Bir Ayet:
Insanlara bir rahmet tattirdigimizda ona sevinirler. Sayet yaptiklarindan ötürü baslarina bir fenalik gelse hemen ümitsizlige düsüverirler. (Rum/36)
Bir Hadis: Binekli yürüyene, yürüyen durana, az olanlar çok olanlara, küçük büyü?e selâm verir.
Müslümanlar Sizi Lanetle Anacaklar. / M. Celal Mücahid (Huseyni Sevda Okuru)
PKK’nın legal kolu olan DTP’nin Yüksekova’da hayır kurumu olarak kurulan ve çalışmaları ile mazlum, yoksul, kimsesiz, fakir-fukaranın yanında yer alan, çalışanlarının tamamı mütedeyyin insanlardan müteşekkil olan Mustazaflar derneğinin şubesine saldırmalarını duyduğumda, bu din düşmanlarından beklenen bir eylemdir deyip, bunun bir hazımsızlık ve çekememezlik ürünü olduğunu düşündüm.
Bu arada Batmanda Umut-Der’in yapmış olduğu basın açıklamasını takip etmek için ilgili derneğin sitesine uğradım. Burada Yüsekova’da yapılan baskınla ilgili haberde verilen resmi görünce tüylerim diken diken oldu. Resimde Kur’anı kerimin yırtıldığı, parçalandığı ve üzerine bira şişesinin konulduğu görülmektedir.
Yapılanlar karşısında sessiz kalmanın ilahi sorumluluğu olduğu bilinmelidir. Bu mülhitlere karşı Müslümanların tepkisiz kalmaması gerekir. Kendini Müslüman olarak gören her kesin kendi çapında bu dinsizlere gerekli uyarı, ikaz ve tepkiyi zaman geçmeden vermesi elzemdir. İşin bu noktaya gelmesi/getirilmesi tahammülü zor bir durumdur. Çünkü yapılanlar bir kesime karşı yapılmış değildir. Bu alçaklık Allah’ın kitabına karşı yapılmış olup tüm Müslümanları ilgilendiren imani bir konudur.
Yapılanlar bir derneğin çalışmalarını hazmedememenin ötesinde İslam’a ve mukaddesata karşı olmanın, küfürlerini izhar etmenin ve dinsizliğin açık bir tezahürüdür. Dini değerlere olan bu saygısızlık af edilecek ve görmezlikten gelinecek bir eylem değildir.
Bu ve buna benzer İslami değer ve mukaddesata yapılan hakaretlere Kürdistan’da yaşayan her Müslüman şahit olmuştur. Zaten Komünistliğin alameti inanç değerlerine hakaret etmektir. Kim mukaddesata daha fazla hakaret etseydi o daha iyi Komünist sayılırdı. Bu durumlar öyle bir hal almıştı ki iki kişi arasında olan normal bir tartışma bile haşa Allah’a ve Kuran’a hakaret etmekle başlıyordu. Geceleri sokak ortalarında içilen içkiler ve ardından mukaddesata yağdırılan küfürlü naralardan geçilmiyordu. Mürtet örgüt mensuplarının namaz kılan anne-babalarını namazda, secde halinde iken tekmelemeleri olağan hadiselerdendi.
1990’lı yıllarda Müslüman Kürd halkının mürtet örgüte karşı gerçekleştirdiği eylemler İslam’a ve Müslümanlara yapılan bunca sayısız hakaretlerin neticesi idi. O zamanlarda sağduyu çağrılarına rağmen mürtet örgüt dindar insanların mal ve canlarına kast etmeye başlamış, onlara kendi dilleriyle cevap vermenin dışında hiçbir yol bırakmamıştı. Allah’ın yardım ve inayetiyle mülhitlere gerekli dersler verildi.
Mülhit örgüt bilmelidir ki, Müslüman Kürd halkı dinine karşı yapılan hakaretleri asla kabul etmez. Müslüman Kürd halkının geçmişte olduğu gibi bu günde Allah için ve Allah yolunda her şeyini vermeye hazır olduğu unutulmamalıdır.
Bu yapılanlara tepkisiz kalan ve sağduyulu insanların çağrılarına kulak tıkayan DTP, bütün bunlardan bir fayda umuyorsa kesinlikle yanılgı içerisindedir. Bu güne kadar Kemalist rejimin Kürdistan’da sevilmemesinin en önemli nedeninin İslam’a ve Müslümanlara karışı olan tavır ve eylemlerinden dolayı olduğunu biliyor olmalı.
Dün Guantamalo’da Kur’an-a yapılan hakaret ile bu gün Yüksekova’da yapılanlar arasında ne fark var? Bu yaptıklarınızla ucuz hesap içine giriyorsunuz. İslam ve Müslümanlara karşı kin ve eylemlerinizle belki birilerini memnun edebilirsiniz. Ancak dünya var oldukça Müslümanlar sizi hep lanetle anacaklardır. Sizler asla Allah’ın nurunu söndüremezsiniz. Nurun askerleri de sizlerle mücadele etmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınmazlar. İslam için nice azizler şehid olmuş, bu günde nice azizler İslam ve Kuran için kendilerini feda etmeye hazırdırlar. Yeter ki ölüm Allah için olsun.
“Müminler içinde Allah'a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.” (Ahzap 23)
M. Celal Mücahid
Taziye:
İlerlemiş yaşına rağmen kendisine İslami dava gittiği gibi kabul edip bu yola baş koyan ve her şeyiyle ilahi davaya hizmet edip hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan, çevresinde de İslami şahsiyetinden dolayı sevilip sayılan ve ömrünün tümünü bereketli bir şekilde geçiren, Hc. Abdulkerim Aslan’nın vefatını duymakla büyük bir üzüntüye kapıldım.
Kendisi için Allah’tan rahmet ve mağfiret, ailesine-akrabalarına ve sevenlerine sabr-ı cemil niyaz ederim.