| BAYRAM VE MÜSLÜMAN İslam dinin beş şartından biri olan Ramazan Orucunun sonunda gelen ve Allah Teala’nın Mü’min kullara vermiş olduğu Ramazan Bayramı, içinde bulunduğumuz tüm hüzün ve ayrılıklara rağmen tüm Mümin kardeşlerimize mübarek olsun. Bir ay boyunca sırf Allah Rızası için, Allah’ın diğer zamanlarda helal kıldığı şeylerden dahi el- etek çeken Müslüman, bu süre sonunda Allah Teala’nın rahmet sofrasından gelen bir ikramıyla karşılaşmaktadır… Bayramlarımız olan Ramazan ve Kurban bayramları insanlar arasındaki kırgınlıkların, soğukluğun önünü alan, toplum içindeki ihtilafları asgarileştiren, Müslümanları birbirleriyle kaynaştıran günler olması hesabıyla daha bir manidardır… Kabirlerin ziyaretiyle ölmüşlerimizin ruhlarına okuyacağımız Fatihalar ve Yasinlerle onları unutmadığımızın, şehitlerimize vefa borcumuz olan davalarını en güzel şekilde sürdürdüğümüzün müjdesini bildirdiğimiz günlerdir bayram günleri… Bu günleri bir nimet bilmeli ve kardeşlerimizin gönüllerinin en güzel şekilde alınmasına vesile kılınmalıdır. Olur ki bir kırgınlık, bir incinme meydana gelmiştir. Sıla-i Rahim en güzel şekilde yerine getirilmeli, elleri öpülesi anne ve babalarımızın gönülleri en güzel şekilde alınıp, o mübareklerin hayır duaları alınmalıdır… İmkanı olan kardeşlerimizin Cezaevlerinde bulunan Müslüman kardeşlerimizi ziyaret etmeleri, ayrıca toplum içindeki kimsesizleri, yardıma muhtaç olanları ziyaret edip, toplumun tüm kesimlerini kucaklamaya çalışmak gerekir. Bu günü Allah Mümin kullarına Bayram kıldı sevincini yaşama ve yaşatmaya çalışmak gerekir. Yoksa haşa değil bazı kesimlerin yaptıkları gibi haydi bu gün bayramdır vur patlasın, çal oynasın… Belki bu gün başımızı secdeye koyup sessiz-sessiz ağlama günüdür… Neden mi ? Çünkü Filistinli Müslüman kardeşimiz  Siyonistlerin baskı ve işkenceleri altında, Müslüman halkımız Kemalistlerin zulümleri altında, Çeçenistan Rus pençelerine takılmış bir güvercin misali, Afganistan büyük şeytanın tasallutu altında…Bu gün, dünyada zulüm altındaki Müslümanlara dua etme günüdür… Kuzeyden, güneye, doğudan, batıya dünyanın dört bir tarafında Müminler feryat etmede, kafirler ha bire zülüm tezgahını döndürmede… Bir Müslüman olarak, elden hiçbir şey gelmezse dahi bugün bunları düşünüp ağlamak, bu olanları zikretmek bile inşallah Müminlik sıfatını yitirmediğimizin bir göstergesi olur, seccadelerimiz bizlere mahşerde şahitlik ederler. Öyle değil mi ? Biz sevinçlerimizi de hüzünlerimizi de birbirimizle paylaşırız. Çünkü bizler bir vücudun azalarıyız… Vücudunun bir yeri ağrıyan bir insanın rahatlıkla uyuduğunu veya eğlenceye daldığı görülmüş bir şey mi? Bunca ağrıyan uzvumuzun olduğu bilincini hiçbir zaman evet hiçbir zaman unutmak gibi bir lükse sahip değiliz… Başta Filistin olmak üzere tüm İslam topraklarının gerçek varislerine devredildiği günleri Allah (C.C) bizlere göstersin… İşte o yıl bizler çifte bayram yapmış oluruz… İnanmıyor musun? Tüm benliğinle çalış ve Rabb-i Kerim’den iste O’na hiçbir şey zor değildir… O kullarına iki zaferden birini nasip edendir… İkisi de bizlere bayram değil mi? HAYAT VE HÜRRİYETİN GERÇEK SAHİPLERİNE SELAM OLSUN… ORHAN YAPICI |
