Ramazan Allah Teala’ya misafir olma ayıdır, oruç ise bütün iyiliklerin toplamı. Rahmet ve mağfiret sahibi Allah Teala, bu mübarek ayda kullarına özel ilgi göstermektedir. Allah’ın Resulü (sav) bir hadislerinde şunları buyurmaktadırlar; “Ey insanlar! Allah’ın ayı, bağışlanmanın rahmet ve bereketiyle yönünü size çevirmiştir. O, Allah katındaki en iyi aydır, günleri en iyi günlerdir, geceleri en iyi gecelerdir, saatleri en iyi saatlerdir” Diğer ibadetlerde olduğu gibi oruç tutmak için de bazı hususiyetler zikredilmiştir. Özellikle Allah Teala’yı gereği gibi tanıyıp, aşk ve muhabbetle O’na teveccühte bulunulmalıdır. Öyle bir muhabbet ki dayanağı kalben imandır. Bu ilgi insan fıtratında tedrici olarak ortaya çıkar. Ramazan, Allah’ın isimlerinden biridir. Oruçlu insanın bütün nefesleri, Allah’ı tesbih etmek ve yüceltmekle meşguldür. Söyleşide bulunduğumuz Hüccet’ul İslam ve’l Müslimin Doktor Muhsin Karuyan, Ramazan’ın sırları hakkında sorularımızı cevaplandırdı. Hep birlikte okuyalım: — Doktor Bey! Bize Ramazan ayını tanıtır mısınız? — Ramazan; Allah’a ibadet ve ihlâs ayıdır. Oruç öyle bir ibadettir ki, onu kâmil bir şekilde tutan kimse kendisini Allah’a halis kılmış olur. Çünkü kimsenin görmeyeceği yerde yiyecek ve içeceklerden imtina etmek, Allah rızasının dışında başka şeylerle açıklanamaz. Allah korkusundan dolayı yiyecek ve içeceklerden kaçınan kimse, kalbini ve ruhunu Allah Teala için halis bir hale getirmiş demektir. Bundan dolayı ramazan, kulluğu ihlâs ve samimice yerine getirme ayıdır. — Bir hadiste şöyle zikredilir; “Ramazanın gelip geçtiğini söylemeyin. Çünkü Ramazan ilahi isimlerden biridir. Gitmez ve geri gelmez, çünkü o yok olucu değildir” Bu hadisi nasıl yorumlayacaksınız?  — İlahi isim ve sıfatlar, Allah Teala’nın zatı gibi zaman ve mekânı aşmaktadır. Çünkü Allah Teala’nın zatı zaman ve mekânla kayıtlı değildir. Bu rivayette zikredildiği gibi Ramazan, ilahi isimlerden biridir. Zaman, mekân, hal, geçmiş ve gelecekle kayıtlı değildir. Bu noktadan hareketle şöyle bir sonuca ulaşabiliriz. Bütün zaman ve mekânlarımızda Allah Teala’nın kontrolündeyiz. Yaptığımız ibadetler sadece Ramazan ayıyla kayıtlı değildir. Bütün sene boyunca ve bütün şartlarda ihlâsı ve Allah Teala ile kulluk irtibatını Ramazan ayı gibi korumak zorundayız.
