Yahya Ayyaş “Andolsun Allah yolunda koştukça koşanlara, Andolsun kıvılcımlar saçanlara, Sabah akşam akına çıkanlara, Ve tozu dumana katanlara, Düşman topluluğu içine dalanlara…” (Adiyat süresi 1–6) Takvimler 05 Ocak 1996 tarihini gösterirken, Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas’ın istişhadi eylem komutanlarından Yahya Ayyaş çok arzuladığı Şehadete ulaştı. Siyonist İsrail; Fethi Şikkaki, Hani Abid, Kemal Kahil, İbrahim Neffar, Mahmut el Havace ve daha bir çok şahsiyet gibi Yahya Ayyaş’ı da uzun istihbaratı ve teknik takip neticesinde şehid ettiler. Yahya Abdullatif Sati Ayyaş, 06 Mart 1966 yılında Rafat köyünde dünyaya geldi. Dindar bir aileye mensup olan Ayyaş, ilk ve orta öğreniminden sonra elektrik mühendisliği okuyup 1991’de buradan mezun oldu. Gittiği üniversitede İslami çalışmaları içerisinde aktif faaliyetlerin içinde bulundu. 1992’de evlenen Ayyaş’ın iki çocuğu vardı. 1985 yılında İhvan-ı Müslümin hareketinin davetine icabet ederek bu harekete olan bağlılığını açıklayarak, Ramallah ve köyü olan Refat’ta İslam davetinin büyük yük ve sorumluluğunu yerine getirmeye çalıştı. Kendi maddi imkânlarını da İslami hareketin hizmetine sunmaktan geri kalmayan Yahya Ayyaş, özel yeteneklerini de devreye koyarak davanın kök salmasına büyük katkıları oldu. Müslüman gençlerden müteşekkil birlikler oluşturdu. Oluşturduğu bu guruplarla hareketin temellerini güçlendirdi. İlk intifada yıllarında nişancı güçlerin başında yer aldı. İslam davası için yaptığı ihlâslı çalışmaları, olay ve sorunlara hikmetle yaklaşması, üstün ahlak ve terbiyesi ile Müslümanların kalbinde yer edindi. Kısa bir süre sonra, Rafat’ta İhvan-ı Müslimin faaliyetlerinin başına getirildi. 1988–1992 yıllarında Refat’taki bütün faaliyet alanlarına vaziyet etti. Askeri kabiliyet ve yetenekleri ile ilk intifada günlerinde ihtiyaç duydukları patlayıcıları el yapımıyla oluşturarak, alternatif askeri taktik ve yöntemleri de geliştirip Siyonistlere büyük darbeler indirilmesine büyük katkısı oldu. Siyonistlerin eline geçen bir bombalı araç neticesinde bu alandaki faaliyetleri deşifre olan Yahya Ayyaş, 25 Nisan 1993 tarihinden itibaren işgâlcilerin en çok arananlar listesine girdi. Bu tarihten sonra Mühendis için davanın yeni bir aşaması başladı. Direniş için faaliyetlerini artık mahkûm olarak sürdürdü. Yahya Ayyaş, davaları için mücadele edenlerin karşılaşılması muhtemel olan her merhale için hazırlıklı olmaları gerekliliğinin farkındaydı. Ve İslami mücadelenin kişinin istediği şart ve imkânlarda verilmediğinin bilincindeydi. Bunun için, değişen imkân, şart ve merhalelere ayak uydurmada hiç sıkıntı çekmediği gibi, durum ve şartlara göre kendini geliştirerek davasının ilerlemesine katkıda bulunmayı başarıyordu. Ve çileli yola çıkınca sünnetullah gereği maddi güçten önce manevi olarak kendisini donatmıştı. Yahya, İslam davasına kendini adadığı ilk günden beri, davanın maslahatı için ne gerekiyorsa onu yaptı ve davasını her şeyin üstünde tuttu. Dünya malına ve makamına tenezzül etmedi. Kendisini tanıyanlar ve özellikle ailesi onun bu istikrarlı duruşuna hayran kalmışlardı.. Her ne zaman Siyonistlere karşı bir eylem olduysa işgal askerleri Mühendisin ailesine yönelik baskılarını artırıyorlardı. Onlar ise; baskı, tehdit ve şantajlara karşı hiçbir zaman düşmanı sevindirecek, umutlandıracak bir hal ve harekette bulunmadılar. Onların bu kararlılığını Yahudi Yediot Ahronot gazetesi, Mühendisin annesinden şunları nakletmiştir: “Ona doyamadan bıraktı bizi ve işgal güçleri tarafından aranmaya başladığından beri o artık benim oğlum değil İzzettin Kassam Tugayı’nın oğludur.” Yahya Ayyaş’ın ailesinin bu tavrı elbette ki kendisine büyük bir destek oluyordu. Mücadelenin şartları