Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

PSİKOLOJİK SAVAŞ -10

PSİKOLOJİK SAVAŞIN HEDEFLERİ

3–İĞFAL VE TAHRİP


Psikolojik savaşın Tahkim ve Selbi hedeflerini ele almıştık. Uygulanan psikolojik savaş hedeflerinden üçüncüsü İğfal ve tahrip hedefidir. Bu tür psikolojik savaş düşman gücün rakiplerine yönelik harekatı olup; halkı, potansiyeli, taraftarları kışkırtmak, sorun çıkarmak ve zayıf düşürmek amacıyla yürütülür.

İğfal ve tahrip amaçlı psikolojik savaş rakip ve düşman kabul edilen bir güce karşı etkili bir yöntemdir. Bir devlet kendi toplumunu ayakta tutma adına gediklerini kapatmaya çalışırken rakip güçler bu gediklerden sızma ve iğfal için uğraş verir. Ülke için hassas olan fikri, mezhebi, kavmi, ekonomik durumlar rakip ülke için iğfal ve tahrip için birer sızma noktası olarak görülür. Var olan her hassasiyet düşman için istifade edilmeye çalışılan bir kapıdır.

Birçok devlet kendisine rakip, düşman ve tehlikeli gördüğü güçlere karşı fiili savaş yerine iğfal ve tahrip hedefli psikolojik savaş uygular. Düşmanının kendi sorunlarıyla uğraşması, küçük düşmesi ve direncinin kırılması, kaba tabirle çaptan düşmesi amaçlanır. Düşman kabul edilen güçle birebir mücadele ederek risk alma yerine, düşmanın kendi sorunlarıyla boğuşması tercih edilir. Bunun için sızılabilecek her noktadan toplum ve örgütsel yapıda zafiyet oluşturma, sorun çıkarma ve en önemlisi toplumun bir birine ve yönetime karşı mücadele vermesi için uğraş verilir. İğfal ve tahrip bunun için vardır. Bir toplum kendi içinde çekişmeler yaşar ve hâkim nizam veya örgütlü gücü ile uğraşırsa, rakiplerine yönelecek durumda olamaz. Olsa dahi zayıf, hazırlıksız ve yetersiz olur.

İğfal ve tahrip tedrici olduğundan çoğu zaman karşı tedbirler yoktur. Tedbir olsa da zamanında alınamadığından etkin değildir. Toplumsal direncin kırıldığı, iç çekişmelerin yaşandığı, değer yargılarının aşındığı bir nizamda sonradan alınacak önlemlerin ve koruma duvarlarının etkisi, yürütülen psikolojik savaşı bertaraf edecek kudrette olmayacaktır.

İğfal ve Tahrip nasıl yapılır, bununla neler elde edilir?

İğfal ve tahrip noktasında başarılı olabilmenin temeli toplumsal direnci kırabilmektir. Zincirin zayıf halkası tespit edilerek işe başlanır. Bu zayıf halka toplumun yapısına göre farklılık arz eder. Yönetim tarafından baskı uygulanan bir yer ise özgürlük ve demokrasi söylemi hem cazip hem de inandırıcı bir silahtır. Toplumda farklı kavimler varsa, milliyetçi bir söylem ile gidilir. Çok uluslu devletlerde milliyetçilik fikirlerinin gelişmesi ve karşı fraksiyonların oluşması genellikle baskın gücün zulüm ve hatalarından kaynaklanır. Uzun süreli psikolojik savaş yürüten güçler, baskın kavmin zulümlerini görmezden gelir hatta teşvik ederek sürekli yanlış yapmasını ve kavimler arasında bir uçurum oluşmasını sağlar. Bu alanda artık zayıf bir halka elde edilmiş demektir. Zayıf halka denince sadece ezilen, baskı gören kavim üzerinde çalışıldığı düşünülmemelidir. Bir taraftan zulüm gören üzerine yoğunlaşılırken, diğer taraftan hâkim kavmin faşizanlaşması için çaba sarf edilir. Amaç; toplumsal kopukluk ve uçurumu derinleştirmek ve topumun birbiriyle düşman saflarda uğraşmasını sağlamaktır. Bu yolla; zayıf düşman, bir birinden kopuk zayıf bir toplum ve dirençsiz bir rakibin olması hedeflenir.