İmam Humeyni’nin buyurduğu gibi; “Dünya Allah Teala’nın gözetimindedir. Allah’ın gözetiminde günah işlemeyelim” Bütün yıl boyunca ve bütün zamanlarımızda Allah Teala’nın gözetimindeyiz. Ramazan ayının eseri ve bereketi hepimizin hayatına yansımaktadır. Bu sonsuz denizden nasibimizi en güzel şekilde almalıyız. — Ramazan ayında hangi manevi güzellikler elde edilebilir? — Bu mübarek ayın en önemli güzelliği, kalplerin ihlâslı bir şekilde Allah Teala ile irtibatlı olmasıdır. Aralıksız bir şekilde Allah Teala için yapılan ibadetler Ramazan ayının en güzel yönlerini yansıtmaktadır. Kulların Allah’la kalbi bağları erken sona eren maddi lezzetler gibi değildir. Mesela, gençliğin güzelliği yaşlılıkta yok olur, ancak manevi lezzet gençliği ve yaşlılığı tanımamaktadır. Kalbi temiz olan bir insan, bu manevi lezzetleri hissedip ömrü boyunca onlardan faydalanır. Bu ayın en önemli güzelliği, insanın Allah Teala ile oluşturduğu manevi bağ olup nihayetinde kurtuluş ve insanın Allah Teala’ya yakınlığını vardır. — Neden mübarek Ramazan ayı ilahi sırlardan biri sayılmış? — Her insanın kalbinde gizli olan sırlar var. Alman felsefecilerinden Kant, bu konuda şunları dile getirmektedir: “Ben iki şeyden dolayı hayretler içerisindeyim. Biri, başımızın üzerinde bulunan çok yıldızlı gökyüzü, diğeri de ruhumuz ve içimizdeki kalp!” İnsanın ruhu sınırsız olup tekâmül kabiliyetine sahiptir. Örfi olarak bu konuda şöyle bir tabir kullanılır. “Her şeyin içerisinde her şey var” İnsan eşrefi mahlûkat olduğundan onun vücudunda ruhani ve manevi tekâmül var. Diğer taraftan ilahi sırlar bu ayda billurlaşır. Çünkü insanlar varlık âleminin en kâmiliyle daha fazla manevi temas kurmakta, bu temas ne kadar çok olursa beşerin içindeki enerji ve sırlar o nispette aşikâr olur. Kamil insanlar, hakikatin kemaline ulaşmak için Allah Teala ile daha çok manevi temas kurarlar. Bu kemal, Ramazan ayında doruğa ulaşır. Bu ayda insan gece yarılarında uyanıyor, günlük dünya işleriyle uğraşmaksızın, kendi kendine Allaha ulaşıp manevi bir girişimde bulunuyor. Dua okuyup sahur yemekle kendisini Allah’a ibadete hazırlıyor. — Doktor bey! Ramazan ayında Allah Teala’nın mağfiret dalgası gelişir mi? Bu durum çok bereketli ayın sırlarından değil midir? — Allah’ın affı, bizim durumumuza bağlıdır. Allah’ın rahmetinden hangi ölçüde faydalanmaya hazırlıklıyız? Bütün zaman ve mekânlar için geçerli olan Allah Teala’nın rahmet ve mağfireti denizler gibi sürekli akmaktadır. İlahi rahmetin nesiminin esintileri devamlı esmeye devam etmektedir. Rahmani nesimin esintilerinden payımızı almamız gerekir. Allah Teala’nın rahmeti sonsuzdur. Günahların üstünü perdelemeyi bir tarafa bırakıp, kulluğun yedi sofrasından geçelim ki Allah Teala’nın rahmetine nail olalım. Bu da mağfiret ve günahların bağışlanmasıdır. — Ramazan ayının manevi faziletlerinin derk edilmesi için hangi tavsiyelerde bulunursunuz? — Bu alanda üç noktaya işaret etmek istiyorum. Birinci nokta, Allah Teala’yı, kendini ve varlık âlemini tanımak. Ramazan ayında, özellikle de genç nesillerin okumayla çok fazla meşgul olmaları gerekir. Tefsir, hadis ve İslam’a hizmet eden büyüklerin hayatlarını okumalıdır. Ramazan ayı Allah’ı tanıma ve nefsi tanıma ayıdır. İkinci nokta, tevbe-i nasuh gibi gerçek manada tövbenin yapılmasıdır. Bizim günahlara karşı masumiyetimiz olmadığından kesinlikle hatalar yapmışızdır. Daha önce yaptıklarımızı telafi etmeye ve güçlü bir iradeyle tevbe etmeye gayret edelim. Ramazan ayında, özellikle de geleceğimizle ilgili alın yazımızın belli olduğu Kadir gecesinde diğer bir yıl için karar verip program yapalım. İyi bir geleceğimizin oluşması için manevi kemalatı düşünelim. Kaynak: Kudüs Gazetesi Çeviren: İBRAHİM FIRAT |
