Bir Ayet:
Allah yolunda hicret edip sonra öldürülen veya ölenlere gelince; Allah onları muhakkak güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Şüphesiz Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır. (Hacc, 22/58)
Bir Hadis: Resulullah (sav) buyurdular ki: ''Ademoğlunun şu üç şey dışında (temel) hakkı yoktur, ikamet edeceği bir ev, avretini örteceği bir elbise, katıksız bir ekmek ve su.'' (Tirmizi, Zühd 30, (2342)
Serden Geçen Ümmet ve Liderleri. / Zeynep Çağlayan (Huseyni Sevda Oukuru)
ŞEYH SAİD DARAĞACINA GÖTÜRÜLÜRKEN BU SÖZLERİ SÖYLER.
Değersiz dallarda asılmama pervam yoktur.
Muhakkak ki mücadelem Allah ve din içindir..
Biz Müslümanlar olarak Allaha ne kadar hamd senada bulunursak azdır Peygamberimizin refiki alaya varışından sonra bizi öndersiz ve rehbersiz bırakmamış. Hemen hemen her asırda ve her islam diyarında yüzlerce binlerce serden geçti peygamber varisi alimleri ümmete rehberlik etmek üzere göndermiştir.Özellikle doğu coğrafyası peygamber varisi alimler yetiştirmek bakımından Allahın lütfü ile bereketini göstermiş,Müslümanlığı kabul ettiklerinden beri bu yolda çıkar beklemeksizin hizmet eden samimi islam evlatlarına bol bol peygamber varisi hediye etmiştir...
Asrımızın serden geçtilerinden olan Şeyh Said de bunlardan sadece birisidir...Yeni kurulan düzenin çirkin faaliyetlerini gören şeyh Said, mümin bakışı ile baktığından, gördüklerinin ilerde yapılacak olanların yanında devede kulak bile olmadığını biliyordu/görebiliyordu...Bundan dolayı her peygamber varisi gibi o da harekete geçme vaktinin geldiğini ,yapılanlar karşısında eli kolu bağlı durulamayacağını Allah’u tealanın böyle bir çaresiz duruşa razı olmayacağını biliyordu.Şeyh tamamı ile çaresiz de değildi.Bir şeyler yapılmalı idi.Ankara’da olanlara bu milletin ve bu dinin sahipsiz olmadığı anlatılmalı idi.Muhakkak Hz Hüseyin kadar serden geçti bulabilirdi...bu coğrafyada..Bu yolun sonu Hz Hüseyin ile kader birliğine çıksa bile bu bereketli topraklara yeniden tohumlar ekilmeli idi..Bunu da en başta peygamber varisleri yapmalı değil miydi...Bu gün kendileri en sağlam yerlerde iken başkaların ölüme gönderen söz de önderler gibi yapacak değildi ya.En ön safta önderler,öncüler, varisler, rehberler olmalı idi... Hem de bu hareketin neticesi hüseyni kıyamla aynı olsa bile yine hüseyni bir tavırla sonraki nesille sağlam bir mesaj ulaşmalı değil mi idi.Yoksa hesap ve kitap gününde Sait rabbine ne cevap verecekti.
Allaha şükür öncülerimizden olan Şeyh Sait tehlikeyi gördüğünde kollarını sıvamış benimle olanlar ve benden sonra gelecek olan islamın evlatları islama saldırı karşısında takınılacak tavır budur, yolun sonu dar ağacı olsa da...Bakın ben fiili olarak bu yola öncülük edenlerdenim sizde şahit olun..Yolun sonu takdiri ilahi olarak gerçekten dar ağacına çıkıyordu...
Bu dar ağaçları ne kadar Müslüman şahit ve şehid olarak rabbine ulaştırıyordu.(Dar ağaçları görevlerinden memnun mu değil mi bilmiyoruz ama zülüm aracı olduklarından dolayı memnun olacaklarını sanmıyoruz.)
Şeyhimiz kıyamı ile fiili mesajını varislerine iletirken dar ağacına giderken de mesajını kavli olarak ta tekrar ediyordu''tabi hayat sona erdi..Kendimi dinimin yolunda feda ettiğime hiç bir şekilde pişman değilim...İleride torunlarımızın bizden dolayı düşman önünde mahcubiyet duymamaları bizim için kafidir.'' Ey rehberimiz! ey peygamber varisi! Siz bize öyle şerefli bir miras bıraktınız ki onunla ancak övünülür...Ama biz başkalarının ataları ile övündükleri gibi övünmekle kalmayacağız, elimizden geldikçe, sizin gibi peygamber varislerini kendimize örnek alarak, islam davasını yüceltmeye çalışacağız.Yanı sizlerden devir aldığımız kutlu mirası hedefine doğru götürmeye çalışacağız...Sizi yıldırmayan zorluk ve zahmetler bizleri de yıldıramayacak..
Ve ey peygamber varisi! sizler kendi zamanınızda nasıl din düşmanlarının kalbine korku saldınızsa, bizde onların torunlarının kalbine korku salacak, gece uykularına girip hayatı onlara zindan edeceğiz..Ey şeyhimiz! Allah izin verirse çirkin işlerinin cezasının bir kısmını bu dünyada vereceğiz..
Ey şeyhimiz ruhunuz şad olsun torunlarınız mesajınızı almış ve topraklarımızda, kanınızın bereketi ile, davanızı yüklenmiş binlerce Said yola revan olmuştur..Aynen sizin gibi yolun sonunda ikiye ayrıldığı,birisinin zafer diğerinin dar ağacı olduğunu bile bile..''Günahtan kaçınmayan bilgin, meşale tutan bir kördür; doğru yolu gösterir, kendisi görmez.'' (Hucurat.6)