Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

HİZBULLAH CEMAATİNE KİM NİYE SALDIRIYOR

Taraf gazetesinde Hizbullah cemaati ve Şehid Rehber Hüseyin Velioğlu ile ilgili düzmece, iftira ve siparişe dayalı manşetten bir haber verildi. Haberin oluşumu, içeriği ve kurgusunun bile ne kadar saçma ve düzmece olduğu açıkça görülmesine rağmen İslam’a ve Müslümanlara saldırmayı kendine görev kabul edenlerle, sözde “İslamcı” ama gerçekte İslam cemaatini hazmedemeyen ve cemaate saldırmayı İslami mücadele zanneden zavallılar bu durumu fırsat bilerek iftira ve saldırıya geçtiler.

Öncelikle Hüseyin Velioğlu’nun İslami şahsiyeti, verdiği mücadele, çektiği sıkıntılar, fedakârlıkları ve Allah’ın lütfuyla çalışmalarının semeresi, dil uzatanlara en güzel cevaptır. Bununla birlikte onun şahsına ve İslam cemaatine saldıranları bir tasnife tabi tutmak gerekir. İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık yapan Kürt-Türk faşistleri, sözde liberaller ve nesilleri tükenen Marksistlerin dil uzatmaları doğaldır ve tabiatlarının bir gereğidir. Müslüman halkımızda İslami bilinçlenme artıkça onlar kendilerini yiyecek, İslami faaliyetler yoğunlaştıkça onlar hiçbir sınır tanımadan saldıracak, karalayacak, çırpınacaklar ve halkımızın İslami uyanışını sekteye uğratmaya çalışacaklar.

Elbette onlar kendi vazifelerini yapacak, İslam ve İslami değerlerin olduğu her noktayı söz, eylem ve kalemleriyle susturmaya, yok etmeye ve lekelemeye çalışacaklar. Onlar kendi varlık sebeplerini ve bekalarını İslam karşıtlığı ile bina ettiklerinden, kendilerinden farklı bir davranış beklenmemelidir. Onların beyhude uğraşları İslam ve Müslümanlara bir leke getirmeyeceği gibi İslam cemaatine de bir zarar vermez. Çünkü durum, konum ve pozisyonlarından dolayı Müslüman halk nezdinde bir inandırıcılıkları söz konusu değildir.

İslami grup, yapı ve şahsiyet olarak görünen, gösterilen veya geçinenlerin durumu is farklıdır. Bu kesimlerin İslam düşmanlarının oluşturduğu zeminde koşturmaları ve içi boş iddialarla kalemlerini birer kılıç, sözlerini birer hançer yapmaları kabul edilebilir bir durum değildir. Her şeyden önce eğer bunu yapanlar gerçekten İslami endişe sahibi olsa kul hakkını gözetir İslami bir camiayı küfürle eş değer olan, derin devlet uzantısı gibi bir iftirada bulunmazlar ve bu yönde yapılan iftiralara destek vermezlerdi.

Aslında İslami geçinenleri de bir tasnife tabi tutmak zorundayız. İslami geçinmekle birlikte faşist TC’nin bekası uğruna mücadeleyi İslam olarak algılayan, tüm İslami cemaatleri kendisine rakip gören ve hoşgörü adı altında Müslümanlar dışındaki herkese kucak açanların saldırılarını bir yere kadar anlamak gerekir. Onlar İslam diyince suya sabuna dokunmayan, faşist TC uğruna fedakar, teslimkar ve uyumlu vatandaş anlayışıyla hareket ettiklerinden elbette Hizbullahi hareket onlar için düşman olarak görülecek ve her fırsatta saldırmayı görev bilecekler. Çünkü bilinçli Müslümanların varlığı, bu tip yapıların taşeron olduğu projelerin akim kalmasına neden olacağından İslam cemaatine ve bilinçlenmiş İslami bir topluma tahammül etmeleri beklenemez.

