 Siyonist İsrailin net bir şekilde Müslümanlara karşı yürütüğü şavaşa rağmen İslam ülkelerinin bazı yöneticileri Tel Aviv ile dostane ilişkiler kurumaya devam ediyor. Bu ilişkiler aslında ırkçı İsrail rejiminin mazlum Filistinlilere yönelik cinayetlerinin onaylanması sayılmaktadır. Bu arada İslam ülkeleri arasında Azerbaycan cumhuriyeti Kudüs'ü işgal eden ülkeyle dostane ilişkiler kuran az sayıdaki ülkelerden biri. Rusya'nın güneyde, İran'ın kuzeyindeki Kafkas bölgesinde bulunan Azerbaycan cumhuriyeti, İran-Rusya arasında 19. asrın ortalarında savaşın başlamasına kadar İran topraklarının bir parçasıydı.
Ancak İran'ın bu savaşlarda yenilmesinin ardından Azerbaycan Rusya topraklarına eklenerek 1991 yılında bağımsızlığını elde etti.Ancak Siyonistler nüfusunun %95 i Müslüman olan Azerbaycan cumhuriyetinde etki sağlamak için bağımsızlaşmasını beklemeyip 1990 yılında Azerbaycan-İsrail dostluk derneğini kurdular. Azerbaycan'ın bağımsızlığının ardından Tel Aviv'in bu İslam ülkesinde etkisin genişletme faaliyetleri arttı. Irkçı İsrail başbakan yardımcısının 1992 yılında Bakû'yü ziyaret ederek çeşitli anlaşmalar imzalamasıyla iki ülke arasında yakın ilişkilerin temelleri atıldı.
O tarihten buyana işgalci İsrail rejimiyle Azerbaycan cumhuriyeti arasında siyasi, ekonomik, askeri ve güvenlik anlaşmaları imzalanmış bulunuyor. Siyonist rejimin Azerbaycan cumhuriyetinde etki sağlamak istemesinin çeşitli nedenleri bulunuyor. Bunlardan en önemlisi bu rejimin İslam dünyasındaki inzivadan kurtulmaktır. İşgalci rejimin Filistinliler aleyhindeki cinayetleri başta İslam dünyası olmak üzere birçok ülkenin bu rejimle irtibatı bulunmamasına neden olmuş. Dolaysıyla Azerbaycan dahil eski Sovyetler birliği cumhuriyetlerinin bağımsızlaşmasının ardından Tel Aviv bu ülkelerde etki sağlayıp köklü münasebetler kurmaya kalktı.
Bu bağlamda eski Sovyetler birliğinin yeni bağımsızlaşmış ülkelerindeki Yahudilerin işgal altındaki Filistin topraklarına göç etmesini kolaylaştırmak Tel Aviv için son derece önemlidir. Nitekim Azerbaycan Yahudiler dahil bir çok Yahudi işgal altındaki Filistin'e nakledilerek orada bir takım sıradan işlerde çalıştırılmışlar. Bu alanda Azerbaycan gazetelerinden birçoğu ırkçı İsraillilerin daha iyi bir yaşam sürmek için Azerbaycan cumhuriyetinden işgal altındaki Filistin'e göç eden genç kızları cinsel emelleri için kullandıklarını gösteriyor. Sovyetler birliğinin 1991 yılında dağılmasının ardından Sovyetler birliğinden bağımsızlaşmış cumhuriyetlerdeki Müslümanlar İslami kimliklerine geri dönmeye başladılar.Dolaysıyla ırkçı İsrail rejimi bu ülkelerde İslam'ın canlanmasından kaygı duymaya başlayıp Azerbaycan cumhuriyeti ve diğer Orta Asya ve Kafkas ülkelerinde İslami eğilimlerin artmasına engel olmaya çalışıyor.
Tabi Azerbaycan cumhuriyeti Tel Avivli yöneticiler için başka cazibelere de sahiptir. Nitekim bu ülkedeki enerji kaynakları Siyonist rejim için son derece çekici ve önemlidir. Bu rejimin alt yapı tesisleri bakanının belirttiği gibi bu rejimin petrol ihtiyacının bir bölümünü Azerbaycan cumhuriyeti temin ediyor. Böylece bu cumhuriyet Filistin'i işgal edenlerin ekonomisinde önemli role sahiptir. Irkçı İsrail'i Azerbaycan cumhuriyetinde etki sağlamaya teşvik eden diğer bir konu bu ülkenin İ.İ.C ile komşuluğudur. Nitekim İran dünyada İslami uyanış ve Filistin halkını desteklemenin mesajcısı olduğu için bu rejim İran ile köklü bir düşmanlığa sahip olup İran'ı defalarca askeri saldırıyla tehdit etmiştir.
