Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36
Bir Hadis: Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
Tüm kâinatı yaratan ve arzı tüm insanların huzuru için bir iskân yeri kılan Allah'a hamd olsun. Allah koruyandır.
İçinde olduğumuz sıkıntılar sadece bize has değildir... Tüm İslam coğrafyasında benzer sıkıntılar vardır...
Kur’an-ı Kerim ve Resulullah aleyhisselatu vesselam'ın hadisleri ve sünneti Müslümanların birbirlerine karşı sorumluluklarını birbirlerinden istifade etmenin ölçüsünü Mürted ve kâfirlerle olan ilişki ve davranışlarını, onların oyun ve tezgâhlarından korunmanın şeklini belirlemiş karakterlerini, hedef ve gayelerini çok açık ve net bir şekilde açıklamıştır.
Onlar bize dost olamazlar... Sürekli sıkıntı ve zarar içinde olmamızı isterler...
Kur’an'ın beyanıyla "Size bir iyilik dokunduğu zaman bu onları üzer. Size bir kötülük dokunduğu zaman bu onları sevindirir. (Al-i İmran: 120)
İslam düşmanları Müslümanlara yönelik her türlü sözlü yazılı ve fiili saldırıyı ölçüsüzce yapmaktadırlar ve yapıyorlar...
Bu olumsuzluklara rağmen bu gevşemeyin buyurmaktadır. O gevşemeyin diyorsa gevşemeyeceğiz. O öyle diyorsa demek ki gevşemeyi haklı kılıcı bir durum yoktur ortada... Evet, gevşemek yok! Neden? Çünkü esas olan insanın istikametinin doğruluğudur.
Bir hatırlayalım. Kâbe putlarla dolu her yer müşriklerin kontrolünde alenen la ilahe illallah diyenler dövülmekte işkenceye maruz kalmakta. Kendilerine kitap indirilmiş olanlar Yahudiler son peygamberin kendilerinden gelmesi gerektiği düşüncesi ile ırkçı bir anlayışla hazımsızlık ve düşmanca bir tavrı kuşanmışlar...
Müslümanlar ise çaresizlikler içerisinde ağıtlar yakmak yerine onlara düşen. Görevleri anın gerektirdiklerini yerine getirmek ve kulluk sorumluluklarını ihmal etmemişlerdi.
Müslümanın bulunduğu her koşul için gerçekleştirmesi gereken vazifeler vardır... Fakat bu vazifeler asla zalimin zulmüne ortak olunacak bir tavrı kapsamaz zillete boyun eğmez.
’’Gevşemeyin üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz.’’ (3/Al-i İmran139)
Müslümanlar bu ayeti kerime ışığında bir an önce özgüvenlerini kazanmalı yeryüzünde ki asli sorumluluklarının farkına varmalıdırlar... Unutmamalıyız ki yeryüzü Müslümanların adaletli ellerine teslim olmaya gebedir.
Yeter ki bizler bunu görebilecek basirette olalım sosyal psikolojik ve ekonomik baskılara maruz kalarak ümidini yitiren. Küfrü güçlü görüp Gevşemeyin! Üzülmeyin! İnanıyorsanız üstün olan sizsiniz. (Al-i İmran: 139) ayetini unutarak onlara teslim olan ve bunun gibi sayısız nedenle ümidini kaybedenler bilinki Galibiyet ve başarı en etkili leke sabunudur... Kuvvetli bir adam yenildimi bu mağlûbiyeti onun için yeni hamlelere yol açan bir kapıdır. Galip gelmek veya mağlûp olmak engel ve zorluklara karşı alacağımız duruma bağlıdır.
Küfür her gün renkler değişe dursun
Bukalemunlara kanan mümine yazık