Bir Ayet:
Insanlara bir rahmet tattirdigimizda ona sevinirler. Sayet yaptiklarindan ötürü baslarina bir fenalik gelse hemen ümitsizlige düsüverirler. (Rum/36)
Bir Hadis: Binekli yürüyene, yürüyen durana, az olanlar çok olanlara, küçük büyü?e selâm verir.
BİZE TARAFINDAN BİR SAHİP GÖNDER. / MUSTAFA (HUSEYNİ SEVDA OKURU)
Size ne oldu ki, Allah yolunda ve çaresiz bırakılan erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz? Onlar ki: “Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder ve bize tarafından bir yardımcı gönder!” diyorlardı. (Nisa 75)
Ey Allah’ın ayetleri okunduğunda kalpleri titreyen kahraman Müslümanlar, Ey Resulullah (sav)’in Varisleri, Ey liderler, Alimler, Şeyhler ve Ey ihtiyarı kendi elinde olan Müslüman kahraman, bu ayete hiç rastlamadınız mı?
Allah aşkına Filistin’in durumuna nasıl tahammül ediyorsunuz, nasıl dayanabiliyorsunuz minik masumların bedenlerinin bombalarla parçalanmasına, yetim kalmış masumlara, yada karnı yarılmış, dul kalmış, evsiz barksız kalmış çoluk çocuk, ihtiyar kadın ve Ya Rab bize tarafından yardımcı gönder diyenlerin imdadına koşmuyorsunuz?
Nasıl çoluk çocuklarınızla sofra başında gönül ferahlığıyla oturup yemek yiyebiliyorsunuz.
Hani Resulullah ismi zikredilince ağlayıp canımız kurban olsun onun yoluna kimimiz ağlıyor kimimiz kendinden geçiyorduk, Vallahi ne Allah, ne Resulü bu durumumuzdan razı değildir. Vallahi eğer Allah’ın Resulü hayatta olsaydı lanetli kavimi bu şekilde rahat bırakmazdı. Tıpkı bir Müslüman bayanın örtüsüne el uzattıkları zaman, Yahudileri, Medine’den sürdüğü gibi..
Bu gün Filistin, Afganistan, Çeçenistan ve Irakta.. Binlerce Müslüman bacının, bırakın yüzünün açılmasını, Yahudi ve Hıristiyanlar tarafından namusu kirletilmiş. Acaba o Kerim olan Resul bugün bu manzarayı görseydi biz Müslümanlara ne diyecekti? Acaba yanına çıkmaya yüzümüz olurmuydu. Acaba biz de Müslümanız diyebilir miydik…?
Yada Hudeybiye antlaşmasında, Hz. Osman Mekke’ye gidip ve Müşriklerin onu öldürdüğü haberi gelince Hz. Peygamber Efendimiz Sahabilerinden Müşriklere saldırmak için Ölüm biatini aldığı meseleyi bilmiyor muyuz?
Bugün Hz. Osman’ın yolunun takipçisi olanlardan yakın tarihte olduğu için bunu örnek vereceğim, Hacı İmad Muğniye için, ABD dışişleri bakanın sözcüsü, İmad’sız bir dünya daha güvenli, daha hoştur diyor. ABD, İsrail ve işbirlikçileri bugün bazı satılmışların yardımıyla İslam topraklarında her türlü zulüm, vahşet ve melaneti yapıyorlar ve Müslümanlara terörist deyip, saldırı yapıp vahşet ve katliamlar yapıyorlar ve bizde hiçbir kıpırdanma bile olmuyor.
Ey Müslüman kardeşim! Bakın Üstad Bediüzzaman hazretleri ne güzel buyurmuş bizlere? Harici ve büyük bir düşmanın hücumu zamanında, dahili küçük düşmanlıkları bırakmak elzemdir. Yoksa, hücum eden büyük düşmana yardım hükmüne geçer. Bunun için dairei İslamiyede eskiden beri tarafgirane birbirine mukabil, muarız vaziyetini alan ehli İslam, o dahili düşmanlıkları muvakkaten unutmak, maslahatı İslamiye muktezasıdır. Bunu bilelim ki dünyanın neresinde olursa olsun Müslümanlara yapılan her hakaret, haksızlık, atılan her küfür, Müslümanların şahsında, yüce dinimizedir.
Başka bir örnek:Mekke fethinden: Müşriklerin müttefikleri olan Beni Bekr kabilesi Hz. Peygamberimizin müttefiki olan Huzaa kabilesine saldırmasıdır. İki taraf da Müslüman değiller. Efendimize haberi getirdiklerinde, Efendimiz şöyle buyuruyor.
“Beni Kaba (Huzaalılara) yardım etmezsem, yardımsız kalayım… kendime ve yakınlarıma yardım eder gibi hemde…” ve devamla “Şu bulutun yağdırdığı gibi yardım edeceğim!..
Ey Müslüman birader! Vallahi bu gün bu halimizle, canımızı sözde kurban ettiğimiz Muhammed Mustafa (sav) bile gelse ve bizi böyle bir iş için çağırsa bin bir türlü bahaneler uydurarak gitmemezlik edeceğiz. Ve korkarım Yahudilerin Hz. Musa (as)’a dedikleri gibi “Git sen ve Rabbin savaşın” deriz.
Ey Müslümanlar, acaba o tatlı uykunun içindeyken evinizin damına bomba düştü mü hiç? Acaba hanımınızın, annenizin, bacınızın veya kızınızın namusu ehli küfür tarafından kirletildi mi? Acaba yaşlı anne babanız küfrün kahpe kurşunlarına hedef odlumu hiç? Hiçbir gece evsiz dışarıda geçirdiniz mi? Bu olanlardan sonra size terörist ismi takıldı mı hiç? Bence bu gözümüzün önünde olanların hepsi bizler için bir imtihandır.
Peygamberimiz, müşrik ama savunmasız olan insanlardan yardımını esirgemezken, Allah’ın dini için her gün bu üstte saydığım hallerin hepsi bizim Müslüman kardeşlerimizin başına geliyor ve bizde bir kıpırdanma, bir yaklaşım, birlik ve beraberlik için bir teşebbüsümüz olmuyor. Çekenler kardadır. Çekmeyenler düşünsün. Çünkü Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyuruyor. “Allah ve Resulünü seven göğsünü bela ve musibetlere açsın…”