Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36
Bir Hadis: Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
Filistin halkı, İsrail’in kurulmasıyla sonuçlanan 1948 savaşını büyük bir facia olarak nitelendirmekte ve bu günü “Musibet Günü” olarak hatırlamaktadır. Filistinliler için bütün şer ve belaların kaynağı kurulan Yahudi devletidir. Emperyalist güçlerin desteğiyle küçük bir devlet, zor kullanarak büyük bir millet olan Filistin halkının topraklarını gasp etti.
Bugün Filistinlilerin karşılaştığı adaletsizlikler ve zulümler, Siyonist rejimin ortaya çıktığı gün başladı. İşgalin başladığı günden sonra Filistinlilerin bütün çabaları haklarını, yani zorla ellerinden alınmış topraklarını geri almak olmuş, bunun için Birleşmiş milletlere şikayetlerde bulunmuş, konuyu uluslararası platformda sürekli gündeme getirmişlerdir. Birleşmiş milletler teşkilatı, bu alanda çıkarttığı farklı kararlarla topraklarından zorla çıkarılmış Filistinlilerin yurtlarına geri dönmeleri talebinde bulunmuştur. Birleşmiş milletlerin kararlarını hiçe sayan Siyonist rejim, gayr-ı meşru isteklerinde ısrar edip durmaktadır.
İkinci dünya savaşının bitimiyle 41 milyon kişi savaştan kaçıp farklı ülkeler sığınmak zorunda kalmıştı. Filistinliler de Siyonist rejimin işgaliyle topraklarından başka yerlere sürülüp dünyanın değişik yerlerinde göç ettirildiler. Yurtlarından sürülen Filistinlilerin problemiyle birlikte belirginleşmeye başlayan İsrail ve Filistin ihtilafı günümüzde halen devam etmektedir.
Siyonist rejimin vücuda getirilişinin 60. yıldönümü Filistinliler için acı ve eziyet dolu bir tarihi hatırlatmaktadır. 60 yıldır başka topraklarda aşağılanmakta olan Filistin halkı, perişan ve derbeder bir hayata mahkum edilmiştir. Ayaklar altına alınmış haklarının iadesini istemekte olan Filistin halkı, meşru hakları iade edilene, yani yurtlarına dönüş gerçekleşinceye kadar mücadele ve direnişine devam edecektir. Mücadele sahasında bulunan Filistinli bütün grupların çabası, yurtlarından sürülmüş milyonlarca Filistinlinin evlerine ve topraklarına dönüşünü sağlamaktır.
Birleşmiş milletlerin yayınladığı kararın 11. bendi, topraklarından sürülmüş Filistinlilerin evlerine dönüşünü ve vatanlarında sulh ve emniyet içerisinde yaşamalarını öngörmekte, bunun gerçekleşmemesi halinde Filistinlilerin zararlarının ödenmesini istemektedir. Birleşmiş milletlerin yurtlarından sürülmüş Filistinlilerle ilgili kararları, derbeder olmuş bu halkın haklarının iadesini istemedeki yaklaşımı açısından önemli bir adım olarak görülebilir.
Siyonist rejimin hiçbir zaman göz önüne almadığı şey, Filistinlilerin meşru hak ve hukuklarıdır. Topraklarından sürülmüş sayıları beş milyonu bulan Filistinlilerin yurtlarına dönmeleriyle İsraillilerin yaşam şartları zorlaşacak, işgal ettikleri Filistin topraklarını terk edip başka yerlere göç etmek zorunda kalacaklar. Bu durum, İsrailli muhacirlerin büyük sorunlarla karşı karşıya gelmesine yol açacak. Diğer taraftan işgal topraklarında kalacak azınlık Filistinlilerle yan yana yaşamakta zorlanacak, sorunlar ve çatışmalar devam edip gidecek.
Böyle bir gelişmenin neticesinde gayr-ı meşru İsrail devletinin ortadan kalkması ve artık İsrail ismiyle bir Yahudi topluluğunun anılamayacağı bir sonuç doğabilir. İsrailli yetkililer, Filistinlilerin yurtlarına dönmesiyle kavmi bir temizliğin başlayacağı ve Siyonizm’in yok olacağı kaygısını taşımaktadırlar. Bu durum, İsraillilerin barış ortamı oluşturmaları yerine, Filistinlilere karşı terör, tecavüz, işgal ve katliamlarını sürdürmelerine, İsrail ve Filistin problemini halletme yolları aramadan sorunu tarihi sürüncemede bırakmalarına yol açmaktadır.
Kaynak: Keyhan Gazetesi
Yazan: Feride Şerifi
Farsça’dan Çeviren: İbrahim Fırat