Tesettürlerinden dolayı okul kapılarından kovulan, işlerinden el çektirilen, üniversitelerde sorgu odalarına alınıp aşağılanan ve kapı dışarı edilen, bütün zor ve dayatmalara rağmen tesettüründe direnen, bağda, bahçede, tarlada, evde, okulda, kısaca hayatın bütün alanlarında tesettürü olmazsa olmaz kabul eden bacılar…! Biliyorsunuz ki sırtımıza tesettürü almakla ve örtüye bürünmekle sadece Rabbimizin emrini yerine getirmeye çalışıyoruz. Modern hayatın cezbediciliğine, göz kamaştıran yönlerine ve bütün dayatmalara rağmen sadece Rabbimiz emrettiği için O’nun emrine uymayı tercih edip tesettüre bürünüyoruz. Bu tercihimizde zerre kadar siyasi bir yön olmadığı gibi farklı bir niyette söz konusu değildir. Örtümüze düşmanlık yapanlar, tesettürlü olduğumuz için hayatın birçok alanını bize kapatanlar, Allah’ın tesettürle ilgili emrini yerine getirdiğimiz için haklarımızı çiğneyenler ya da bizi provokatörlükle suçlayanlar bilerek ya da bilmeyerek Allah’ın emrine muhalefet ediyor ve Allah’a düşmanlık yapıyorlar. Oysa biz sadece bize emredilen işi yapıyoruz. Sadece sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Sadece bizi yoktan var eden yaratıcının emrine uymak için çabalıyoruz. Sadece O istediği için hayatın birçok cazibesinden el çekip O’nun istediği şekilde giyinmeye çalışıyoruz. Hiçbir partinin, görüşün, örgütün ve hareketin siyasi bir hesabı ya da amacı için bunu yapmıyoruz. Bedenimizi örtüyle kapatmakla birlikte davranışlarımızı da manevi tesettürle örtüyoruz. Allah Teala’nın tesettür emrini yerine getirmekle birlikte kalp atışlarımızdan nefes alışımıza kadar bütün hareketlerimizi O’nun emrettiği şekilde takva elbisesine bürünmekle yükümlüyüz. Çünkü O bizden böyle istiyor, biz de O’nun emrini yerine getirmek için davranışlarımızı takva örtüsüyle örtmek için çabalıyoruz. Tesettürümüzden dolayı bize getirilen yasaklar, yasakçıların büyük bir acziyet girdabına sıkıştığını göstermektedir. Tesettüre bürünmekle hiç kimseye bir zararımızın olmadığı gerçeği bir tarafa, toplumun ahlaki açıdan gelişmesi ve fesadın yok olması için çabalıyoruz. Bunlara rağmen önümüze yasaklar konuluyorsa, eğitimimiz ve çalışmamız engelleniyorsa bütün bunlar yasakçıların entelektüel birikimden yoksun olduklarını, bize karşı yetersizliklerini yasaklarla telafi etmeye çalıştıklarını göstermektedir. Zor ve sıkıntılı bir zamanda yaşıyoruz. Örtümüzden dolayı hayatın birçok alanını bize yasaklayanlar vahim bir yanlışta ayak diretiyorlar. Tarihe sathi bir göz attığımızda en ilkel kavimlerde bile örtülerinden dolayı insanların okullardan kovulduğu ve eğitimlerinin engellendiğine rastlanmaz. Zulümleriyle nam yapmış Firavunlar ve Nemrutlar bile örtülerinden dolayı kız çocuklarını okullarından kovmadılar ve örtülülere hayatın bazı alanlarını yasaklamadılar. Tesettürümüz sistemin koca koca adamlarını bu kadar rahatsız ediyorsa, rahatsızlığın verdiği sıkıntılı ruh haliyle önümüze yasak duvarları örmelerine sebep oluyorsa, bütün bunlar tesettürümüzün büyük bir misyon taşıdığını göstermektedir. Demek ki tesettürümüz bazılarının dört elle sarıldığı Batı taklitçisi sistemlerin varlığını tehdit ediyor. Demek ki tesettürümüz bazılarının kudret ve sisteminin varlığını sorguluyor. Önümüze yasaklar koyup bizi engellemeye çalışanlar tesettürümüzü bu derece önemli ve tehdit unsuru gördükleri için yasaklıyorlar. Onlar bu ciddiyetle tesettürün önüne setler yerleştirirken bizler aynı ciddiyetle tesettürümüze sahip çıkıyor muyuz? Aynı ciddiyetle tesettürümüzü savunuyor muyuz? Tesettür misyonunu uygun şekilde yüklenebiliyor muyuz? Sorumluluğumuzu gereği gibi icra edebiliyor muyuz? Tesettürün önüne dikilen koca yasak duvarlarını aşmaya çalışırken, tesettürün üzerimize yüklediği sorumluluğu hakkıyla yerine getirmek zorundayız. Bu, Allah Teala’nın emri olduğundan toplumumuzdaki bütün Müslüman kadınların bu emre uymaları için olağanüstü çaba içerisinde olmalıyız. En yakınlarımızdan başlayarak, tesettürü yaygınlaştırmalıyız. Müslüman bir toplum olduğumuzdan, tesettür de Allah Teala’nın emri olduğundan Müslüman kadınların Allah Teala’nın emrine uymalarına yardımcı olmalı, Allah Teala’nın bu emrinin Müslüman kadına yüklediği görev ve sorumluluğu toplumun bütün alanlarında dillendirmeliyiz. Bu, erkeklerden daha çok Müslüman kadınların sırtındaki bir sorumluluktur. Tesettürün doğrudan muhatabı kadın olduğundan, her Müslüman kadının birer mübelliğ kimliğiyle hareket etmesi, ev ev, kapı kapı dolaşıp kadınlara sorumluluklarını hatırlatması, Allah’ın emrine uymamanın taşıdığı anlamı anlatması gerekir. Sırtımıza tesettürümüzü geçirdiğimizde hareket ve davranışlarımızın da manevi tesettürle örtünmesi gerekir. Bu aşamadan sonraki adımda ise tesettürü, toplumun bütün alanlarına yaymak için harekete geçmeliyiz. Bu farizayı yerine getirmek bizim için namaz ve oruç kadar önemlidir. Müslüman toplumun görevi aslına dönmektir. Yani İslami kimliğine göre bir yaşam oluşturmaktır. Kadınların da aslına dönmeleri tesettürlerine bürünmeleriyle mümkündür. Öyleyse Müslüman kadınların en yakınlarından başlayarak tesettürü topluma yaymak için seferber olmaları boyunlarının borcudur. Meryem BAŞAK |