“Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.” (Bakara 183) “Ramazan ayı ki, o ayda Kur'an, insanlara yol gösterici, doğru yola iletici, eğri ile doğruyu birbirinden ayırt edici olarak indirildi. İçinizden kim bu aya yetişirse onu oruçla geçirsin. Kim hasta ya da yolcu olursa tutmadığı günler sayısınca sonraki günlerde oruç tutsun. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bu sayılı günleri tamamlamanızı ve size doğru yolu gösterdi diye kendisini tekbir etmenizi (ululuğunu dile getirmenizi) ister, ola ki, O'na şükredersiniz.” (Bakara 185) 12 ayın sultanı olan Ramazan ayına eriştiğimiz bu günlerde yürekler kıpır-kıpır, kıt imkanlarla verilecek hayır ve hasenelerin hesapları yapılıyor, bu mübarek ayın kendisine has olan letafet ve nuraniyeti, kalpleri kuşatmış durumdadır. Tüm ehli vicdan bilir ki, Ramazan ayı öyle bir his ve duygu yüklüdür ki, sahurdan başlayıp ta teravih namazlarına kadar süren, neredeyse 24 saat müminleri cezbe halinde tutan farklı bir ruh hali ve zengin bir manevi sofradır… Bir ay boyunca, kulların sırf Allah’ın emri olduğu için, nimetlerden geri durması… Tüm Müslümanların, özelde Çeçenistan’daki, Filistin’deki, Lübnan’daki, Afganistan’daki, Irak’taki ve dünyanın diğer coğrafyasındaki Müslümanların ve tüm MUSTAZAF ve ezilmişlerin çekmiş oldukları sıkıntıları, maddi ve manevi ortamda her bireyin yaşayabilmesi ve böylelikle Müslüman kardeşlerinin çekmiş oldukları eziyetlere karşı daha bir duyarlı olmayı pratikte öğrenmesi… ve bu pratiğini tüm bir yıla, tüm bir ömre uygulayabilmesi için bir RAHMET ayıdır, bir kazınım ayıdır. İlahi!,,Ben yarın tutacak olacağım Ramazan orucunu, sadece ve sadece senin Rızan için tutuyorum. Ben oruçlu olduğum süre içinde kendimi şartlayacağım, bir aylık bu şartlanma umulur ki benim ahlakım ve benim kurtuluşuma vesile olur. Bunu senden diliyor ve istiyorum. Kimse hakkında gıybet etmeyeceğim, kul hakkına riayet edeceğim, hiçbir şekilde fitneye sebep olmayacağım, Müslümanlar için bir Ensar, davam için bir Muhacir olacağım, üzerime helal kıldığın şeyleri helal, haram kıldığın şeyleri de haram bileceğim. Bu mevzularda tüm Müminlere kolaylıklar nasip eyle… Damla damla Ashabı Kiramın(radiyallahu anhuma) göğsüne nakşettiğin Kur’an-ı Kerim’i bizlerin kalbine de nakş eyle. Bizleri Kur’an-ı hakkıyla anlamayı, yaşamayı ve yaşatmayı bu Kur’an ayının hürmetine nasip eyle.. Evet, çünkü insanlığın kurtuluş sebebi olan Kur’an-ı Kerim bu ayda nazil olmaya başlamıştı. Özelde bu ayda, genelde tüm zamanlarda Müslümanların üzerinde durması gereken bazı hususlar vardır, Bunlar ; Kur’an-ı Kerim’in feyz ve bereketiyle iç içe olmak, Allah’ın evi olan mescidleri boş bırakmamak, Tüm Müslümanlara şefkat ve merhametle muamele etmek Kişisel ibadetlerimizi arttırmak ve tüm Müslümanlara dua etmek… Müslümanların tüm ibadetleri sosyal içerikli, toplumları dünya ve ahiret kurtuluşuna götüren yollardır. Belki kişiler ferdi olarak bu ibadetlerle evliyaullah olabilirler, ama bu ibadetler toplumsal boyutlarda ele alınırsa hem o ibadetin ruhu elde edilmiş olunur, hem de kurtuluşa erişmiş topluluk, millet ve ümmet halini almış oluruz. Zaten Allah’ın kullarından istediği de budur. İşte bu sebeptendir ki Allah’u Teala bu Ramazan ayını Ümmetin ayı kılmış ve toplumsal ibadet olan oruç, teravih ve Zekat bu ay ile iç içe geçmiştir. Öyleyse bize düşen toplum olarak Ramazan ayının ahlakını ve elde edilmiş kazanımları tüm aylarda sergileyebilmektir. Ayrıca bin aydan daha hayırlı olan KADİR gecesinin bu ayda gizlenildiği, bu gecenin hakkıyla ihya edilmesiyle kısa ömürlü olan biz insanların ömrünün bu şekilde Allah’ın lütfuyla bereketlendirildiği unutulmamalı ve Kadir gecesi en güzel şekilde eda edilmelidir ki, lütuf sofrasından kana kana ab-ı hayat içebildim denilebilinsin. Yine Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur." (Buhari, Müslim, Nesâî) Hadisi Şerifte de belirtildiği üzere, bu ay her şey insanoğlunun lehine, tabi ki kullanmasını bilene… haydi öyleyse YA ALLAH!!!
HAYAT VE HÜRRİYETİN GERÇEK SAHİPLERİNE SELAM OLSUN. ORHAN YAPICI |