Bir Ayet:
Allah yolunda hicret edip sonra öldürülen veya ölenlere gelince; Allah onları muhakkak güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Şüphesiz Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır. (Hacc, 22/58)
Bir Hadis: Resulullah (sav) buyurdular ki: ''Ademoğlunun şu üç şey dışında (temel) hakkı yoktur, ikamet edeceği bir ev, avretini örteceği bir elbise, katıksız bir ekmek ve su.'' (Tirmizi, Zühd 30, (2342)
’’Büyük güçler, emperyalistler ve onların uşakları şundan emin olsunlar ki eğer Humeyni küfür, zulüm, şirk ve putperestlikle olan mücadelesinde tek başına dahi kalsa yinede yoluna devam edecektir,, İmam Humeyni(ra)
İslam İnkılabı rehberi Seyyid Ali Hamenei, İran İslam Cumhuriyetinin kurucusunun 19. vefat yıldönümü münasebetiyle, İmamı Ümmet(ra)’in vasiyetini hatırlatarak, zorbalara ve emperyalistlere karşı direniş ve mücadele İmam Humeyni’ nin siyasi ve ilahi olan vasiyetnamesinin esaslarından olduğunu söyledi ve şöyle buyurdular:’’ Zorbalara teslim olmak onların daha da küstahlaşmasına sebep olur. Eğer bir millet zorbaların ve Amerikanın şerrinden korunmak istiyorsa, bütün güç ve kuvvetiyle onlara karşı durmak ve mücadele etmek zorundadır.
Evet bu öyle bir siyaset idi ki İmam-ı İmmet(ra) bütün mücadele hayatında, Muhammedi İslamdan ve Ehl-ı beyt İmamlarından aldığı ilham ile kendisine dayanak olarak seçti. İmam (ra), 1963 öncesi yalnız kaldığı şartlardan tutun 15 hordad kıyamına ve bununla beraber bereketli ömrünün sonuna kadar bu siyasetten asla el çekmedi. Ne yazık ki bir çokları İmam-ı Ümmet(ra)’in bu siyasetini anlamadılar ve faydasız fikirler ile İmam(ra)’a karşı çıktılar. İslamı tanımamaktan ileri gelen çocukça bazı deliller ile mesela: Acaba nasıl olurda biz bütün dünya ile mücadele ederiz? Yada bizim içişlerimizde bir çok problemimiz varken neden dışarıdakilere, mesela Filistinlilere yardım edelim?
Ve yahut bu gün dedikleri gibi ; Biz dünya müstekbirlerinin yok edilmesi gerektiğinden bahsettiğimizde sıkıntılarımız daha çok artmaktadır. İmam Humeyni(ra), zorbalara teslim olduktan sonra milletlerin başına gelen kötü akıbetten sonra kendi analizleri hakkında konuşmaya hazır olamayanların aksine, şöyle buyurmaktalar:
’’ Bizler istesekte istemesekte siyonistler, amerika ve rusya sürekli bizleri takip etmekteler, taki dini kimliğimizi ve bağlı bulunduğumuz İslam mektebinin şerefini lekelesinler. Bazı hasta kalpliler bizleri, yeryüzünde kin ve nefret siyaseti gütmekle vasıflandırıp ortalığı karıştırmak istiyorlar ve çocukça bazı itirazlarla şöyle diyorlar: İslam Cumhuriyeti düşmanlığa sebebiyet vermiş olduğundan batının, doğunun ve onların yandaşlarının gözünden düşmüştür. Şu soruya cevap verilseydi ne güzel olurdu. Üçüncü dünya ülkeleri, müslümanlar ve hususen İran milleti batının ve doğunun yanında ne zaman itibar sahibi oldular ki bu gün itibarlarını kayıb etmiş olsunlar? ,,
Bu gün Hizbullah bu siyasete dayanarak zorbalara karşı olan mücadelesinde herkesi hayretler içerisinde bırakan zaferlere ulaşmıştır. Bu gün Filistin, kan içici siyonist rejim ile olan mücadelesinde bu siyaset sayesinde ayakta durabilmiştir. Ve yine İran İslam Cumhuriyeti bu siyasete dayanarak nükleer enerji elde etme ve kullanma hakkını zorbaların kontolünden çekip almıştır.
Emperyalistler bir an dahi bizden gafil değiller. Zorbalar ve onların başı olan Amerika, İran’a saldırmada fayda gördükleri an kesinlikle herhangi bir bahane olsun veya olmasın saldıracaklardır. ( ki elbette bunda başarılı olamayacaklarını iyi biliyorlar) Hiç bir anlaşma ve kanun onlar için bağlayıcı değildir. Bunun en güzel örneği Afganistan ve Irakın işgalidir.İşgalciler, ortadoğudan tutun Afrika kıtasına kadar yeryüzünün her karesini kana bulamıştır.