İddia sahipleri herkesi kendileri gibi aptal mı sanıyorlar ki, böyle bir iftirada bulunabiliyorlar? Çevik Kuvvet dediğimiz yer, Diyarbakır Bağlar Beldesinde, yerleşim yerinin tam ortasında bulunan resmi bir kuruluştur. Etrafı evlerle, binalarla doludur ve her iki giriş kapısı, ana cadde üzerindedir. Dolayısıyla buraya girip–çıkanlar...
Aşağıda; bir yandan PKK’nin şehid ettiği mazlum kardeşlerimiz ile diğer yandan aynı aileden olduğu halde Devlet tarafından zulmen cezaevine atılıp ağır cezalar alan mensuplarımızın bir listesi verilmiştir. Bu listeyi doğru bir şekilde okuyanlar, Cemaat’in hiç kimse tarafından
Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkündür. Şehid olan 500’e yakın Hizbullah mensubunun en yakın akrabaları polis tarafından yakalanmış, işkence görmüş ve cezaevi yatmıştır. Yukarıya sadece müebbet hapis cezası verilenlerin bir kısmını aldık. Üyelik alanların zaten haddi hesabı yoktur.
2- Onların bu konudaki bir diğer çelişkisi de, bir yandan bizim kontra olduğumuz iftirasını en adi yöntemlerle yayarken, diğer taraftan çatışmaların durması için bizimle anlaşma zemini aramaktan da geri durmuyorlardı. Eğer dedikleri gibi attıkları bu iftiraya kendileri inanıyorduysalar..
PKK’nin hesapları tutmadı. Dünyanın herhangi bir yerinde başarılı olan İslamî hareketleri kabullenmeyen İslam düşmanları, başarıları iftira atarak ve karalayarak küçük göstermeye ve zaferlerini gölgelemeye çalışmışlardır. Bugün Filistin’de HAMAS’ın başarılarını gölgelemeye çalışan ve..
Yazıp çizdikleriyle, ancak “Fesad Grubu” olarak adlandırabileceğimiz bir medya grubunun, kendisini ‘Aziz’ konumuna yükseltip toz kondurmadığı ne idüğü belirsiz, cinsi sapık, haham, MİT, CIA ve bilmem kimin ajanı Tuncay Güney; 2000’e Doğru Dergisi muhabiri Halit Güngen için,...
“Veli Küçük Hizbullah lideri Velioğlu’nun ölmediğini söyledi. Hizbullah askerlerin kontrolü altındaydı. Hizbullah’ı JİTEM organize etti. Akşamları jandarmada eğitim veriliyordu. Veli Paşa buna karşı çıkıyordu ve bana dedi ki: ‘Hizbullah’ı başımıza bela eden Teoman Koman’dır.’ İrfan Çağrıcı’yı..
“Tuncay Güney, 17 Ocak 2000’de Beykoz’da Polisin bir villaya yaptığı 4,5 saatlik bir operasyonda ölü olarak ele geçirildiği bilinen Hizbullah’ın lideri Hüseyin Velioğlu ile ilgili açıklamaların da senaryodan ibaret olduğunu öne sürüyor...
MİT müsteşarı olduğu dönemde Teoman Koman’a Hizbullah hakkında soru sorulmuş, o da; “Ne Hizbullah’ı, İran’ın kontrolünde olan Hizbullah var; bir de Güneydoğu’da PKK’ye karşı kendilerini koruyan dini duyguları güçlü olan insanlar var…” diye söylemiş.
Evvela PKK tarafından Hizbullah Cemaati’ne dayatılan çatışma ortamından devletin yararlanmasının suçlusu aranacaksa, bu suçlu, Cemaatin tüm uyarı ve çabalarına rağmen Cemaat mensuplarını kendisine tabi olma, öldürme ya da bölgeden sürme arasında üç ölümcül tercihe zorlayan PKK unsurudur...
“Ey koca General! Böyle bir uyarı yaptığın dönemde, Korgeneral rütbesine sahiptin. Görevde bulunduğun yer OHAL ile yönetiliyordu. Dolayısıyla sen, büyük bir yetki, güç ve kuvvete sahip olduğun bir makamda bulunuyordun. Madem böyle bir söylenti duydun, niçin...
Abdulaziz Tunç başta olmak üzere ondan fazla kişi itirafçı oldu. Bu itirafçılar, eylemlerini itiraf ettiler. Arkadaşlarını yakalatmak için operasyonlara katıldılar. Sırf yasadan istifade edebilmek için, bilgi vermek adına, kendi aleyhlerinde bile iftira atacak derecede ileri gidip dünya kadar yalan uydurdular.
İddialara göre TBMM Fail–i Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu, 1994’te Batman Emniyet Müdürü ile durumu görüşürken Emniyet Müdürü, Hizbullah Cemaati mensuplarının askeri kamplarda, jandarmanın denetiminde eğitim gördüğünü, bazı köylerin isimlerini vererek buralarda...
“Batman Emniyet Müdürlüğü ya da bu kurumun tüm müdürleri ne kadar temizdirler, kirli işlerle alakaları nedir?” derseniz, işte yine 1994 yılının hem de ikinci ayında adı geçen ve bize karşı söylediği sözle adeta kutsanan müdürün denetimindeki kurumun icraatlarından, itirafçı Murat Kurtboğan hadisesi!..
Ergenekon soruşturması çerçevesinde ifadelerine başvurulan emniyet istihbarat eski başkan vekili Bülent Orakoğlu, sanki Hizbullah Cemaatini karalamak ve Hizbullah Cemaatini Ergenekon’a bağlamak için özel bir görevle görevlendirilmiş gibi ayağı yere basmayan iddia, itham ve iftiralarda bulunmuştur..