Allah’ın Adıyla Bizlere bu zulüm çağında böyle yüce ve temiz bir cemaati nasip eden Allah’a sonsuz hamd ve şükürler olsun. Salat ve selam muvahhidlerin önderi Hz. Muhammed (sav)’e, O’nun ehlibeytine, ashabına ve onun pak ve temiz yoluna canlarını feda eden Mü’minlerin üzerine olsun. Son zamanlarda Hizbullahi cemaat hakkında medyada çıkan yalan ve iftira dolu yayınları okuyorum. Bu yalan ve iftiraları ortaya atanları asla yadırgamam. Çünkü bu onların zaten asli görevleridir. Geçmişteki dedeleri de Allah’ın elçilerine ve dostlarına yalan ve iftira atmakla kendi taraftarlarını beslemiş ve yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Çünkü bu hak ve batıl savaşıdır. Tarih bu tür olaylara şahittir.
Allah’ın davasına gönül vermiş ve bu uğurda mücadele eden, Allah’ın veli dostlarına bu yalan ve iftiraları atanlar, görünüşte de İslam kisvesine bürünmeseler beni ve benim gibi düşünen Müslümanların ağrına hiçte gitmez. Ben bu yalan ve iftira dolu yayınları okuduğumda Kürdistan bölgesinde şahit olduğum bir olay aklıma geldi. O da şöyledir; İslam’i cemaate gönül bağlamış ve onlara sempati duyan ama P.K.K. ve tağuti rejimin korkusundan bunu dile getiremeyen Hacı Musa adında yaşlı bir amca bir gün köyün otobüsüne binip şehre gitmek istiyor. Otobüste İslam kisvesine bürünmüş güya kendine, ben Şeyhim, diyen ama bundan yeterince çıkar elde edemediği için tağuti rejimin köleliğini kabul edip korucu olan bir zat da bulunuyordu. Bu zat Hacı Musa’yı otobüste görünce ona dönüp şöyle dedi: Hacı Musa duydum ki senin evine Hizbullahiler geliyormuş. Ve sen de onları seviyor muşsun! Hacı Musa bu sözleri duyunca ona dönüp dedi ki : Şeyhim kim bunları söylüyor? Şeyh dedi ki: Hacı halk söylüyor. Hacı Musa bunun üzerine şöyle cevap verdi: Şeyhim ben de duydum ki sen de evine gelen halkın kızına ve hanımına şöyle şöyle yapıyorsun. Şeyhin rengi değişti ve dedi ki: Hacı bunları kim sana dedi. Hacı Musa cevap verdi. Şeyhim halk diyor! Şeyh bu cevap üzerine rezil olmuş bir şekilde başını önüne eğip şöyle dedi. Hacı halka inanma, halk yalan söylüyor. İşin gerçeğine inilse sizin de imanlı Hacı Musa amca karşısında başını eğip rezil olan korucu Şeyh gibi perişan olacağınızdan hiç şüphem yoktur. Sizler bunca yalan ve iftiralarınıza bu mazlum ve Müslüman halkın inanmasını mı bekliyorsunuz? Sizler ancak bu yalan ve iftiralarla kendi gerçek yüzünüzü ortaya koyup Müslümanların sizleri daha iyi tanımasına vesile oluyorsunuz. Ey zavallılar! Eğer sizler bu yalan ve iftiralarınızla Hizbullahi cemaatin fertleri arasına fitne tohumlarını ekeceğinizi zannediyorsanız, şunu iyi bilin ki bu cemaatin fertleri Hz.Ebubekir misali; İşittik ve itaat ettik, emriyle davalarına ve rehberlerine can-ı gönülden bağlıdırlar. Eğer sizler bunlarla mazlum Müslüman halkın kafasına şüphe koymak ve onları İslam yolundan geri çevirmek ve onların bu cemaate olan bakış açılarını değiştirmek niyetindeyseniz, bu bilinmeli ki kalplerin sahibi yalnız Allah’tır.(c.c). Ve Müslüman Halk yalanla doğruyu, iftirayla hakikati birbirinden ayırt edebilecek durumdadır. Ve kimlerin tağuti düzenin köleleri olduklarını iyi bilmektedir. Yok eğer sizler bu yalanlarınızla aziz Şehit Rehberimizi karalayacağınızı düşünüyorsanız, bunu da iyi bilin ki güneşi asla balçıkla sıvayamazsınız. Çünkü izzeti ve şerefi veren yalnız Allah’tır.