Böylece işgalci İsrail rejiminin Azerbaycan cumhuriyetindeki varlığı bu rejim için önem arz edip yıllar öncesinden bu cumhuriyette ekonomik projeler uygulama bahanesiyle İran sınırlarına yakın bölgelerindeki arazileri casusluk amacıyla kiralamıştır. Tabi Bakûlü yöneticiler de tel Aviv ile yakın ilişki kurmakla belli hedefleri izliyorlar. Bu hedeflerden biri batıyla daha yakın irtibat kurmak için ortam hazırlamaktır. Azerbaycan cumhuriyeti yetkilileri batılı hükümetlerle ilişkilerini geliştirmenin sorunlarının çözümlenmesine yardımcı olacağını Tel Aviv'e yaklaşmanın bu irtibatın sağlanmasını kolaylaştıracağını düşünüyorlar.
Baku Tel Aviv ile siyasi, askeri ekonomik irtibat kurmakla Kara bağ işgal bölgesi krizini çözebileceklerini umuyorlar. Bu topraklar Ermenistan tarafından işgal edilerek bölgedeki Ermenilere teslim edilmiştir. Azerbaycan eski cumhurbaşkanı Haydar Aliyev bu alanda iyimserlikle " Avrupa ve Amerika'da
Kapsamlı etki sahibi olan uluslar arası Yahudi lobisinin yardımıyla bir kurşun bile atmadan Ermenistan'ı yenilgiye uğratacağız" diyordu. Ancak Kara bağ'ın işgali üzerinden yaklaşık 15 yıl geçmesine rağmen Siyonistler bu alanda Azerbaycan cumhuriyetine asla yardımcı olmamışlar.
Uzmanlara göre Kara Bağ buhranın devam etmesi Azerbaycan-Ermenistan rekabeti çerçevesinde Siyonist rejimin varlığının sürmesine neden olabilir. Bu nedenle Tel Aviv uluslar arası toplumda Azerbaycan cumhuriyetinin toprak bütünlüğünü desteklemeyip Ermenistan ile yakın ilişkilere girmiştir. Öte yandan Bakulü yöneticiler Tel Aviv ile sıcak ilişkiler kurmakla bu rejimin askeri ve ekonomik yardımlarından faydalanabileceklerini umuyorlar. Ancak ırkçı İsrail rejimi şimdiye kadar Azerbaycan cumhuriyetine silah satmayi şiddetle red ederken ekonomik işbirliğinde bulunmak istiyor. Zira Tel Aviv Azerbaycan Müslüman halkının bu rejimin işlediği cinayetlerinden dolayı ondan nefret ettiklerini bildiği için mümkün oldukça onların kendi aleyhindeki duygularını körüklememeye çalışıyor.
Bu arada Baku ile Tel Aviv yetkililerinin yakınlaşma alanındaki tevilleri son derece kandırıcı bahanelerden ibarettir. Zira onlar Azerbaycan halkıyla ile Siyonistlerin kaderinin eşit olduğunu telkin etmeye çalışıyorlar. Bu bağlamda Azerbaycan'ın hükümet kontrolündeki basını Siyonist rejimi lehine propaganda yapıp Filistinlileri terörist olarak niteliyorlar. Bu arada Mürted Haydar Aliyev 1998 yılında Siyonist rejimin kuruluş yıl dönümünde dağılmış haldeki Yahudiler hükümetlerini kurabildikleri gibi Azerbaycan cumhuriyeti de yüzlerce yıl sonra hükümetlerini kurabildiler" dedi. Böylece Haydar Aliyev Filistin'in işgali ve onların katledilip topraklarından kovulmasını Siyonistlerin hakkı biliyor.
Azerbaycan eski cumhurbaşkanı 2001 yılında ırkçı İsrail rejiminin dış işleri bakan yardımcısıyla görüşmesinde Ortadoğu sorununda Azerbaycan cumhuriyetinin tutumunun bu rejimin dostumuz olduğu Filistin'in ise İsraillilerin vatanı olmasıdır" dedi.
Azerbaycan eski cumhurbaşkanı 2001 yılında ırkçı İsrail rejiminin dış işleri bakan yardımcısıyla görüşmesinde Ortadoğu sorununda Azerbaycan cumhuriyetinin tutumunun bu rejimin dostumuz olduğu Filistin'in ise İsraillilerin vatanı olmasıdır" dedi.
Ne yazık ki bu mantıksız zalimce siyaset Haydar Aliyevin ölümünden sonra da oğlu İlham Aliyev tarafından da sürdürüldü. Baku İslam ülkelerinden Azerbaycan cumhuriyeti topraklarının %20 inin Ermenistan tarafından işgal edilmesinden dolayı Erivan ile ilişkilerini azaltmalarını bekliyor. Ancak Bakûlü yöneticiler 60 yıldır Filistin'i işgal eden tel Aviv yöneticilerini destekliyor. Bu yanlış tutumun sonucu İslam ülkelerinden Kara Bağ sorununda tüm desteğini kaybedip Siyonist rejimden de bu krizin çözümü için beklenen hiç bir yardımı alamaması olmuştur.
HEMED EMİN |
