Nihayet ABD’nin tüm dünya tarafından merakla izlenen seçimi gerçekleşti ve kamuoyunun ekser çoğunluğuyla beklediği gibi Obama, ABD’nin yeni başkanı oldu… Obama, kimine göre ABD’nin yeni yumuşak çehresi, kimine göre çökmekte olan global ekonominin kurtarıcısı. Gagalarını açmış serçe yavrusu gibi ABD’nin ekonomik ve siyasi desteklerini bekleyen kimi kukla örgüt ve devletlere göre de, daha fazla ve etkileyici destek umudu olmuş durumdadır. ABD tarihinde ilk siyahi başkan olma unvanına sahip olan Obama, aslında kendisi de bir aktör olmaktan öte bir şey değildir. Sadece ve sadece hamakatlığını üzerinden atamayan ve özellikle Müslümanlara karşı sadist ruhlu olan Bush’un hünerleriyle, biraz daha açığa çıkan ABD politikalarına karşı yükselen iç ve dış tepkileri azaltmayı hedefleyen tebessümlü siyah bir maskedir. ABD’nin, siyahi vatandaşlarına yönelik yaptığı zulmün kareleri henüz zihinlerdeki canlılığını kaybetmemişken, acaba hangi hikmetlere binaen son zamanlarda ABD siyahi ilkleri gerçekleştirmektedir?!.. Baba Bush döneminde “Powell”, ABD’nin ilk siyahi genel kurmay başkanıydı. Oğul Bush döneminde aynı “Powell”, bu sefer ABD’nin ilk siyahi dışişleri bakanı oldu. Yine “Rice”, ABD’nin ilk siyahi kadın dışişleri bakanı oldu. BM’nin bir önceki dönemde ilk siyahi genel sekreteri unvanını alan Annan’ın kendisi de yanılmıyorsam yine ABD’nin özel ataması ve destekleriyle bu göreve getirilmişti. Peki bu ilkler, bir tesadüf ya da demokrasinin zaferi sonucu mu gerçekleşti!?.. Bana göre hayır… Obama’ya gelecek olursak… Tabiri caizse tam da dinler arası diyalog fikrini anımsatan bir kişiliktir. Libya diktatörü Kaddafi tarafından, özel olarak Müslüman coğrafyasında müslümandır diye yıldızı parlatılmaya çalışıldı. Uzun olan isminde Hüseyin gibi bir Müslüman ismini taşısa da, aslında İslam ile bir alakası yoktur. Seçim öncesi bir açık oturumda Müslüman olduğundan şüphelendiğini dile getiren Yahudi bir katılımcıya, Tevrat üzerine yemin ederek Müslüman olmadığını ilan etti. Yahudi kepini takıp ağlama duvarında ayin yaparak da bir nevi bu yeminini pekiştirdi… Tamamen Yahudi lobisinin maddi-manevi yardımlarıyla seçimi kazanmışa benziyor. Yardımcılığına Irak savaşını destekleyen Siyonist bir yahudiyi atamakla, onlara şükran borcunu ödemiş oldu… Obama, görevi devraldıktan sonra mevcut ABD politikalarını zahiren değiştirebilir. Irak ve Afganistan’dan asker çekilmesini de hızlandırabilir. Filistin sorunu için, ondan önceki her başkan gibi yeni bir girişimde de bulunabilir. İran’a karşı ilk dönemlerde yumuşak mesajlar da gönderebilir. Guantanamo ve Ebugureyb cezaevlerini boşaltıp bu kabahatleri için İslam aleminden özür de dileyebilir. Ancak ve ancak tüm bunları yaparken, Müslüman olduğu için değil, insanlık duyguları kabardığı için değil, kara göz, kara kaşlarımıza hayran olduğu için değil, barışçı olduğundan değil, sadece ve sadece düştükleri ekonomik krizden kurtulabilmek için, kendilerine yönelik tepkileri azaltmak için, halkın gözünde zor duruma düşen kuklalarının rahat çalışabilmesi için, kısacası hazin sona doğru yol almış olan ABD diktatörlüğünün ömrünü biraz daha uzatabilmek için yapacaktır. Sözün kısası; pembe hayallerle Obama’nın mevcut ABD politikalarını kökten değiştirebileceğine, dünyaya barış ve huzur getirebileceğine inanmak, bence saflıktan başka bir şey değildir. Olsa olsa Obama, ABD’nin yırtığına bir yama, özelliklede İslam alemine yönelik bir göz boyama olabilir.. Selam ve dua ile. Fuad Yeşilbağdan |