneceklerdi. Köyü boşalttıktan hemen sonra PKK militanları seyyar dişçi kılığında Yusuf’un evine yaklaşarak onu şehid ettiler.

Bu bir mücadele idi ve Hizbullahi hareket PKK’nın dayattığı savaşa karşı direnmekten başka çarenin kalmadığını bildiğinden bu mücadelesinden geri adım atmamaya ve direnmeye devam etti. Yusuf’un şehadetinden sonra köy terk edilmedi. PKK’nın tüm saldırılarına karşı eldeki kıt imkanlarla ama imanla yoğrulmuş yüreklerle karşılık verildi ve Allah'ın yardımı, fedakar Müslümanların gayretleriyle PKK akıttığı Müslüman kanında boğuldu ve yaptıkları hesapları alt üst oldu. PKK, farklı bölgelerdeki dağ kadroları ve yerel milislerinden müteşekkil gruplarıyla 9 kez Kuştepe (Basiskê) ye baskın düzenledi, ancak Allah'ın yardımı ile her defasında zayiat verdi ve başarısız oldu. Öyle ki, bu başarısızlığı nedeniyle bölgedeki etkinliğini yitirdi. Bu süreç içerisinde Hizbullahi hareket, köyü boşaltan köylülere çeşitli vasıtalarla köylerine geri dönmeleri için haber gönderdi. Nitekim, çocuklarından dağ kadrolarına katılan bir aile buna şahittir. Bu çabalar neticesinde köyün asli sakinlerinden 3-4 aile köye geri dönmüş ve diğerlerinin de geri gelmeleri için kendilerine defalarca haber gönderilmiştir.

KORUCULARLA KÖYÜN İLİŞKİSİ VE KORUCULARA KARŞI TAVRIMIZ

Bu dönemde Cizre’deki Tayan aşiretine mensup, Kamil Atak’a bağlı korucular hapsoldukları mahallerinden dışarıya çıkamaz hale gelmişlerdi. Bu korucuların ikamet ettikleri mahalle şehrin Kuştepe (Basiskê) köyü tarafına düşen kenarında ve Kuştepe’ye yakın idi. Bu nedenle bu mahalledeki korucular köyün etrafında dolanıyor hatta ölülerini dahi köyün mezarlığına defnediyorlardı. Biz düşünce olarak koruculuğa karşıydık. Ancak bize karşı harekete geçmeyen koruculara karşı da bir düşmanlığımız yoktu. Zaman zaman köye uğradıklarında PKK tarafından uğradıkları mağduriyeti, koruculuğa meyilleri olmadıkları halde başka çarelerinin kalmadığını ve mecburen kendilerini korumak için koruculuğu kabul ettiklerini ifade ediyorlardı. Sürekli kendilerine koruculuğun zararlarını, rejim güçlerinin koruculuk üzerinden yürüttüğü kirli faaliyetleri, bunlara alet olmanın hem dini hem de dünyevi sonuçlarını izah edip kendilerini bu kirli çarkın içerisinden kurtarmalarını tavsiye ediyorduk. Hatta kendilerine yaptığımız bu tavsiyeler üzerine özellikle jitem’in yaptığı kirli faaliyetler hakkında epey bilgi verdikleri de olmuştur.

PKK’nın yaptığı bir eylemin üçte bir oranı fiili eylemlilik ve bunu çok emek harcayarak yapar, geriye kalan üçte ikilik oranı ise sansasyonel boyutudur ki, bunu propaganda ile gerçekleştirmektedir ve binbir yalan ekleyerek halka sunmaktadır. Pireyi deve yapar. Bu, onun taktik ve politikasıdır. Bir eylemin ancak bu şekilde gerçekleştirilebileceğine inanır. Halbuki bizimki böyle değildi, çok sade davranır ve özellikle sansasyonel bir boyuta varmamasına dikkat ederdik. Edindiğimiz somut bilgilere göre; cudi, gabar,dira ve idil ile Cizre arasındaki mıntıkadan PKK grupları birleşip ellerinde benzin bidonları ile şölene gider gibi Basiskê köyüne saldırmak ve içindekilerle köyü yakıp yok etmek için geliyorlardı. Saatlerce süren çatışmalarda zayiat vermekten ve geride militanlarının cesetlerini bırakmaktan başka bir şey yapamıyorlardı. Bizim, köyde Allah'ın yardımı dışında olağanüstü bir gücümüz yoktu. Var olan kıt imkanlarla kendimizi korumaktan başka çaremiz de yoktu. PKK buna inanamadığı için başka taraflara çekmekte, saptırmakta ve karalama yöntemine başvurmaktadır.

