Allah’ın Adıyla Hizbullahi cemaatın adı duyulduktan bu yana; İslam düşmanlarının değişik taktik ve yöntemlerle gizli/açık Hizbullahi cemaati hedef aldıkları bilinmektedir. Özellikle gelişen merhaleye göre İslam düşmanları taktik ve strateji değiştirerek ve geliştirerek Müslümanları cemaatten soğutmak için var olan tüm güçleri ile mücadele etmiş ve etmeye devam etmektedirler. Yapılan karalamalar ve atılan iftiralar harekete zarar veremez. Cemaatsiz İslami mücadelenin verilemeyeceğini kavrayan ve bu yola baş koyanlar da bunun farkında ve bilincindedirler. İslam düşmanlarının ve münafıkların özellikleri ve karakterleri bildiğinden dolayı Müslümanlar kurulan tuzak, oyun ve desiselerden etkilenmezler. Gerek tağuti rejimin direkt olarak yapmış olduğu baskılar, zulümler, işkenceler ve yargısız infazlar, gerekse de dostları vasıtasıyla yapılanlar mide bulandırıcı ise de, geçici sıkıntılar veriyorsa da bu durumlar İslam davetçilerini motive etmekte ve azimlerini daha da artırmaktadır. Umutlarını bu harekete bağlayan saf ve temiz Müslümanların da bu karalama kampanyalarından etkilenmemeleri gerekir. Çünkü bu hareketin öncüleri ve kadroları uzaydan gelmemiş, halkın bağrından çıkmış, aziz ve muteber insanlardır. Bu güne kadar İslam ve Kur’an için yapılan hizmetleri ve verilen bedelleri bu halk görüyor ve biliyor. Hizbullahi cemaat aziz Rehberinin başlatmış olduğu bu şanlı yola koyulduğu günden beri yapılan karalama ve iftiralara karşı nasıl metanetle ve aklıselim ile üstesinden geldiyse, bundan böyle de yoluna devam edecek ve Allah’ın yardımı ile yola konulan engelleri bir bir aşacaktır inşaallah. Yeter ki yapılanlar Allah’ın kutsal davası için olsun. İslam davasını omuzlamanın bir bedelinin olduğunu biliyor ve farkındayız. Karşılaşılan zorluklar, zahmetler bu davanın bedelidir. Bu aynı zamanda sünnetullahtır. Allah’ın davası için mücadele eden Nebiler ve Resullerin karşılaştıkları sıkıntılar ile onların yolunda gidenlerin de karşılaşması kaçınılmazdır. İslam için mücadele ederken bu kutsal davaya layık bir bedel ödemek gerekir. Davaların oluşumunda elbette ki sıkıntılar olacak. Ancak ondan sonra Allah yapılan yatırımı, gösterilen çabanın karşılığını hem dünyada hem de ahirette verir. Müslümanlar bilinçlendikçe, tağutlar korku ve endişeye kapılmaktadır. Bunun neticesinde ise kendi askerleri olan satılmış ruhlu işbirlikçileri ve ellerinde bulunan imkanları devreye sokmaktadırlar. İçine girdikleri durumun asıl nedeni ise kan ve zulüm üzerine kurdukları saltanatları kaybetme endişesinden kaynaklanıyor. Özellikle iftira ve karalamalardaki amaç; Müslümanlar arasında güvensizliği oluşturup Müslümanların birlik ve beraberlik içinde hareket etmelerini engellemeye yöneliktir. İftira ve karalamalar ile her hareketin kontrollerinde olduğunu söyleyerek, Müslümanların cemaat olmalarının önüne geçmeyi hedefliyorlar. Halkı sindirmek için kurdukları tuzak ve entrikaların içinde, halkın ümit bağladığı İslami şahsiyet ve hareketlerin de olduğunu söyleyip çeşitli bahanelerle ortalığı karıştırıyorlar. Bu oyun ve desiseleri ile kitleleri ümitsizliğe sevk ederek kafalarda soru işaretleri bırakmayı hedeflemektedirler. İslam ve Müslümanlar söz konusu olunca kafir ve münafıkların çok acımasız ve merhametsiz oldukları unutulmamalıdır. “Ey müminler, siz kendinizden sorumlusunuz, eğer siz doğru yolda olursanız sapıklar size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah'adır…”(Maide -105) M. Celal Mücahid |