Bir Ayet:
Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. (Tevbe-36)
Bir Hadis: Receb Allah'ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ise ümmetimin ayıdır. (Camius-Sağir)
ÇAĞIMIZ İNTERNET VE TEKNOLOJİ ÇAĞIDIR / KARDEŞİNİZ ABDULLAH
Bı nawê Xweda,
Kardeşlerim, yaptığınız bu büyük hizmeti layıkıyla yapabileceğinize inancım tamdır. Davanız, davamız büyüktür. Sorumluluğumuz da bir o kadar büyüktür. Büyük davalar, büyük adamların işidir. İslam davası kadar büyük bir dava yoktur. Şehit rehberimiz de bunu fark etmiş ki; "Bu davaya en iyilerimizi feda etmek gerek" demiş ve şehadetiyle bunu ispat ederek en iyimiz olan kendisini feda etmiştir. Madem bu işe koyulduk, bir site açtık; Öyleyse bu iş neyi gerektiriyorsa onu layıkıyla yapmaktan çekinmeyeceğiz. Bunu yapabileceğinize eminim. Size güvenim tamdır. Size yol göstermek haddim değil. Bize bu yolu gösteren asıl sizlersiniz. Ancak bir kardeşiniz olarak içimden gelen bazı şeyleri yazmak istiyorum.
Sitede kimi yazıları okuyucu yorumlarına açık bırakmışsınız. Ancak samimi de olsa, insanların belki ölçülü ölçüsüz soruları olabilir buna da dikkat edelim. Gerçi internet ortamıdır bunu ayırmak biraz zor olabilir, yine de Müminin feraseti en iyisini yapar.
Malumunuz Hizbüllah hakkında yıllardır çok ağır iftira kampanyaları düzenlenmektedir ve düzenlenmeye devam ediliyor. Bu iftiralara cevap yazacaksanız, (ki görünen oki bunun mücadelesini veriyorsunuz) vereceğiniz cevaplar kalplerimizi de yatıştırsın. Kalpleri henüz tam yatışmamış sempatizanlarımızın da olduğunu unutmayın! Kaldı ki halkımız ne yapsın?
Çağımız internet ve teknoloji çağıdır. İnternet artık görsel ve yazılı medyayı da yönlendiriyor. Görsel ve yazılı medya kaynağı artık internet olmuş. Şimdi internet artık elimizde. Allah'a hamdolsun bu nimeti bize bahşetmiş. Eskiden böyle bir nimet elimizde yoktu. Şimdi bize düşen bu nimetten en iyi yararlanmak. Bunun için ciddiyet ve samimiyet ön planda gelir. Sizin ne derece samimi ve ciddi olduğunuzu biliyorum. Lakin insanız yine de farkında olmadan küçük hatalar işleyebiliriz. Bu hataları günlük hepimiz işleyebiliriz. Sitedeki yazılar ve yorumların kalitesine önem verelim. Bendeniz öyle bir kişi değilim, ama sizi öyle görmek istiyorum. Yanlış anlamayın kaliteniz yok demiyorum. Hem zaten kaliteniz davanızın özünde kendini ifşa ediyor. Kaliteden kastım yazıların daha edebi ve etkileyici bir dille yazılması. (Hemen hemen bütün yazar kardeşler güzel yazarlar) Yani tamamen teknikle ilgili bir konu. Dedimya ben öyle değilim ama sizi en iyi görmek istiyorum. Sizler davanın öncülerisiniz, (Aslında bu sorumluluk hepimizin ama...) arkadakiler sizlere bakarak kendilerini dizayn ederler. Herkesin gözü, kulağı sizde. Sizlerdeki cesaret ve metanet bizlere yansıyacaktır, yansıyor. Bu hep böyledir. Bütün davalarda öncüler ve arkalarında yürüyenler vardır. Uçan kuşlarda, sürüyle yaşayan hemen hemen bütün hayvanlarda bile bu özellik vardır. İnsanlarda da var olduğunu görüyoruz.
Sevgili kardeşlerim, son zamanlardaki iftiralara karşı duruşunuz bizleri ziyadesiyle memnun etmiş ve bize yeterli olmasa da bir canlılık getirmiştir. Umarım iftirayı atanlarda kendilerine pay çıkarmışlardır.
Bir müslüman korkak olur mu? Malesef olur. Cimri olur mu? Malesef olur. Tembel olur mu? Malesef olur. Ama yine de müslümandır değil mi? Bu özellikler müslümana yakışmayan özelliklerdir, ancak bir müslümanda görünürse de şaşmayacağız. Normal olabilecek bir şey olarak bakacağız. Çünkü insandır. Bize düşen bu müslümanın korku, endişe gibi kötü hasletlerini yenmesi için yardımcı olmaktır. Korku, endişe, cimrilik ve atalet gibi hastalıklar tedavi edilebilinir hastalıklardır. Bunlarla baş etmek mümkündür. Tek ilaci gerçek manada imandır. İmanın artıp azalmasıyla ilgili bir şeydir.
Sevgili kardeşlerim yazı yazma hususunda tembelim. Çok da bilgili değilim. İçimden uzun uzadıya yazmak geliyor. Ama şimdilik bu kadar diyelim. Yazdıklarımı sadece size yazdım. Yayınlanması size kalmıştır. Benim için dua etmenizi istiyorum. Zira inşallah dualarınız makbuldür. Çünkü sizler muhaceratı yaşıyorsunuz, çile ve hasret çekiyorsunuz. Ama yine de bizlerden daha çok çalışıyorsunuz. Bizler rahattayız, normal hayat sürdürüyoruz. Hasret nedir yaşayan bilir. Resulüllah(sav), muhacir ashabı, Hz. Musa, Hz İbrahim, bir çok peygamber ve sizler daha iyi bilirsiniz. Ben inşallah sizlere dua edeceğim, ediyorum.
Allah’a emanet olunuz. Yüce Mevla yar ve yardımcınız olsun.