gereği ailesinden uzaklaşmak zorunda kalanların, zindanlarda olanların veya İslami çalışmalarından dolayı anne ve babasından veya diğer aile efratlarından uzak olanların ailelerinden gördükleri destek ebetteki büyük bir moral olmaktadır. Yahya Ayyaş, üniversite diplomasını taşıyan başka insanlar gibi normal bir mühendis olarak hayatını yaşayabilirdi. Ancak o kendini ve kabiliyetini İslam davasına adayan nice İslam kahramanı gibi dünyaya meyil etmedi. Dünyadaki geçici lezzetlerin, şan ve şöhretin peşinde koşmadı. Kendini Direniş ve cihada adadı. Kabiliyetlerini ve yeteneklerini de bu yol için seferber ederek Siyonistlere büyük darbeler indirdi. İşgalcilerin korkulu rüyası olmuştu. Kendi canlarını ortaya koyarak düşman topluluğunun içine dalan azizlerin komutanları olan Yahya’ya ulaşmak için var güçleri ile gerek istihbarat ve gerekse askeri imkânlarını seferber etmişlerdi. İşgal ordusunun Shabak subayları ve istihbarat teşkilatları tarafından, Mühendisi mübarek yürüyüşünden geri çevirir inancıyla köylüleri arasında korku yaymak maksadıyla yapılan baskılar onları emellerine ulaştıramadı. Mühendis kahramanca mücadele etmeye ve Filistinlilerin yaralı gönüllerine üç yıl boyunca su serpmeye devam etti. Allah yolunda ölmeye hazır kişileri ortaya çıkaran durum, insan ruhunun derinliklerindeki sağlam iman ve içindi bulunduğu Mü’min çevredir. İnsan kendini Allah’a adayınca, Allah’ın insana bahşettiği ahlak, sıdk, ihlâs, tevekkül ve dünyadan uzaklaşma gibi cevherler ortaya çıkar. Tüm güzel hasletler inci gibi parıldar ve kişi hem Allah’ın sevdiği kullarının ecrine ulaşır hem de toplumuna faydalı olur. Allah’u Tealanın insanlara verdiği cevher ve kabiliyetleri ortaya çıkarıp istifade edilebilir hale getirmenin en etkili yolu ise örgütlü ve teşkilati çalışmalardır… Yahya Ayyaş, Allah’ın kendisine bahşettiği kabiliyetleri zamanında Müslümanların hizmetine sunan örnek bir kişilikti. Allah’a adanmışlığı, davaya sadakati ve üstün kabiliyetlerini dava uğruna seferber edip zirveye ulaşmayı başararak aziz İslam kahramanları arasına girdi. Hayatta ciddiyet, sıla-i rahim, insanları sevmek ve görev bilincinde olup dünya hayatını hayır işlerine adama ve bunu Allah’ın hoşnutluğunu kazanmanın yolunu sayardı. Dünyadan ve onun metasından haz almazdı. Allah rızasından başka bir şey istemezdi. Bir ara hareket ailesine yardım etmek için para gönderdiğinde parayı komutanlarına geri iade ederek; “Bana gönderdiğiniz para acaba yaptığım işin ücreti midir? Benin ecrim sadece Allah’a aittir. O’ndan amellerimizi kabul etmesini dilerim. Benim hedefim maddi kazanç sağlamak değil, öyle olsaydı bu yolu seçmezdim. Benimle çok fazla ilgilenmeyin, şehit ve tutuklu aileleriyle ilgilenin, onların benden ve ailemden daha çok ihtiyaçları var buna.” Şehit, hayatı boyunca İslam davasına vermiş olduğu mücadelesini yüksek bir dereceye yükselterek İslam davasının ve Filistin direnişinin sembol isimleri arasında yerini aldı. Değerli İslam komutanı Yahya Ayyaş’ın devlet terörüyle şehid edilmesinden sonra, Gazze’de düzenlenen ve 250 bin kişinin katıldığı cenaze töreni ile Mühendise olan hayranlıklarını ve cihada olan bağlılıklarını haykırdılar. Şehidin anne ve babası da yaptıkları konuşmalarda oğullarına ve davasına olan bağlılıklarını dile getirdiler. Allah (cc) aziz İslam komutanının şehadetini kabul etsin. Bizleri de Allah’a verdiği sözde sadık kalanlardan eylesin. Küfür, zülüm ve nefis ile olan mücadelede bizleri müzaffer eylesin. Allah’tan dileğimiz bu aziz İslam evlatlarının kanının bereketi ile Kudüs’ü esaretten kurtarması ve yeryüzünde İslami hâkim kılmasıdır. -------------------------------- Not: Filistin Enformasyon Merkezi sitesinden istifade edilmiştir. M. Celal Mücahid |