Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36
Bir Hadis: Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
Muhakkak ki Hamd Allah’adır. Ona hamd eder Ondan yardım ve bağışlanma dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden Ona sığınız. Allahın hidayet verdiğini saptıracak yoktur saptırdığına da hidayet edecek yoktur.
Bak bak şu doğan güneş değil mi?
Kalk kalk cihadın şeref değil mi?
Koş koş hayat iman cihad değil mi?
Sabah yakin değil mi doğan fecirden.
Evet, gerçektende hayat iman ve cihattır... Aksi taktirde hayatın bir anlamı kalmazdı... Bu öyle bir mücahededir ki neticede dünyevi ve uhrevi bütün nimetlere ve bütün hayırlara mazhariyet vardır... Kuran ve sünnet ölçülerinde cihadı hayatının her safhasına hakim kılabilen kimse, hiç kimseden korkup çekinmez...
Rabbimiz ayeti celilisinde
Allah yolunda cihad edenler hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar.(Maide 54) buyurmaktadır. Çünkü bilirler ki Rabbi kendilerinin yardımcısıdır...
Bir kısım insanlar müminlere, düşmanlarınız olan insanlar size karşı asker topladılar. Aman onlardan sakının dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha artırdı... Ve onlar... ’’Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!’’ dediler. (Ali İmran 173)
Zilletten izzete giden yolun cihad dan geçtiğini bilen mümin Allah yolundaki mücahede de yerine çakılıp kalmaz...
Müslümanları karalama kampanyalarına günümüzde yoğun bir şekilde şahit olmaktayız... Resulullah a ve Allahın dinine saldıranların güç ellerine geçtiğinde ihtiyar kadın ve çocuk demeden hiçbir hukuk ve kural tanımadan gerek bölgemizde gerek Filistin de Afganistan’da Kafkaslarda Irakta ve dünyanın dört bir yanında yaptıkları zulümlere tüm insanlık şahitken müslüman olarak nasıl elimiz kolumuz ve dilimiz bağlı olarak kalabiliriz? Hem de Rabbimizin de şu ilahi ikazı varken...
Size ne oldu da Allah yolunda ve: r16;Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar ve bize tarafından bir sahip gönder. Bize katından bir yardımcı yollar17; diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz.r1; (Nisa 75)
Cihad öyle bir ibadet ki kökü iman gövdesi samimiyet dalları cihad meyvesi şahadettir. Resulullah sallu aleyhi ve sellem Efendimiz Müşriklerle mallarınızla canlarınızla dillerinizle cihad ediniz. buyurmaktadır.
iman ise tarihin soluğudur adeta! Zaten güzel yaşayanlar ancak güzelce ölebilirler! Nasıl yaşarsan öyle ölürsün! hadisinin somutlaşmış resmidir belkide.
şuurlu olarak ölümü seçmek zillete götüren seçenekler arasından tercihini onurlu bir ölümden yana kullanmak demektir. tıpkı hüseynin kerbeladaki duruşu gibi tıpkı hüseynin beykozdaki duruşu gibidir. İnsan savaşa güç yetiremese bile tercih yapmaya her zaman güç yetirebilir... Zillet içinde yaşamak ise asla müminin seçeceği bir yol olamaz! zillet bizden uzaktır diyen Hüseyinler hayat iman ve cihad şuuruyla durdular. Bedenlerin sağ bırakılıp ruhların tutsak ya da katledildiği bir hayat gerçek hayat olmasa gerek! diyip izzetlice rableri katında rızıklanmayı seçtiler.
Satıcılar nerede? Ahiret tüccarları nerede? Kazançlı ticareti Rabbimiz haber veriyor...
’’Ey iman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti haber vereyim mi? Allah ve Resulüne inanır, mallarınız ve canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.’’ (Saf 10-11)
Ne mutlu hayat iman ve cihadı kendine düstur edinenlere ve ne mutlu şehadeti arzulayan ve arzusuna kavuşana!