93 sonbaharında PKK, Kamil Atak’a bağlı koruculara bir saldırı düzenledi, babasını, kardeşini ve bir kişiyi daha öldürdü. Bu dönemde Halil Güler ve biri iki kişi daha korucular tarafından köye getirilip arkadaşlarımıza teslim edilmiş, cemaat bundan haberdar olduğundan hemen müdahale edip bir daha böyle şeylere izin verilmemesini ve derhal bu şahısların serbest bırakılmasını istemişti. Bu cümleden Halil Güler’in de sorgusunun tamamlanmasından hemen sonra bırakılması istenmişti. Halil Güler, PKK-Korucu ilişkisini ortaya çıkaran önemli bilgiler vermişti. Bu nedenle bu ifadelerin somutlaştırılması ve detaylarının ortaya konulması gerekiyordu. Şu anda da cemaatin elinde bu yönde verdiği ve özellikle PKK-Korucu ilişkisini ortaya koyan, PKK militanlarının Korucuların evlerinde barınmaları, silahlarının korucular tarafından nakilleri, PKK’ya sağladıkları lojistik destek ve daha bir çok konuda ifadeleri mevcuttur. 55 gün sığınakta kalma ve işkenceler ise hikaye ve karalama maksatlıdır. PKK’nın karalama ve iftira atma kampanyalarına ise zaten hepimiz alışığız.

Bize getirilen iki üç adamın jitem’in bilgisi dahilinde getirildiğini ve jitem’in sonradan bunu aleyhimize kullanacağının farkında olduğumuz için bu tuzağa düşmedik. Getirilenleri de serbest bıraktığımız gibi Halil Güleri de serbest bırakacaktık. Jitem’in Cizre ve çevresinde kendilerine bağlı itirafçı ve korucuları kullanarak estirdikleri terörü, kaçırma, öldürme, fidye alma, köy yakma ve buna benzer faaliyetleri hakkında bilgilerimiz mevcuttu. Yaptıkları bu faaliyetlerinde kısmen Hizbullah ismini kullanmaya çalıştıkları ve yaptıklarının bir kısmını Hizbullah üzerine yıkmaya çalıştıklarını da biliyorduk. Jitem’in ve diğer güvenlik ve istihbarat birimlerinin kendilerine bağlı karanlık güç ve çeteler vasıtasıyla başvurdukları taktik ve yöntemler bir ara Hüseynisevda sitesinde dizi yazılar şeklinde verildiğinden burada bu ayrıntılara girmeyi gerekli görmüyorum. Onun için isteyenlerin oralara müracaat etmesini tavsiye ediyorum.

Bizim köyü sahiplenme gibi bir hedefimiz yoktu. Başta da böyle bir niyetimiz olmadığı gibi köylülerin köylerini terk etmelerini istemiyorduk ve sonraki süreçte de köylülere köylerine dönmeleri için sürekli aracılar vasıtasıyla haber gönderdik. Nitekim 4-5 aile köye geri döndüler. Dönen bu aileler bize keleklik yaparak akrabaları ve jitemle beraber olan Mema aşireti korucularını arkalarına alarak bunlardan aldıkları destek ve talimat ile köyün içerisinde arkadaşlarımıza pusu kurdular ve hasta ziyareti için giden mütedeyyin insanlardan ikisini şehid edip üçünü de yaraladılar. Olaydan hemen sonra yakalanan Korucubaşı Tahir ağanın adamları olan katiller çok kısa bir süre sonra sanki adam öldürmemişler gibi cezaevinden salıverildiler. Bu, Jitem ve ona bağlı karanlık güçlerin planlarına alet olmadığımız ve buna fırsat vermediğimizin bedeli idi.

Bu olaydan sonra köyde kalmamızın bir anlamının kalmadığı ve bundan sonra Jitem ve ona bağlı karanlık güçlerin çevredeki kirli planlarından uzak kalmak için köyü boşalttık. Bundan sonra eğer bu karanlık güçler tarafından köy ve çevresinde karanlık işler çevrilmişse bundan sorumlu değiliz. Biz olduğumuz müddetçe köyü bu tür faaliyetlerden muhafaza ettik ve muhafaza ettiğimiz için de bedelini iki şehid ve üç yaralı ile ödedik.

