Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

FİLİSTİN DİRENİŞİNİN ZAFER YÜRÜYÜŞÜ / İBRAHİM FIRAT

60 yıl boyunca; top, tüfek ve tankların gölgesinde güne başlayan Filistinliler, işkencelere, yakılıp yıkılan ev ve bahçelere, sürgünlere ve ölümlere rağmen, şartlar ne olursa olsun zulme boyun eğmeyeceklerini, direnişi her şart ve imkana göre geliştirerek ayakta kalacağını bütün insanlığa gösterdiler. İlk kırk yıllık mücadele döneminde düşmana karşı ayakta kalabilmek için pek çok yönteme başvuran Filistin halkı, 1988’de başlattığı intifadayla direnişe yeni bir boyut kazandırdı.

Her gün karşılaştığı zulüm Filistin halkının canına tak etmişti. Filistin Kurtuluş Örgütünün dışında Filistin halkının mücadelesini yürüten kimsecikler yoktu. Topraklarını işgalden kurtarmak isteyen Filistin halkı, bu örgüte her türlü desteği vermekten geri durmuyordu. Ellerinde bulunan mallarıyla birlikte evlatlarını da direniş için feda ediyordu. Bu hareketin, ilk başlarda gerçekleştirdiği bazı direniş faaliyetleri olsa mazlum Filistinlileri ümitlendirmişti.

1982’de İsrail’in Lübnan’a saldırısı üzerine burayı terk etmek zorunda kalan Yaser Arafat ve taraftarlarının siyaseti, bu aşamadan sonra ciddi anlamda değişmeye başladı. Filistin’in temsilcisi olarak İsrail ile uzlaşma yollarını aramaya başladılar. Topraklarını ellerinden zorla alıp toprak sahiplerini silah zoruyla süren, her gün onlarca Filistin’in kanına giren Siyonist devleti resmiyette tanıyıp bu devlete karşı silahlı mücadeleye son verme kararı aldılar. Bu gelişme Filistinlilerin davasına ihanet olup Siyonistlerin işgalinden daha ağırdı. Güvenerek her şeylerini teslim ettikleri direniş hareketi düşmanlarının kılıcını kuşanan bir uşağa dönüşüyordu.

Bu arada İsrail’in topraklarını işgal ettiği Arap devletleri de işgalci devletle uzlaşmak için masaya oturmaya başlamışlardı. Filistin halkının kurtuluşu için yıllardır tekrarlanan sloganlar havada kalmıştı. Mısır ve Ürdün, topraklarını işgal edip askeri güçlere ve sivillere ağır darbeler indiren İsrail’i eski bir dost gibi kucaklamaya başladılar. Düşmanla bu çirkin uzlaşma Filistinlilere indirilen büyük bir darbe niteliğini taşıyordu.

Öte yandan Lübnan’da gelişen ve İsrail’e vurduğu darbelerle Siyonistleri şaşkına çeviren Lübnan İslami direnişinden ulaşan haberler, güvendikleri dallara kar yağan Filistinlilerin yüreğine su serpmeye başladı. Lübnan direnişi Siyonist düşmana kök söktürüyor, yenilgi üstüne yenilgi almalarına sebep oluyordu. Bu direnişin en önemli özelliği İslami renk taşımasıydı. Burada her şey Allah için olduğundan hıyanete yer yoktu.

Bütün bu gelişmelerle birlikte, Filistin’de İslami hareketi geliştirmeye çalışan Müslümanlar, halkın önüne geçip direnişi sürdürebileceklerini ortaya koyarak düşmana karşı intifadayı, yani şerefli direnişi başlattılar. İslami direniş, Müslüman Filistin halkının ruhuyla ve fıtratıyla uyuştuğundan kısa sürede büyük desteğe ulaşmıştı. Onlarca yıl sonra Filistin halkı kaybettiğine yeniden kavuşmuşçasına direnişe dört elle sarılıyordu. Filistin’in kendi malı olduğunu, Filistin halkının da teslim olmaktan başka yolunun kalmadığını düşünen Siyonist rejim, gelişen İslami direniş dalgası karşısında büyük sarsıntılarla karşılaştı. İntifada’nın başlamasıyla Siyonistler, hiçbir zaman güvenli bir ortama sahip olmadılar. İşgal edilmiş toprakların kendi yurtları olamayacağına yavaş yavaş inanmaya başladılar.

