Sözüm ona bir aile düşünün ki sizin evinizin bahçesine zorla yerleşip orada bir ev kursunlar, bununla da kalmayıp evin bütün hak ve hukuklarını kendileri belirlemeye kalksınlar…. Ve en ufak bir itirazına karşılık mahalleyi velveleye verip vay aman bunlara da bakın bunlar terörist, bunlar maganda, bunlar kıro, koymuş olduğumuz yasaları tanımıyorlar. Öyle haa!! Deyip evlerinizi başlarınıza geçirsinler, hem de yıkıntılar arasında kalıp can vermeniz hiçbir değer ve önem teşkil etmesin. Bunun rüyası bile KABUS. Bu rüyayı gören yüzde doksan uykusundan sıçrayarak, göğsü daralmış, kalp atışı hızlanmış, vücudundan terler akarak aptallaşmış bir şekilde etrafa donuk gözlerle bakarak kendine gelmeye çalışır. Bir de az önce birlikte kendi evinin yıkıntıları arasında gördüğü eşini ve çocuklarını sağ-salim yanı başında uyurken görünce bir oh çeker ve ne kabustu bee der!!! Veya bu işgalci aile evinizin bahçesini tellerle çevirip dışarıya çıkış kapısını kendi kontrolüne alsa, çocuklarınız okula gitmek için evden çıkmaya kalktıkları zaman veya eşiniz alış veriş yapmak için dışarı çıkmaya yeltendiği zaman gözleriniz önünde onları falakadan geçirmelerine şahitlik etseniz veya beyefendi sabah işe gideceksiniz ama bahçe kapısından geçmeniz lazım, eşinizin ve çocuklarınızın gözleri önünde yere serilip tekme tokatlara ve ağza alınmayacak çirkeflikteki sözlere muhatap olmanız! aman Allah’ım bu da KABUS…. Hem de bir önceki kabusu aratmayacak şekilde. Şimdi Orhan kardeş, bunlar da ne böyle? güzellikten, zevkten, nimetten bahsetmek varken bunlar da ne böyle korku filmlerini aratmayacak rüyalar, diyebilenlerin çıkabileceği gibi meramımı çok iyi anlayan kardeşlerimin de olduğunu biliyorum. Bugün Ümmet-i Muhammed’in(sav) boynu bükük, ama izzetinden asla ödün vermeyen belki de diğer İslam coğrafyasına karşı küçük birader hükmünde olan FİLİSTİN, her gün ve her gece rüyasını görmekten dahi korktuğumuz hadiseleri birebir yaşamaktadırlar. Sıkı durun, uğramış olduğu tüm zulüm (ki Nemrut ve firavunun zulmüne rahmet okutacak cinsten), eza, cefa, horlanmışlığa, yalnız bırakılmışlığa karşın bizlerin onur, izzet ve şerefeni kurtaran yine bizim küçük biraderimiz hükmünde olan FİLİSTİN ve onun ŞANLI DİRENİŞÇİLERİ oldu… Bizler siyer kitaplarında Nebiye Sakaleyn’e (sallallahu aleyhi vessellem) uygulanmış olan boykotu okurken, FİLİSTİNLİ kardeşlerimiz bilfiil Ebu Talip mahallesinde boykotun tam ortasında. Dünya ziynetleri olan biricik yavruları gözleri önünde arşı alayı titreten feryatlarla can veriyorlar. İşin garibi Asrê Saadet döneminde bazı müşrikler gizliden gizliye de olsa boykotu delme cesaretinde bulunup Müslümanların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlardı. Müşriklerin bu hal üzere yaptıkları yardımdan sonra biz İslam coğrafyasına denecek tek kelime EDEP YAHUU!!! Evlerimizde en fazla seyrettiğimiz TV kanalları, en çok okuduğumuz, tirajlarını tavana vurdurttuğumuz, kendi başımıza bela ettiğimiz adı batasıca gazetelerine bir bakın! FİLİSTİNLİ kardeşlerimiz bunların umurunda mı? Kardeşlerimizin dertlerini dünya gündemine taşıyorlar mı ki, onlar bizim umurumuzda olsun da Siyonist ve sabetayistleri reyting kralları yapalım. GAYRET YAHUU!!! Sözüm ona ağabeyleri olan tüm dünya Müslümanlarının izzet, onur ve şerefini ayaklar altında ezilmekten kurtarıp, Muhammedi bir mücadele veren Filistinli Müslüman kardeşlerimizin pazularından en içten duygularımla öpüyorum. EY EHLİ İMAN! İSAR YAHUU !!! HAYAT VE HÜRRİYETİN GERÇEK SAHİPLERİNE SELAM OLSUN. ORHAN YAPICI |