Radikal geçinen, geçmişte mangalda kül bırakmayan, kimin eksenindeyse onun borusunu öttüren yorgun inqilabilere gelince; onlar kendi babalarını, oğullarını ve benliklerini tanıdıkları ve bildikleri gibi Hizbullahi hareketi tanımakta ve bilmektedirler. İslam cemaatinin hizbi kontra iftiralarından beri olduğunu, yapılan propagandaların İslam cemaatinden çok İslami çalışmaları ve Müslüman halkları hedef aldığını da bilmektedirler. Ama buna rağmen iftira kampanyalarına katılmaları, İslam cemaatini karalamalarının temel sebebi heva ve heveslerine kapılmaları ve nefislerinin esirleri olmalıdır. Eğer heva ve heveslerine esir olmasalardı Taraf gazetesinde albay Arif Doğan ile yapıldığı iddia edilen mülakatı gördükleri gibi aynı gün içinde Doğru Haber Gazetesi’nin mülakatında Arif Doğan’ın birinci ağızdan yaptığı yalanlamayı da görürlerdi. Ama maalesef işlerine gelmediğinde, heva ve hevesleri onları esir ettiğinde üç maymunları oynamakta bir beis görmemektedirler. Aslında onlar için üç maymundan ziyade Kur’ani tabirle sağırdırlar, dilsizdir, görmezler tabirini kullanmak gerekirdi ama İslami terbiye ve mükellefiyet buna izin vermez.

Bu tür yorgun inqilabiler ve geçmişin hızlı radikalleri her gün farklı bir limana demir atmaktan, her dönem birilerinin dümen suyuna girmekten veya gündemin sularına kapılıp mevzi değiştirmekten vazgeçmelidir. Sahih İslam anlayışı ve İslami sorumluluk neyi gerektiriyorsa ona göre hareket etmelidirler. Hizbullah cemaatini ve Rehber Velioğlu’nu sevmeyebilir, fikirlerini yanlış görebilir ve İslami sınırlara riayat ederek eleştiriye de tabi tutabilirler. Ama İslami site ve yayınlardan kafirlerin ağzıyla İslam cemaatine iftira atmaları, küfürle eş değer iftiraları esas alıp itham etmeleri ve bırakın İslami ölçüleri hiçbir ahlaki değeri hesaba katmadan saldırmaları bu tiplerin İslamiliğini de insaniliğini de sorgulamayı gerektirir. Bu tiplerin nefis, heva ve hevaları yerine hakka ve hakikate yönelmeleri gerekir. Bu arada geçmişte nemalandığı diyarların borazanı olan kraldan çok kralcı geçinen ama dikiş tutturmadıkları için kovuldukları ve dışlandıklarından eskiye ve eski değerlerine saldıranlara bir diyeceğim yok, o tipler nemalanma hesabiyle borazan olacaklarından onların saldırganlıkları ve hırçınlıklarını kurutulmuş musluklara perde gerisinde müsebbip aramaya bağlamak gerekir. Varsın öyle hareket etsinler. Ölüm var, ahiret var, hesap var Allah herkesin hesabını görecektir.

Hizbullah Cemaatine yapılan saldırılarda müfterilerin hedefi, bilinçlenmekte olan Müslüman halk olduğu için herkesin bu noktada çaba göstermesi gerekir. Müslüman halkımızın bir kısmı yoğun psikolojik savaşın tesirinde kalabilir ve bu propagandalardan etkilenebilirler. Önemli olan onların zihni kirlilikten muhafaza edilmesi ve hakikatın en güzel şekilde onlara izah edilmesidir. Yoksa müfteriler güneşi balçıkla sıvayamayacaklarını çok iyi bilmektedirler. Çamur at izi kalsın hesabıyla zihin bulandırmaya çalışan bu zavallılar, oluşturmak istedikleri bulanık sularda kendileri boğulacak ve attıkları iftiraların altında kalacaklardır.

Allah’a emanet olunuz.

ABDULLAH HOCAOĞLU

Diger Basliklar
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -11
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -10
   KÖRLER VE SAĞIRLAR
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -9
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -8
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -7
   İKİ DAMLA GÖZYAŞI
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -6
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -5
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -4
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -3
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -2
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -1
   HİZBULLAH CEMAATİNE KİM NİYE SALDIRIYOR
   BUGÜN BAYRAM
   TEK TÜRKİYE TEK CEMAAT KİMİN PROJESİ
   FOTOKOPİ DELİL OLMAZMIŞ
   BÜYÜK FELAKET ( I I )
   BÜYÜK FELAKET ( I )
   BİRİLERİNİN HEDEF GÖSTERMESİYLE Mİ HAREKETE GEÇİLDİ?
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git