Filistin’de gelişen İslami hareket Filistinlileri cezp etmeye başlamıştı. İslami dalga halk arasında her geçen gün daha çok taraftar kazanıyordu. İslami hareketler camileri mekan tutmuş, öncelikle Filistinli çocuk ve gençleri İslami eğitimden geçiriyorlardı. Bu arada işgalci düşmana karşı mücadele teknikleri üzerine yoğunlaşmışlardı. Filistin’deki milliyetçi ve solcu gruplar ise İslami grupların varlığından rahatsız oluyor, faaliyetlerini engellemeye çalışıyorlardı.

Siyonistlere karşı mücadele ipini göğüsleyen Hamas ve İslami Cihad, intifadayla Filistin direniş tarihinde yeni bir sayfa açtılar. Ellerinde taşlar, düşman tanklarına karşı duran gençler, bazen de üzerlerine bağladıkları bombalarla düşmanın içerisine dalıp ‘yenilmez ordu’ şiarıyla övünen düşmanı derinden sarsıyordu.

Filistin’in geliştirdiği yeni direniş şekli olan intifada iki ayrı özelliğe sahiptir. Bunlardan biri insani, diğeri ise İslami oluşu. Direniş düşmanın bütün hesaplarını altüst etmişti. Kökleşmeye başlan Siyonist işgalci devletin temelleri büyük sarsıntılar geçirdi. İçte emniyeti altüst olan Siyonist devlet, emniyetinin temini için Filistin devletine olan ihtiyacı derk etmeye başlamıştı.

İntifada Filistin direnişine yeni mevziler kazandırmakla birlikte yeni bazı zeminlerin de yolunu açıyordu. Araplarla İsraillilerin ülke dışında, kapalı kapılar ardında İsrail’in güvenliğini sağlamak için görüşmeleri sürerken, intifadayla ülke dışına çıkmış olan direniş yeniden ülke içine çekiliyordu. İsrail’in huzur ve sükunet aradığı Filistin toprakları şanlı kıyama açılıyordu.

Daha önceki görüşmelerde İsrail sürekli galip ve kazançlı taraf olarak masada dururken, Filistin tarafının hiçbir isteğine ılımlı bir yaklaşımda dahi bulunulmuyordu. İntifada dengeleri değiştirirken, Filistin’in yenik taraf olduğu imajının yerine, masada Filistinlilerin ellerinin güçlenmesine yol açtı.

İntifada, unutulmaya yüz tutmuş Filistin davasını dünyanın gündemine taşıdığı gibi, yurt dışında bulunan sürgündeki Filistinlilere de değer kazandırdı. Güçleri sarsılan İşgalciler savunmaya geçmek zorunda kaldılar. İntifadanın önünü kesmek ümidiyle, yıllarca terörist saydıkları bazı Filistinli grupların eteklerine yapıştılar. İntifada’yı etkisiz kılmak isteyen İsrail, Arafat’la masaya oturup Gazze-Eriha anlaşmasını imzaladı. Bu anlaşma üzerine Amerika’nın Seince Monitor gazetesi şunları kaleme almıştı: “Radikal Müslümanlardan olmasaydı İsrail ile el-Fetih arasında barış anlaşması asla imzalanmayacaktı” İsrail, el-Fetih ile anlaşma yaparak intifadayı yok edebileceğini düşünüyordu. Batılı siyasi uzmanlar, İsrail’in başına bela olan intifadaya karşı başarılı olmak için İsrail-Arafat görüşmelerini kalıcı bir barışa döndürmenin dışında yol olmadığını ifade ediyorlardı.