Toplumda farklı inanç sistemlerinin olması da düşman güçleri için bir hamle kapısıdır. Toplumlarda genel olarak taviz verilmeyen ve en çok direnç gösterilen nokta inançlar ve dini değerlerdir. Bu alanda yapılacak bir tahribat veya ayrıştırma uzun süreli sıkıntıları beraberinde getirecektir. Düşman güçler özellikle İslam ülkelerinde mezhebi noktadan işe yaklaşmakta, mezhepler arası farklılıkları derinleştirerek toplumu dolayısıyla rakip ülkeyi zayıflatmaktadır. Bugün Irak, Afganistan, Pakistan, Lübnan gibi ülkelerde bu silah fazlasıyla tesirli olmaktadır. Nükleer güç sahibi Pakistan’ın İslam ülkeleri arasında güçlü bir konumda olması gerekirken, yapay mezhep savaşları ve çıkartılan iç sorunlardan dolayı zayıf hali, uygulanan savaş yönteminin bir sonucudur.

Bazen dini değerler, bazen baskı rejimlerinin neden olduğu sorunlar, bazen de kavmi durumlar ön plana çıkarılır dedik. Zincirin zayıf halkası ile ilgili örnekler çoğaltılabilir. Bu toplumsal duruma göre şekil alır ve planlanır. Mezhebi noktanın tesir etmeyeceği yerlerde, azınlıklar, ekonomik sorunlar veya toplumsal adaletsizlik bir silah olarak kullanılabilir.

Halkı mevcut yönetime karşı kışkırtmak, diğer devletlerin cephe almasını sağlamak, muhalif hareketlerin güçlendirilmesi ve aktifleştirilmesi asli hedeftir. Düşman kabul edilen devleti zayıflatacak her alternatif mutlaka değerlendirilir. Bu savaş bazen açıktan yürütülürken çoğu zaman gizli bir şekilde veya dolaylı yöntemlerle uygulanır.

Bir ülkenin ve toplumun zayıf düşürülmesi bir adımda olabilecek bir durum değildir. İğfal ve tahrip hedefleyen bir güç, psikolojik mücadele yürüttüğü alanı, toplumu ve değerleri tanımayla işe başlar. Hedef alınan toplumda öncelikle zayıf halka olarak kullanılacak olgu belirlenir. Ardından toplumsal dinamiklerin zayıflatılması için değerleri aşındırmaya yönelik fikri hamleler yapılır. Bu değerler etrafında oluşturulan tartışmalar yumağıyla bir ikilem oluşturulur.

Toplumsal dinamikler zayıfladıkça farklılıklar ve rahatsızlıkların artması kaçınılmazdır. Bu rahatsızlıklar devlet veya hâkim örgütlü güce karşı olduğu gibi toplumun kendi içinde de gelişir. Psikolojik savaş açısından bu aşamaya toplumsal saik ve iradeyi giderme aşaması denir. Daha önce toplumda ortak kabul gören bazı değerler, yaşanan ikilem ve rahatsızlıklardan dolayı aşınmaya, tartışılmaya ve önemsenmemeye başlanır. Gelinen süreçte ortak bir iradenin varlığı söz konusu değildir. Toplumu birbirine bağlayan temel saikler zayıflar ve bağlayıcı olmaktan çıkar. Toplumsal olgu ve iradenin zayıflama eğilimi göstermesi, beraberinde duyarsızlık, vurdumduymazlık ve tepkisiz bir toplumu getirir. Bu tepkisiz hatta bazı durumlarda benimseyici yaklaşım daha önce bağlayıcı, bütünleştirici ve harekete geçiren olgulara karşı oluşur. Bunların gerçekleşmesi iğfal ve tahrip için oldukça önemlidir.

Allah’a Emanet olunuz.

Abdullah HOCAOĞLU
 

Diger Basliklar
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -11
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -10
   KÖRLER VE SAĞIRLAR
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -9
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -8
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -7
   İKİ DAMLA GÖZYAŞI
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -6
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -5
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -4
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -3
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -2
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -1
   HİZBULLAH CEMAATİNE KİM NİYE SALDIRIYOR
   BUGÜN BAYRAM
   TEK TÜRKİYE TEK CEMAAT KİMİN PROJESİ
   FOTOKOPİ DELİL OLMAZMIŞ
   BÜYÜK FELAKET ( I I )
   BÜYÜK FELAKET ( I )
   BİRİLERİNİN HEDEF GÖSTERMESİYLE Mİ HAREKETE GEÇİLDİ?
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git