Mekke dönemini düşlüyorum, zulüm, işkence, gücü yetenin güçsüzü ezmesi, kadınların hiç pahasına sayılması, kız çocuklarının diri diri gömülmesi, putlara tapmalar vs. vs…
O dönemler de henüz İslam dininin müjdeleyicisi, insanların kurtuluş kaynağı, rehberi olan Peygamber aleyhisselatu vesselem gelmemişti, insanlar geçmişte atalarının yaptığı hatalarla izledikleri yolları devam ettiriyordular. Onlar Peygamber (s.a.v) gelmeden önce, her türlü pislik yuvasının içinde bulunuyorlardı, iş o kadar aşırı gitmişti ki günümüz tabiri ile deyim yerinde ise tam bir teksas dönemi yaşanıyordu. En basit örneği olan İbnul Hattab’ın hayatından bir kesit verecek olursak, İbni Hattab’ın kızını diri diri toprağa gömmesi ve kendi elleri ile helvadan yaptığı putlara önce tapıp sonra acıktıklarında yemeleri, insanı düşündüren en basit olaylardan biridir, bunun yanında içki içmeler, fuhuşun had safhaya ulaşması ve buna benzer büyük günahlar…
21. yüzyılda bu tip olayları en avam olan bir insana anlatacak olursak, diri diri kız çocuklarını gömdüklerini söylersek, inançlı ve tarih kültürü olan bir insan ise, Bu kadar canilik olmaz; Der, yok tarihi mirastan pay almamış bir insan ise, Hadi canım bu kadarı da fazla. Demekten kendini alıkoyamayacağını görebiliriz. Oysaki yaşadığımız toplum içerisine baktığımız zaman, o dönemde cahiliye hayatının içinde yaşayan insanlar, sanki tekrar yeniden dünyaya gelip hayatlarını kaldıkları yerden sürdürüyorlar, ama arada bir fark vardır ki çok ince ama detaylı ve tarihin ne kadar tekerrürden ibaret olduğunu açıklayacak bir durum, isim değiştirme durumu…
Mekke dönemi ve şirkte insanlar kız çocuklarını diri diri gömerdiler. Hz. Ömer (r.a) kendi cahilliye hayatını anlatırken, aklıma bir şey geldiğinde çok ağlarım, kızım henüz çok küçükken onu ıssız bir çöle gömmeye götürmüştüm. Ben onun için mezar kazıyordum, O ise olacaklardan habersiz bir şekilde babasına karşı olan merhamet duyguları ile üzerime değen toprakları atmaya çalışıyordu, ta ki birkaç dakika sonra can verdikten sonra, Günümüz de peki kız çocuklarını diri diri gömme olaylarının neresindeyiz diye bir soru soralım kendimize. Evet, sözde medeniyetin aslından mimsiz medeniyetin var olduğu bu dönemde bu olayı anlattığımız zaman hor bir şekilde alacağımız bir cevap vardır, ancak ters tepki verecek olan sözde uygar insanların, isim değiştirerek artık bunu bir keyif ve zevk aracı haline getirdiklerini akıllarının uçlarından geçirmezler. Yani namı değer kürtaj olayı. Maalesef o zamanlar henüz İslam dini Mekke ye hâkim değildi ve insanlar cahildi, ancak günümüzde İslam dini yeryüzünün en kuytu köşesinde bilinmekte ve Kur’an-ı Kerim’in bu gün girmediği yer yoktur, ama ne olursa olsun yine de bir Mekke dönemi daha yaşanıyor, hatta daha da kötüsü o zamanlar kız çocukları gömülürdü sadece şimdilerde ise kız, erkek ayrımı yapılmadan gömülüyor maalesef masum çocuklar…
