Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. (Tevbe-36)

Bir Hadis:
Receb Allah'ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ise ümmetimin ayıdır. (Camius-Sağir)
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

FETHULLAH MEDYA GRUBU MÜSLÜMANLARDAN NE İSTİYOR? (YORUMSUZ)

Siyaset sahnesine çıktıkları günden bugüne tevil/saptırma üslubuyla yeni bir dinin ikamesine çalışan ve bu dinin ilkesi olarak da İslam’ın zıddına “Kafirlere karşı merhametli, mü’minlere karşı şedit” olmayı benimseyen FETHULLAH MEDYA GRUBU güruhunun iftira ve hakaretleri dur durak bilmiyor. İslam’a ve Müslümanlara her türlü düşmanlık ve hakaretiyle bilinen rejimleri(LAİK TC, ABD, İSRAİL) ve yapıları kutsayan bu güruh Müslümanlara ise amansız bir düşmanlık ve kinle saldırıp duruyor.

Keşke maddi imkânlar elverseydi de onların bu iğrenç yüzlerini, koyun postuna bürünmüş kurt vechini, daha etkili ve bariz bir şekilde nazarlara sunabilseydim. Onların aksiyonu, Stv’si, zamanı, Burç Fm’leri ve sair vasıtalarıyla Aziz İslam’a ve müntesiplerine yaptıkları hakaret ve iftiraları kalp gözü körelmişlerin maddi gözlerine gösterebilseydim. Belki bu öğütücü değirmene su taşıyanların uyanmalarına vesile olur ve baştan başa iftiralarla bezenmiş bu güruhun Müslümanlara düşmanlıklarına bir son verilebilirdi…

FETHULLAH MEDYA GRUBU’nın PKK gibi en bariz vasfı, kendisini dev aynasında görmesi ve kendisi dışındaki herkesi düşman bellemesidir. Bu yüzden sahip oldukları maddi imkânları; kendilerini pohpohlamaya ve kendileri dışındaki herkesi özellikle de İslam’a hizmet yapılarını ve yollarını düşman ve kötü göstermeye sarfederler.

İşte MİT’i ve TC’yi aşıp, CIA ve MOSSAD gibi kirli ve karanlık odakların maşalığına soyunan Güruh’un son iftirası: Önceki gün gerçekleştirilen son dalgada Ankara'da gözaltına alınan zanlıların ev ve aramalarında Hizbuttahrir ve Hizbullah'la ilgili çok sayıda doküman ele geçirildi.”( 20 Eylül 2008 tarihli ZAMAN gazetesi) Yani İstihbarat birimleri İslami hizmetlerle mücadele edecek ancak onları anlatan hiçbir şeye bakmayacak, bulundurmayacak… Ajan ve satılmışların Hizbullah’la ilgili veri ve dökümanları bulundurmalarından daha doğal ne olabilir ki? Böyle bir mantık olur mu Allah aşkına… Bu veri onlar için şu yargıya varmanın delili: “Ergenekon'un PKK, DHKP-C, TİKKO ve Hizbullah'tan sonra şimdi de evlere bıraktığı provokatif bildirilerle gündeme gelen Hizbuttahrir örgütü ile bağlantısı ortaya çıktı.” ( 20 Eylül 2008 tarihli ZAMAN gazetesi)

Uluslar arası bir İslami Cemaat olan ve Türkiye’de sınırlı bir çalışma sahasına sahip bulunan Hizbuttahrir’in FETHULLAH MEDYA GRUBU güruhuna hedef olması için suçu ne biliyor musunuz? Buyurun: “Hizbuttahrir örgütü, 2005 yılı Eylül ayında İstanbul Fatih Camii'nde düzenlediği gösteriyle gündeme gelmişti. Hilafet talebinde bulunan ve Atatürk aleyhine sloganlar atan örgüt mensuplarına güvenlik güçlerinin gerekli müdahalede bulunmadığı ileri sürülmüştü.” ( 20 Eylül 2008 tarihli ZAMAN gazetesi)  Evet Camide düzenledikleri bir etkinlikle Müslümanların kardeşlik ve birlik simgesi ve Resulullah’ın diliyle kalkan olan Hilafet’i istiyorlar ve de yaşanan tüm çirkefliklerin başı olarak bilinen ve Laik TC rejiminin yani moda tabirle ERGENEKON’un kurucusu ve fikir babası Atatürk aleyhinde konuşmuşlar. Yanı sıra FETHULLAH MEDYA GRUBU güvensizlik güçleri bir zamanlar camilerden topladıkları Müslümanlara yaptıkları insanlık dışı işkenceleri bu insanlara yapmamakla hata etmişler(!)

