Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36
Bir Hadis: Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
TÜRK FAŞİSTLERLE KÜRT FAŞİSTLERİN NE FARKI VAR / ABDULLAH HOCAOĞLU
Son zamanlarda İslam’a yönelen saldırılar ve İslam dinine tahammülsüzlükler artmaktadır. Kemalist rejim kurulduğundan beri İslam’a ve İslami değerlere saldırmakta, dinini yaşamak isteyenlere de her türlü baskıyı reva görmektedir. Onlardan başka bir şey beklemek saflık olur. Çünkü din düşmanlığı mayalarında var bunların.
Herhalde bizim Marksizm döneği Kürt faşistleri de hem onlardan geri kalmamak hem onlara yağ çekmek hem de İslam’a olan kinlerini kusmak için fırsat kolluyorlar. Daha önce TC rejimine yaptıkları ispiyonları, işbirliği için çırpınışlarını ve ortak payda söylemlerini dile getirmiştim. Ama Batman belediye başkanının son hezeyanları, mensup olduğu zihniyetin gerçek yüzünü ve niyetlerini bir kez daha açığa çıkartmaktadır. Haberi takip edemeyenler için alıntılıyorum:
“Merkezi Brüksel’de bulunan Roj TV'nin 5. kuruluş yıl dönümü kutlamasına katılan Başkan Kalkan Roj TV nin 5. kuruluş yıldönümünü kutlayarak Kürtçe lehçe ile konuştuğu programda “Roj TV'ye geldiklerinde huzur bulduklarını” söyledi. Kalkan “Müslümanlar için Mekke ve Medine ne kadar kutsalsa, ROJ Tv de Kürtler için o kadar kutsaldır” dedi.
Kalkan katıldığı programda sunucunun Roj TV'ye katılan belediye başkanları hakkında açılan dava ile ilgili sorusuna Kalkan davanın devam ettiğin” dile getirdi.” (11 Mart 2008 Haber 7.com)
Haberi okuyunca hemen faşist bir Türk şairin “Kâbe Arab’ın olsun, Çankaya bize yeter” sözünü hatırladım. Demek ki gerçekten yaklaşımları aynı, mantık aynı, kin ve düşmanlıkta aynıdır bunlar da.
İslam’ın ilk asrından beri Müslüman olan ve İslam uğruna büyük fedakârlıklarda bulunan Kürt halkı için Mekke ve Medine’nin ne ifade ettiğini asgari zekâya sahip herkes bilir. Ama Kürt halkının oyuyla gelen Hüseyin Kalkan ya Mekke ve Medine’nin Müslümanlar için değerini idrak etmiyor ya da bilinçli olarak bu hezeyanlarda bulunuyor.
Açıkçası Hüseyin Kalkan efendinin de asgari bir zekâ taşıdığını en azından Batman gibi geçmişten beri İslami havanın teneffüs edildiği bir şehirde yaşadığından da olsa Mekke ve Medine’nin Müslümanlar için ne anlam ifade ettiğini biliyordur diye düşünüyorum.
O zaman geriye tek bir ihtimal kalır. Bu beyefendi bilinçli olarak İslami değerlere saldırmaktadır. İslam âleminin Kıblesinin bulunduğu bir belde ile kâinatın efendisinin şereflendirdiği bir beldeyi bu şekilde ele almak, İslam’a ve dini değerlere bilinçlice yapılmış bir saldırı değil de nedir acaba?
Açıklamalarına dikkat edilirse hazret rahatlıkla tüm Kürt halkı adına konuşmaktan geri kalmıyor ve “Müslümanlar için Mekke ve Medine ne kadar kutsalsa, ROJ Tv de Kürtler için o kadar kutsaldır” ifadelerini güya tüm Kürt halkı adına söylüyor. İfadelerdeki garabete dikkat edilirse Kürt halkını Müslümanlardan istisna ederek konuşuyor hazret. Sanki Kürt halkı Müslüman değilmiş gibi bir ima oluşturmaya çalışıyor galiba. Beyefendi kendisini Müslümanlardan istisna edebilir ama Müslüman Kürt halkını istisna etmesi onun boyunu aşar.
Bu adam ve bu zihniyetin yaptıklarıyla Kürt halkının gözünde küçülmekten ve gerçek zihniyetlerini ortaya koymaktan başka bir şey elde edemeyeceklerini birilerinin bunlara tekrar tekrar hatırlatması gerekir.
Bunlar, onlarca yıldır Kürdistan halkını İslami değerlerden koparmak için her türlü melaneti işledi, çeşitli siyasi oyun ve taktiklerle halkımızın duygularıyla oynayarak o makamlara geldiler. Ama görülüyor ki bunların Kürt halkına hizmet anlayışını, dini değerlerini küçük görmek ve saldırmaktır. Yoksa bunlar, her gün birinin yağ çekip inciler döktürdüğü faşist TC rejimine kendilerini ispat etmek için mi bunları yapıyorlar?
Bu halkın; kutsal kitabı, ibadet mekânları ve İslami değerleri TC rejiminin zulmünden korumak için verdiği mücadeleyi biliyor olmalılar.
Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, TC’nin seksen beş yıldır başaramadığını bu zihniyet mensupları da başaramayacak, Müslüman Kürt halkını İslami değerlerinden koparamayacaktır. Hem bir hatırlatmada da bulunmakta fayda var, seçimlerde niye geriliyoruz. Halk niye bize eskisi gibi oy vermiyor? Batman ve Diyarbakır’ı tekrar nasıl alabiliriz? Hesapları için seminer ve toplantılarda boş boğazlık yapılacağına, biz nerede yaşıyoruz? Bu halkın değerleri nelerdir? Halktan niye bu kadar koptuk ve değerlerine saldırıyoruz? Diye kendi kendilerine sorarlarsa daha iyi ederler.
Hüseyin Kalkan’ın bu hezeyanlarını kınıyor ve İslami değerlerin onun gibi din düşmanlarının ağzına alınmayacak kutsallıkta olduğunu, ona ve onun zihniyetindekilere hatırlatmak istiyorum.
Müslüman Kürt halkı ortaya konan icraatlarla bu zihniyet mensuplarını gün geçtikçe daha iyi tanıyor. Sahi “Kâbe Arab’ın olsun. Çankaya bize yeter” diyen faşist Türk ile ne farkları var? Ortak paydaları İslam’a ve İslami değerlere saldırı değil mi?