SON ZAMANLARDA GÜNDEM YAPILMASININ SEBEBİ

Son zamanlarda gerek Jitem itirafçıları tarafından gerekse PKK ve onun uzantıları tarafından gündem yapılmasının sebeplerine gelince;

Birincisi; Eskiden beri Jitem ve diğer güvenlik ve istihbarat birimleri Hizbullahi hareketi karalamak ve zan altında bırakmak için onu rejimin güvenlik ve istihbarat birimleriyle ilintilendirme gayreti içerisinde olmuştur. Hatta icra ettikleri kirli faaliyetlerinde zaman zaman Hizbullah ismini kullanarak da bunu perçinlemeye çalışmıştır. Yukarıda da değindiğimiz gibi bu sitenin dizi yazılarında bunlar detaylı olarak izah edilmiştir. Şimdi de hem bu hedefi gütmek hem de tetikçi olarak kullandıkları itirafçılarını kurtarmak için böyle bir yola başvurmaktadır.

İkincisi: PKK fırsatını her bulduğunda Hizbullahi hareketi karalamaya ve ona iftira atmaya çalışmaktadır. PKK’nın bu karalama kampanyalarına alışığız. 90’dan beri bize karşı en çok başvurduğu taktik; yalan ve iftira kampanyalarıdır. Bir zamanlar her yeni güne başladığımızda acaba bu gün hangi yalanı ve iftirayı piyasaya sürecekler diye merakına düşüyorduk. Halkımız artık bu yalan ve iftiraların hangi boyutlara vardığını bilmektedir. Özellikle Kuştepe (Basiskê) köyünü gündeme getirmesinin sebebi ise; burada aldığı yenilginin kuyruk acısının intikamını almaktır.

Özellikle ikibinden sonra rejimin istihbarat ve güvenlik birimleri ellerindeki bütün argüman ve malzemeleri kullanarak Hizbullahi hareketi bitirmeye çalıştılar. Argüman ve malzeme bulamadıkları yerlerde veya zamanlarda ise kendi karanlık güçleri vasıtasıyla argüman ve malzeme oluşturmaya çalıştılar. Cizre’deki Hizbullah evi diye kepçelerle günlerce kazıdıkları ve her tarafını altüst etmelerine rağmen bir şey bulamadıkları halde üç yıl boyunca mühürledikleri ve el koydukları eve kemikler yerleştirip sonradan burada yeni cenazeler bulundu diye operasyon yapmaları, Kuştepe köyü içerisinde kazılar yapıp hayvan kemikleri çıkarıp insan kemikleri bulundu şeklinde propaganda yapmaları da hep bu cümledendir.
Selam ve dua ile…

Bedirxanê BOTİ

Diger Basliklar
   TESETTÜRLÜ HANIMLARIN GÖREVİ
   TESETTÜR NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?
   ŞEHADETİNİN 85.YILINDA ŞEYH SAİD (RA) / M.CELAL MÜCAHİD
   VEFATININ 21.YILINDA İMAM HUMEYNİ (RA) / M.CELAL MÜCAHİD
   VAN ŞEHADET AŞIKLARI / FURKAN TOPRAK
   KUŞTEPE (BASİSKÊ) KÖYÜ GERÇEĞİ / BEDİRXANÊ BOTİ
   İSLAM DAVASI ŞEHİDLERİ: ŞEHİD MURTAZA MUTAHHARİ / M. CELAL MÜCAHİD
   ŞERM NEKIR / SİTE OKURU
   MEZHEP VE HADİS İMAMLARI : İMAM ŞAFİİ / HC. AHMET ÇELİK
   MEZHEP VE HADİS İMAMLARI : AHMED B. HANBEL / HC. AHMET ÇELİK
   İSLAM DAVASI ŞEHİTLERİ : ABBAS MUSAVİ / M. CELAL MÜCAHİD
   İSLAM DAVASI ŞEHİTLERİ -ŞEHİD İMAD MUĞNİYE- / M. CELAL MÜCAHİD
   MEZHEP VE HADİS İMAMLARI (İMAM MALİK) / HC. AHMET ÇELİK
   EY GAZZE’Lİ MÜCAHİD!.. / A.SELAM CİVANGÜL (SİTE OKURU)
   FİLİSTİN'E DESTEK SONUNA KADAR / AZAD KILIÇ (SİTE OKURU)
   MEZHEP VE HADİS İMAMLARI / HC. AHMET ÇELİK
   İSLAM DAVASI ŞEHİTLERİ -YAHYA AYYAŞ-
   HASBUNALLAH VENİ'MEL VEKİL / ORHAN YAPICI (SİTE OKURU)
   GAZZE CİNAYETLERİ VE AHLAKİ ÇÖKÜNTÜ / SÜLEYMAN GÜNEŞ (ÇEVİRİ)
   DAVANIN GÜZEL SAVUNUCULARI / HATİP İBRAHİMOĞLU (SİTE OKURU)
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git