Bismillah Tarihin değişik devre ve zamanlarında, tevhid davasını savunanların başına gelmeyen ve uğramadıkları eziyet, tatmadıkları cefa kalmamıştır. Bunlardan biri de Ashab-ı Kehf diye anılan kahramanlardan oluşan arkadaşların ibretli hikayeleridir. Bu insanlar; tarihin zor ve katı bir devrinde tevhid dinini yaymaya ve savunmaya, kendilerini feda ederek ve hiçbir korkuya kapılmadan zamanın zalimine haykırmış yiğitler topluluğudur. Bunlar hayat-ı içtimaiyede yüksek makamlarda bulunan insanlardan oluşuyorlardı. Kendilerini düşüneceklerine, taşıdıkları ve yüklendikleri davalarının nasıl yükseklere çıkaracaklarının hesabıyla uğraşıp, omuzlarındaki hakikat ve tevhidi sonraki nesillere aktarmayı nasıl yapacaklarını düşünüyorlardı. Ashab-ı Kehf hadisesi; insanları tevhid akidesine davet eden ve tevhid akidesi için verdikleri mücadelede başarılı oldukları ve bu alanda tarihe emsalsiz bir örnek arz eden kahraman arkadaşların destanıdır. Tevhid için gösterilen fedakarlıkları, kahramanlıkları ve bunun için cefa, keder ve zorluklara ne şekilde katlanılması gerektiğini bizlere gösteren yegane ibretli bir hakikattir. İslam’ın mücadele sahnesinde, hizmetlerin nasıl yapıldığını, zor ve zorlukların nasıl aşıldığını, insanların kurtuluşunun bedellerinin nasıl ödendiğini anlatan çarpıcı ve ibret dolu bir hakikattir. Bu dinin tarihten ta günümüze kadar çektiği ve mensuplarının daima nasıl ateşten gömlekle yaşamaya mecbur olduğunun ispatıdır. Hakiki iman sahiplerini testere, demir tarak ve daha nice işkence çeşitleri ile davalarından geri çevirmenin peşinde koşan zalimlerin tahtlarının ortadan nasıl kalktığının ve geçici zevklere benzemeyen davanın kahramanlarının nasıl severek ölüme gittiklerinin öyküsüdür. İslam’a hizmetin yer, vatan ve millete bakmadığını, asalet, makam, mal, mülk veya dünyanın çekiciliğine kapılmayanların neleri başardığını kanıtlayanların ibretli öyküsüdür. Garipleşmenin ve garip olduğu kadar da güzelleşmenin ve gönülleri fethetmenin İslam ile olduğunu ispatlayan, yeryüzündeki tağutların hakimiyetinin nasıl alt-üst edildiğini, hiçbir gücün böyle bir kudrete ve kuvvete sahip olmadığının kanıtıdır. Başarılı olmanın nelere mal olduğunun, neleri gerektirdiğinin, gerçekleri haykırmanın nasıl yapıldığının, zulme baş kaldırışın ve tağutların hakimiyetinin geçici ve sonlarının yakın olduğunu anlatan ve islamın hakimiyetinin uzak olmadığını gösteren güzel bir örnektir. Kahramanların destanlaştığı, yiğitlerin belirlendiği, herkim ne gözle bakarsa onu gördüğü, sonsuzlukların anlatıldığı bir tevhid mücadelesinin destanıdır. Ashab-ı Kehfi buna sevk eden ve maksatlarına kavuşturan dünya ve onun içindekiler değildir. Onların bu fedakarlıklarının sebebi, imanlarındaki volkanik patlamadır. Bu patlama yanardağlardan daha yüksek ve kapsamlı bir alanı kaplayarak, o dönemin zalimlerinin başlarının ezilmesine, yanıp yok olmalarına ve tevhid mücadelesinin muvaffakiyetiyle sonuçlanmasına vesile olmuştur. Dakyanus tipli insanların ve onların himaye edicilerini hiçbir vech ile bunları anlayacak ve tevhidi algılayacak kafaları olmamış ve olamayacaktır. Allah (cc), eğer birilerini sebep kılıp ve onların üzerinden zalimlerin vasıflarını göstererek ve örneklendirerek yapıyorsa bütün kulların ibret gözü ile bakıp ders çıkarmaları için olduğunu anlamaları lazım. Kul diyorum çünkü Allah (cc)’a kul olan O’nun kanun ve şeriatını benimseyip, kendinde uygulayan anlamında kullanıyorum. Mevlam bizleri Kendi has ve sadık kullarından eylesin. O mübarek insanlarla kıyamette haşretsin. Bütün İslam dinini duyup ve işitenleri İslam ile şereflendirsin ve Müslümanların evlatlarını da gaflet uykusundan uyandırıp, birlik çatısı altında davalarını yürütmeyi nasip etsin. Kendi ordu ve partisinden kılsın….. Amin Hakikat yolunda gidip o uğur da canlarını verenlere ve sabredenlere selam olsun. Hatip İbrahimoğlu |