Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36
Bir Hadis: Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
CAN EVİNDEN DARBE YEMEK / H. AHMET ÇELİK (HUSEYNİ SEVDA OKURU)
Hamd; şehitlerin Rabbi olan Allah’a, salât ve selam şehit olmayı canı gönülden dileyen Hz. Muhammed Mustafa’ya, selam Siyonizm’i can evinde vuran kahraman Filistinli Müslümanlara olsun.
Yahudiler tarih boyunca, Müslümanlar için başvurduğu taktik, hile ve desiselerden biri de şudur: Müslümanların ilham aldıkları kaynakları kurutmak, din ve Kur'an esaslarından uzaklaştırmak, şerefli ve izzetli geçmişinden koparmak, manevi değerleriyle kendisi arasında engel duvarlarını örmek ve böylece inancından yoksun bırakmaktır. Bunun sonunda Müslümanları her yönden zayıf düşürüp, rahatlıkla onları yönetmeye çalışmaktır. Yahudiler, her zaman bu taktiğe başvurmuşlardır. Müslümanları, bu noktadan yenmeyi denemişlerdir.
Hatta tarihte ve günümüzde bu denemelerinde zaman zaman da başarılı olmuşlardır. Birinci Arap-İsrail savaşında başarılı olmalarının bir nedeni de savaşa girişmeden önce Mısır subaylarının ve askerlerinin maneviyatını çökerttiklerinden dolayıdır. Abbas ve avenesinin de İsraillilere işbirlikçi, kul ve köle olmalarının sebebi maneviyatlarının olmayışındandır.
Aynı şekilde bu taktiği, izzetli ve şerefli Filistinli Müslümanların da üzerinde denediler ve taktiklerinde başarılı olamayınca da soy kırıma giriştiler. Bu soy kırımlarının son zincir halkasını da Gazze’yi 5 gün boyunca havadan yaptığı bombardımanlarla viraneye ve harabeye çevirerek; aralarında birkaç günlük ve birkaç aylık bebeklerin de bulunduğu çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 130 Filistinli Müslüman kardeşimizi şehit ederek oluşturdular.
"Ey Müminler! Onların (Yahudilerin) yüreklerine korku salan Allah'tan çok sizlersiniz. (Yani; Yahudiler sizden korktuğu kadar Allah'tan korkmazlar.) Çünkü onlar, anlayışsız kimselerdir. Onlar, sizinle toplu olarak, ancak surlarla çevrilmiş kasabalar içinde veya duvarlar arkasında savaşmayı kabul ederler. Kendi aralarındaki çekişmeleri ise şiddetlidir. Sen, onları birlik içinde olduklarını sanırsın. Oysa onların kalpleri, birbirlerinden ayrıdır." (Haşr sûresi, âyet: 13-14.)
Yüce Allah'ın verdiği bilgi ve haberler kesindir. Onlar ancak, perde arkasında Müslümanlarla savaşmayı göze alabilirler. İslâm kitlesine karşı, göğüs göğse çarpışacak yürekleri yoktur. Kutsal Filistin toprakları üzerinde Filistinli Müslümanlar ve Siyonist Yahudiler arasında yaşanan çatışmalarda Allah’u Teâlâ’nın bu ayeti kerimede bize verdiği haberi bu gün günümüz teknolojisinde gözlerimiz ile müşahede etmekteyiz. Çünkü Siyonistler, Filistinli ve Lübnanlı Müslümanlara saldırırken; açık bir cepheden saldırmayıp, ABD ve Batı’nın vermiş olduğu uçak ve helikopterlerle havadan, tank ve zırhlı araçların içine sığınarak da karadan saldırmaktadırlar. Müslümanlar ise kâfirler ile çarpışırken, daima iman ve cesaret ile sabır ve sebat göstererek her şeylerini ortaya koyup göğüs göğse çarpışmışlardır. Allah’ın yardım ve inayeti ile de her zaman ve her yerde düşmanlarını yenilgiye uğratarak üstün gelmişlerdir.
Siyonistlerin Gazze’deki vahşi ve kural tanımaz bu son saldırılarına karşılık verip, şehit edilen mazlum kardeşlerimizin intikamını almak için bizim ile göğüs göğse çarpışmaktan çekinen, çarpışırken de zırhlı araçlara sığınan Yahudilerin topraklarına; imanın zirvesine erişmiş, kâfirler ile cihadın farziyetine inanan ve ölümün üzerine korkusuzca gidip alev alev yanan gönüllerimize su serpen İslam fedaileri, İsrail’in ‘can evi’ sayılan ‘Mercaz Harav Yeshiva’ adlı özel okula saldırarak 20 yaşlarında olan 8 yahudiyi öldürüp 40’tan fazla da yaralayarak Allah’ın yardım ve inayetiyle Yahudileri can evlerinden vurmayı başardılar. Filistinli Müslümanların Özellikle bu okulu seçmesinin iki önemli nedeni vardır. Birincisi: Müslümanları kıyımdan geçiren özelde Yahudilere ve genelde ise tüm dünya müstekbirlerine; sizin gibi tankların ve zırhlı araçların içine sığınarak çarpışmayız, ölüme seve seve giderek göğüs göğse çarpışıp beyin merkezinizi vururuz, bebek ve çocuk katili değiliz mesajını vermek. İkincisi ise; adı geçen bu okuldan eğitim alıp mezun olan binlerce öğrencinin İsrail’in önde gelen ve Filistinli Müslümanların soy kırımdan geçirilme emrini veren hahamları ve onların bu soy kırım emirlerini yerine getiren İsrail’in üst rütbeli subaylarını oluşturduğundandır.
Tüm dünya müstekbirleri özelde de ABD ve İsrail şunu hiçbir zaman akıllarından çıkarmasınlar ki, onların dünyada oluşturdukları güç, maddi üstünlüğü ve bu maddi üstünlüğe güvenerek savurmuş oldukları tehditler suyun üstündeki köpük gibidir. Bu nedenle onlardan korkup sinmeyeceğiz ve Allah’u Teâlâ’nın bize emrettiği cihadı bırakıp köleliğe razı olmayacağız. Bu günden sonra bizler denizköpüğü gibi kabarıp etrafına taşkınlık verdikten sonra kabuğuna çekilen dalgalar olmayıp, Nuh tufanında tüm küfrü ortadan kaldıran tufanlar gibi olacağız. Bugünden sonra Yahudiler sığınmış oldukları surlarla çevrilmiş şehirlerinde dahi güven içerisinde olmayacaklardır.
Allah’ım! Yanan yüreklerimize su serpen aziz şehitlerimize rahmet eyle ve bizleri onların hayır ve bereketinden mahrum eyleme… Âmin…