Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36
Bir Hadis: Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
Zorba ve zalim düşmanlarımızı helak eden Allah'a hamd olsun.
Bir Hüseyin den binlerce Hüseyinler doğar, biz sabrettikçe binlerce Yusuflar doğar.
Rehber Hüseyin’in hayatı pahasına ortaya koyduğu mücadele gerçekten çok değerlidir.. Onun şehit edilmesinden önce ve sonra ona tabi olanlara zulüm, işkence, esaret, söylenen yalanlar, sözler, vs. iftiraları görünce rehber Hüseyin’in tağuta ve mürtetlere karşı yürüttüğü mücadelenin ne kadar haklı olduğunu görmekteyiz..
Allah’ım! Sen biliyorsun ki bizim tarafımızdan gerçekleşen kıyam saltanat için yarışmak ve değersiz dünya mallarından bir şeye ulaşmak için değildir. “Senin dininin (öğretilerini) öğretmek, mazlum kullarına emniyet ve güvence kazandırmak, İslam’ın farzları ve Resulullah’ın sünnetleri ve hükümleriyle amel olunmasını sağlamak içindi diyen”. Hüseyin’e ve Hüseyinlere selam olsun.
Kendini takva ve hakka adamış kişi hiç bir zaman sonuçları önemsemez.. Mücadelenin sonucu her zaman adaletin ve hakkın yanında olan gücün elindedir.. Zulüm sayı ve güç bakımından aşırı üstünlüğüne rağmen neticede yok olur gider.. Yeter ki hakkı adaleti ve imanını dünyanın geçici arzularına tercih etmeyerek zalim, ihtiras peşinde koşan idarelerle ve idarecilerle en güzel bir şekilde mücadele edecek, halkı hakka uymak konusunda uyaracak Allah’ın ilkelerini yaşayacak ve yaşatacak dava erleri olsun.. Çünkü Hz.Peygamber şöyle uyarıyor insanları; “Kim Allah’ın haramını helal bilir, ahdini bozar, Resulünün sünnetine muhalif olur, kulları arasında günah ve zulüm yapan zalim bir yönetici görür de fiil ve sözüyle ona karşı çıkmazsa, Allah’u Teala onu da o zalim yöneticiyi sokacağı yere (cehenneme) sokar..
Hani imam Hüseyin artık serbest siniz demişti de dostlarına. Ona biat eden Müslim bin Afsace şöyle demişti..
“Gidersek eğer katlederiz korkusuyla, bu bela çölünde yalnız bırakırsak seni! bize yaşamak hiç caiz olur mu? Hayır hayır vallahi mızrağımı düşmanın göğsünde kırmadıkça, kılıcımı hainlerin kanlarına bulamadıkça, hainlere atacak tek bir taş kalmadıkça, senden asla ayrılmayız. Muhammed’in rabbine and olsun ki, bu can bu bedende durdukça bin defa öldürülsem, yinede yardımına gelmekten geri kalmam. Senden asla ayrılmayız bedenimizi yakıp küllerini havaya savursalarda”. ALLAH’U EKBER dönemin cesur yiğitlerinden Müslim ne kadarda güzel dile getirmiş sadakatini. Sadakatini ne güzelde ispatladı.. Birkaç adam vardı canlarından geçmiş, birkaç yiğit vardı canlarını bağışlamış, birkaç şehid vardı bela çölünde kanlara bulanmış. ALLAH ONLARDAN RAZI OLSUN.
Ve şunu çok iyi biliyoruz ki.
İnsanlar akın akın islama koşuyor.
İnsanların basiret gözü açıldı. hakka koşuyor.
Hepsi birer Mus'ab olmuş şahadete koyulmuş.
Firavunlar Önümüze Çıkmış Ne Önemi var.
Belam bin Bauralar önümüzde Ne Önemi var.
Gündüz Ortasında gözü Kapamakla Karanlık mı olur.
Koca Denize Bir taş atmakla Deniz Bulanık mı olur.
Elhamdülillah Eyyubi Sabırla Geliyoruz.
Elhamdülillah İbrahim’i Cesaretle geliyoruz.
Elhamdülillah Bilal’i Direnişle Geliyoruz.
Kur’an-ı Kerim de Tarif Edilen Müminlere Karşı Şefkatli, Kâfirlere ve Münafıklara Karşı İzzetli Nasıyla geliyoruz.
Biz Buna İnandık ki İslamı Hakım Kılmak İçin Yürüyenlerin Başına Hz. Nuh gibi İftirada gelecek,Hz. Hubeyb gibi İşkencede Görecek, Hz. Musa Gibi Hicret Edecek, Hz. Yusuf Gibi Zindanlarda Merhabası Olacaktır..