İsrail, intifadanın önünü alamayınca Arafat’ı kullanıp Filistinlileri birbirlerine düşürmek için uzun boylu çabalar harcadı. Filistin devleti adıyla Arafat’ın bu işi önleyebileceği düşünülüyordu. Filistinlilerin intifadasını önlemeye karşılık Arafat ve yakınları İsrail tarafından ödüllendirilecekti.

Müstekbirlerin, Siyonistlerin ve işbirlikçilerinin bütün çabalarına rağmen İslami direniş bütün Filistin’e yayıldı. Açlığa, sürgüne, evlerinin başlarına yıkılmasına ve ölüme rağmen Filistin halkı İslami direnişe desteğini ortaya koymuş, hiçbir ortamda Müslüman direnişçileri yalnız bırakmamıştı.

Siyonist işgalcilerin intifadanın önünü kesmek için çabalarının hiç biri yüzde yüz başarılı olamadı. Onlar bir kanalı tıkayınca Filistinliler yeni kanallarla direnişi sürdürdüler. Acz içinde kalan Siyonistler, Gazze’de büyük bir duvar inşa edip intifadanın önünü almaya çalıştılar. Bu da direnişi durduramadı. İntifada, yeni performansı ve yeni direniş şekilleriyle varlığını her geçen gün kuvvetlendirmektedir.

Direnişçilerin kendi elleriyle geliştirdikleri füzeleri işgal bölgelerindeki düşmanın başına yağdırmaları, Siyonistleri adeta çıkmaza sokmuştur. Bu işin önüne geçmek ümidiyle birkaç kez denenen Gazze kuşatması başarılı sonuç veremedi. Her geçen gün büyüyen ve düşmanın korkulu rüyası haline dönüşen İslami direnişten dolayı Yahudilerin büyük bir kısmı, yeni bir yurt bulup işgal edilmiş topraklardan göçmeyi düşünmeye başladı.

Siyonist devletin yetkilileri, Filistin’in kukla devlet başkanı Mahmut Abbas’ı yanlarına alarak intifadayı etkisiz hale getirmeye çalışmaktadırlar. Gazze’de İslami Direniş Hareketi Hamas’ı etkisiz hale getirmek için Mahmut Abbas’ın taraftarlarına kamyonlarca silah sevk edildi. Ağır silahlarla saldırıya geçen işbirlikçiler teslim olmak zorunda kaldılar. Aynı oyun Batı Şeria’da da oynanmak istemekte, lakin direnişten çekinen işbirlikçiler buna cesaret edememektedirler.

Filistin ve Lübnan İslami direniş hareketleri karşısında zor duruma düşen Siyonist işgalciler, onlarca yıllık düşmanları olan Suriye ile barış masasına oturup bu Arap ülkesini de saflarına çekerek, direniş hareketlerini desteksiz bırakmaya ve etkilerini sınırlandırmaya çalışmaktadır. Dıştan hiçbir destek olmazsa dahi İslami direniş, Filistin halkının desteğiyle her geçen gün zafere daha da yaklaşacaktır. Siyonist devletin bütün engelleyici silahları boş çıktığından çaresiz duruma düşmüştür. Gelişen direnişin gelecekte Siyonist devleti yok edeceğine Siyonist devletin yetkilileri dahi inanmaktadırlar. Siyonist devlet direniş fırtınası karşısında sarsılırken, etraftaki işbirlikçi Arap rejimleri, direnişin zafere ulaşması durumunda bu dalganın kendi geleceklerini de tehdit edeceğini kara kara düşünmeye başladılar.

“...En güzel sonuç muttakiler içindir” (Araf 128)

İBRAHİM FIRAT

Diger Basliklar
   VAHDET VE TAHAMMÜL -7
   VAHDET VE TAHAMMÜL -6
   VAHDET VE TAHAMMÜL -5
   VAHDET VE TAHAMMÜL -4
   VAHDET VE TAHAMMÜL -3
   VAHDET VE TAHAMMÜL -2
   VAHDET VE TAHAMMÜL -1
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -41
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -40
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -39
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -38
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -37
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -36
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -35
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -34
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -33
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -32
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -31
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -30
   KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -29
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git