Mekke döneminde, yani şirk ve cehaletin kol gezdiği dönemlerde zulüm ön saftaydı. Ticaret için gelen güçsüz kervanların malları gasp edilirdi, hacca gelen yabancı insanların kadınları ellerinden alınırdı, kim güçlü ise onun sözü geçerdi. Bu gün yani 21. yüzyıl dediğimiz milenyum çağına baktığımız zaman bu olay hiçbir fark gözetmeksizin hala devam etmektedir. Zorba güç Amerika bu gün gücü yettiği toprakları her dakika medyadan, gazetelerden veya başka yerlerden ne hale getirdiğini görüyoruz. O zamanlar Ebu Cehiller Mekke nin ileri gelenleri idi şimdilerde ise, isimleri değişen Ebucehiller yani Georgeler, Şaronlar…
O zamanlar Mekke ye İslam dini hâkim değildi, insanlar cehalet içerisinde idiler, kadınlarında belli bazı haklara sahip oldukları bilinmiyordu, insanlar kadınları ya bir köle niyetine kullanıp atıyordular, ya dansözleştirip kendi zevkleri için oynatıyordular veyahut en kötü işlerde kullanıyordular, çünkü o zamanlar İslam dini hâkim değildi ve insanlar bu tür durumlardan haberdar değildiler. Ancak günümüzde dünyanın her köşesinde mutlaka İslam dininin hakkaniyetinden haberdar olan insanlar bulunmasına rağmen, kadınlar yine bir köle niyetine kullanılıp, değer verilmez bir hale getirilmişlerdir. Tabi ki bu aşikâr bir şekilde yapılmıyor, nefis sahibi olan insanlar o kadar güzel bir şekilde kandırılmış ki neredeyse artık beyinleri robotlaşmış bir vaziyet alacak. Kadınlar Televizyonlar da bir ciklet ya da plastik reklamında oynatıldığında değerinin ne kadar az olduğu açık ve net bir şekilde ortaya dökülüyor, ancak insanlar bunun farkında değiller, kadınlar bunu özgürlük olarak biliyorlar, çünkü avam tabakasından gelen kadınlar asıl medeniyetin bu olduğunu kabulleniyorlar, bunun yanında aşiretlerde olan olaylar, yine İslam ve Allah Resulünün hadislerine aykırı bir şekilde affınıza sığınarak söylüyorum, değersiz bir mal gibi satılmaktadır, hatta üzerinde pazarlıklar yapılmaktadır…
O dönemlerde İslam dini hâkim değildi Hak ve Tek olan Allah (c.c) nin varlığı ve büyüklüğü belki bir anlamda anlaşılmamıştı. Çünkü onlar atalarının dinleri üzerine döndükleri için putlara tapmaları, Allaha yaklaşma olarak biliyorlardı ve bu nedenle atalarının dinlerine tabii idiler. Yağmur için ayrı bir put, rızık temini için ayrı bir put vs. vs; Bunlar belki o döneme kıyas edildiği zaman bir nebze de olsa insanın normal karşılayası geliyor. Çünkü Allah (c.c) ayeti kerimesinde, İnkâr edenler, "Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!" diyorlar. Sen ancak bir uyarıcısın. Her kavim için de bir yol gösteren vardır. (Rad-7) Şeklinde buyuruyor. Ancak artık 21. yüzyılda ve kıyamete kadar hükümleri geçerli olacak bir peygamber ve nizamı olan bir dönem içerisinde yaşamamıza rağmen, insanların putlara taptıklarını görebiliyoruz. Kemal Atatürk’ün önünde saygı duruşlarında beklemeler, Anıtkabirde, temenni ve görüşler ile yazılan yazıların altına atılan imzalar, yine Mekke döneminin geri gitmediğini, halen putlara tapmaların yaşandığını açık ve net bir şekilde açıklayan durumlardır, bunun yanında cahil insanların türbelerden, insanlardan medet ummalar da bir başka gerçek…
Yazıyı fazla uzatıp başınızı ağrıtmak istemem. Şu bir gerçek ki Mekke dönemi ile 21. yüzyıl arasında çokta büyük bir fark yoktur. Kendim yazdım yazıyı ancak sadece bir fark göre bildim. O zamanlar Mekke dönemi ve şirkti, şimdi ise Sözde medeniyet ve şirk, Yani sadece isim değişikliği…
Selam ve dua ile…
Muhammed Yusuf
|