Bunlarda akıl ve izan nasıldır ki Müslümanlara bu denli kinle bakıyorlar, doğrusu insan şaşıyor. Hizbuttahrir’in fikirlerine ve çalışma üslubuna katılmıyor olabilirsiniz. Hatta İslam düşmanı ajanlar onların da içine sızıp bazı şeyleri suistimale çalışabilir. Ancak bunların hiçbiri kesinlikle bir Müslüman için; “Ergenekon-Hizbuttahrir bağlantısı” yargısına varıp bunu yüzbinlerce saf zihinlere ulaştırmasına gerekçe olamaz. Ancak ERGENEKONUN TA KENDİSİ olan FETHULLAH MEDYA GRUBU güruhu bakışları derhal kendisinden uzaklaştırıp muhaliflerini(kendince kendine muhalif görüyor, o insanlarsa tüm pisliklerine rağmen iman olabilir hesabıyla onları kardeş görüyorlar) karalama yoluna gidiyor.

Durumun aslını yine bunların yaptıkları haberlerde bile görmek mümkündür. Ancak Müslümanları karalayacaklar ya gözleri körelmiş, basiretleri kapanmış. Onların aynı gün yayımlanan haberlerinden okuyalım: “Ersoy, bir telefon konuşmasında arkadaşına durumu şöyle anlattı. "Sürekli sahadayız. Düzce'deki PKK'yla ilgili çalışmaları üstlendim. Hizbullah olsun, diğer İslami fonksiyonlar biraz bu ortamdan da cesaret bulup, Kuran kursları açıyorlar. Biz de uyanığız, devamlı ortamlara giriyoruz, çıkıyoruz, arkadaşlarımız her türlü kılıkla onların içerisindeler.. Elemanlar çarşaflı, cübbeli geziyorlar..." Sürekli "derin devlet, teşkilat" sözlerini kullanan Ersoy, bazı telefon konuşmalarında kendisinin Genelkurmay ve Emniyet tarafından takdir edildiğini anlatıyor.” ( 20 Eylül 2008 tarihli ZAMAN gazetesi)  

Haberin bu kesintisinde de apaçık bir şekilde görüldüğü gibi Hizbullah, İsmailağa cemaati ve benzeri İslami yapılar halkın ıslahı ve irşadı için İslami hizmette bulunmaktadırlar. Atatürk’ün kurucusu kabul edildiği Laik TC rejiminin Genelkurmayı ve Emniyet teşkilatı gibi teşkilatlar tarafından yönlendirilen aşağılık ajan ve satılmışlar da bu hizmetleri baltalamaya ve yok etmeye çalışmaktadır. Sahip oldukları çanaklarla FETHULLAH MEDYA GRUBU da bu ifsada çanak tutmakta ve yine sahip oldukları polis gücüyle ifsada destek olmaktan da geri durmamaktadırlar.

Şimdi de İslami ıslah ve irşad hizmetlerini sekteye uğratmak için KUTSAL DEVLET AJANLARININ yaptıkları ifsad çalışmalarından bir örneği daha iftiracıların yayınlarından okuyalım:

“E.Ö.: Biz de mollaların arasına takıldık. Girdik işte ne yapalım. Soktunuz bizi o taraf Çarşamba'ya.

K.Ş.: Hayırlısı olsun kardeşim, görevini tam yerine getir.

E.Ö.: Görevi getiriyoruz, ne var ne yok? Ne yapıyorsun? Yarın karargâha geliyorum. Ne yapıyon? Oruçlu musun?

K.Ş.: Yok değilim.

E.Ö.: Yok ben tutarım. Ben hoca adamım biliyorsun. Sakal bıraktım. Molla oldum ben de....” (20. 09 2008 tarihli Yenişafak gazetesi)

“Yeni Şafak'a konuşan Ergenekon davasının gizli tanıklarından biri 28 Şubat döneminde patlak veren Fadime Şahin ve Ali Kalkancı skandallarının, inançlı insanları rencide etmek için hazırlanan senaryolar olduğunu açıklamıştı.” (20. 09 2008 tarihli Yenişafak gazetesi)

“Sisi ve İdiz'in, provokasyon tezgahı için Fatih Çarşamba'yı mesken tutuğu ve bazı cemaatlerin içine sızan Ergenekon üyeleriyle birlikte çalıştığı ileri sürüldü.” (20. 09 2008 tarihli Yenişafak gazetesi)

Görüldüğü gibi İftiracıların verdikleri haberlerde dahi iğrenç iş ve senaryoların sahibinin laik TC, Genelkurmay ve Emniyet(sizlik) teşkilatları olduğu apaçık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Ancak onlar buna rağmen Kin ve düşmanlık oklarını Hizbullah, Hizbuttahrir, İsmailağa cemaati… vb cemaatlere yönlendirmektedirler. Bu da onların hangi safta yer aldıklarını iman ve basiret ehline göstermektedir.

Bilindiği gibi Hizbullah cemaati kendisine yönelen ifsad/sızma faaliyetlerine sert tepki göstermiş ve bu ircaf ve ifsada savaş açmıştı. Onları safdışı bıraktığı gibi iğrenç ifsad faaliyetlerini de ifşa etmişti.