(c.c). Sizlere Allah’ın (c.c) şu mübarek kelamını hatırlatmak istiyorum. “İzzet Allah’ındır, O’nun Resulünündür ve bütün müminlerindir. Lakin münafıklar bunu bilmezler.” (Münafikun 8) Ey cehli mürekkep sahipleri (Bilmediğini dahi bilmeyen) zavallılar! Sizlere sormak istiyorum. Bu güne değin Allah için, İslam için, bu ümmet için ne yaptınız. Nelerinizi feda ettiniz. Hangi işkence ve eziyetlere katlandınız da bugün kalkıp tek gayesi Allah’ın (c.c) rızasını kazanmak olan, İ’layi Kelimetullah’ı yüceltmek için annelerini, babalarını, evlatlarını, canlarını, feda eden, vatanlarını, en sevdiklerini terk edip hicrete zorlanan, zindanlara doldurulan, tağuti rejimin işkencehanelerinde akla hayale gelmeyen işkencelere maruz bırakılan, -Şehit Rehberimizin deyimiyle “Bu dava büyüktür. En iyilerimizi feda etmek gerek.”- düsturuyla en iyi azizlerini feda eden pak ve temiz böyle bir cemaate bu iftiraları atma hakkını sizlere kim verdi? Allah’tan korkmuyorsanız kullardan utanın çünkü ergeç yalanlarınız yüzünüze vurulacaktır. Yalnız Sizlere şunu hatırlatmak istiyorum. Eğer sırtınızı tağuti rejime, A.B.D. ve uşaklarına verip güçlü olduğunuzu his ediyorsanız bilin ki yanılıyorsunuz. Çünkü ellerinizde tuttuğunuz güç ve kudret ve dayandığınız önderleriniz kalıcı ve ebedi değillerdir. Allah Azze ve Celle kendi dinine, Resulüne ve müminlerine savaş açanları rezil ve rüsva etmiş ve onların saltanatlarını alaşağı edip bellerini kırmıştır. Alın size örnek; Firavun, Nemrut, Ebucehil ile Ebulehepler. Bakınız ve ibret alınız onların akıbetlerinden. Yeri gelmişken sizlere bir Hint atasözünü hatırlatmak istiyorum. “Köpek yedi sülalesinden beri köpektir ama meydanı boş bolunca ben aslanım diyor. Aslan da yedi sülalesinden beri aslandır ama meydana çıkıp ben aslanım demiyor..” Aslan misali Hizbullahi müminler, Allah (c.c) yolunda kanlarını döktüler, zindanlara girdiler, muhacir oldular ama asla ve asla davalarından taviz vermediler ve vermeyecekler inşallah. Bu Cemaat, yalan ve iftiralarla lekelenmiş ve alt edilmiş olsaydı şüphesiz ki şimdiye kadar çoktan iş işten geçmiş olurdu. Çünkü şimdiye kadar bu cemaat çok yalan ve iftiraya maruz kaldı. Ama mazlum Müslüman halkımız bunlara teveccüh etmedi. Ve inşallah bugünden sonrada teveccüh etmeyecektir. Bu dinin sahibi Allah (c.c)’dır. Başkası değil. Sizler anlamak istemezseniz de bu bir hakikattir. Ve yalnızca kendinizi alçaltıp rezil ve rüsvay ediyorsunuz. Yüce Allah (c.c) şöyle buyuruyor: “Hiç şüphesiz Allah, kimlerin iman ettiklerini iyi bildiği gibi, kimlerin münafık olduklarını da iyi bilir.” (Ankebut 11) İlahi! İslam ümmetini ve Hizbullahi Cemaati kafirlerin ve münafıkların şerrinden muhafaza eyle, onların hile ve oyunlarını onlara geri çevir. Senin rızan uğruna akıtılan kanları beyhude kılma. Aziz Şehit Rehberimizi ve diğer şehitlerimizi rahmetinle sevindir. Onların makamlarını yüceltip, onları Adn cennetlerine koy. Düşmanlarımıza karşı ayaklarımızı sabit kıl. (Amin)
Tamer KARATAŞ
|