Muhtemelen Hizbullah cemaatine yönelen bu iftira, hakaret ve düşmanlıklar birilerinin kuyruğuna basılmış olmasından gelen feryatlardır. Ancak Kur’an’ın nassıyla sabittir ki “Her kim Allah’ı, Resulünü ve iman edenleri dost edinirse şüphesiz galip gelecek olan HİZBULLAH’tır.” 

Evet İslam düşmanı istihbarat örgütleri İslam’la küfrün mücadele sahnesine çıkışından bugüne sızmalara ve iğfallere çalışmışlardır. Ancak İslam’a hizmet yapılarını ve İslam davasını kontrol edebilmeleri mümkün olamamış ve olamayacaktır. Ancak sırr-ı imtihan’ın bir gereği olarak varlıkları devam edegelmiştir. Fahr-ı Kâinat olan ve âlemlere rahmet olarak gönderilen Hazret-i Muhammed Efendimiz’in davası da münafıkları, ibn-i selülleri, bünyesinde barındırmış hatta bu münafıklar(ajanlar, mitler) Resul-i Ekrem Efendimiz’in sıddıka olan eşi ve mü’minlerin annesine zina isnadında bulunmaya kadar gitmiş ve bazı safdilleri de iğfal ederek Medine-i Münevvere’de günlerce bu iftirayı ve ircafı yaymışlardır. Ancak bu durum İslam cemaatının ve Hizbullah’ın serveri olan Resulullah’ın küfürle bağlantılı olduğu yargısını ortaya koymamıştır. Gerçi Resulullah Efendimiz’in bir iki rahiple karşılaşması, inkar ehlince Kur’an’ın onlar tarafından yazılıp Hazret-i Resulullah’a verildiği iftirasını beraberinde getirmişse de tarih onların o iğrenç ve çirkin iftiralarını yüzlerine çarpmıştır.

Her şeyin bu dünyayla da sınırlı olmadığı ve tüm insanların Mahkeme-i Kübra’da hesaba çekilecekleri unutulmamalıdır. Allah’ın velilerine savaş açanlara daha bu dünyada iken, Allah savaş ilan etmekte ve ahirette onları elim bir azap beklemektedir. Bu hakikat, hadisin nassıyla sabittir. Bundandır ki İbn-i Selüller müstahaklarını buldukları ve bulacakları gibi FETHULLAH MEDYA GRUBU da Müstahaklarını bulacaklardır. Zira Gayretullah’a dokunmakta pervasız görünmektedirler. Adeta süfyaniyet elbisesine bürünmüş ve Müslümanlara savaş açmışlardır. La’netullahi ‘alel kazibin… Allahümme münzilel kiteb, we mücriyes sehab, we hazimel ehzab, ihzimhum wensurna aleyhim…

MUHAMMED SAİD FURKAN

Diger Basliklar
   TESETTÜRLÜ HANIMLARIN GÖREVİ
   TESETTÜR NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?
   ŞEHADETİNİN 85.YILINDA ŞEYH SAİD (RA) / M.CELAL MÜCAHİD
   VEFATININ 21.YILINDA İMAM HUMEYNİ (RA) / M.CELAL MÜCAHİD
   VAN ŞEHADET AŞIKLARI / FURKAN TOPRAK
   KUŞTEPE (BASİSKÊ) KÖYÜ GERÇEĞİ / BEDİRXANÊ BOTİ
   İSLAM DAVASI ŞEHİDLERİ: ŞEHİD MURTAZA MUTAHHARİ / M. CELAL MÜCAHİD
   ŞERM NEKIR / SİTE OKURU
   MEZHEP VE HADİS İMAMLARI : İMAM ŞAFİİ / HC. AHMET ÇELİK
   MEZHEP VE HADİS İMAMLARI : AHMED B. HANBEL / HC. AHMET ÇELİK
   İSLAM DAVASI ŞEHİTLERİ : ABBAS MUSAVİ / M. CELAL MÜCAHİD
   İSLAM DAVASI ŞEHİTLERİ -ŞEHİD İMAD MUĞNİYE- / M. CELAL MÜCAHİD
   MEZHEP VE HADİS İMAMLARI (İMAM MALİK) / HC. AHMET ÇELİK
   EY GAZZE’Lİ MÜCAHİD!.. / A.SELAM CİVANGÜL (SİTE OKURU)
   FİLİSTİN'E DESTEK SONUNA KADAR / AZAD KILIÇ (SİTE OKURU)
   MEZHEP VE HADİS İMAMLARI / HC. AHMET ÇELİK
   İSLAM DAVASI ŞEHİTLERİ -YAHYA AYYAŞ-
   HASBUNALLAH VENİ'MEL VEKİL / ORHAN YAPICI (SİTE OKURU)
   GAZZE CİNAYETLERİ VE AHLAKİ ÇÖKÜNTÜ / SÜLEYMAN GÜNEŞ (ÇEVİRİ)
   DAVANIN GÜZEL SAVUNUCULARI / HATİP İBRAHİMOĞLU (SİTE OKURU)
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git