Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36
Bir Hadis: Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
1979 yılında İran’da İslam İnkılabı gerçekleşti. Milliyetçilik ve Ulus devlet fikirlerinin dünyayı kasıp kavurduğu bir dönemde, ezilen ulusların kurtuluşu için mücadele verenlerin kahir ekseriyetinin özgürlük için kurtuluşu sosyalizm ve diğer beşeri sistemlerde buldukları, İslam’ın çağının geçtiğinin ve halkların kurtuluşu için çare olmadığının dillendirildiği bir süreçte İslam İnkılabının gerçekleşmesi, son derece önemli ve büyük bir hadise olmakla birlikte, İslami mücadele tarihinde bir dönüm noktasını teşkil etmektedir.
Bu büyük ve önemli inkılaba öncülük eden İmam Humeyni idi.
İslam İnkılabının Rehberi olan İmam Humeyni (k.s.), mücadele süreci boyunca İran’daki İslami Hareketin şekil almasında ve faaliyetlerinde belirleyici bir etken olmuştur ve sahip olduğu özellikler, İslam İnkılabına da damgasını vurmuştur.
İmam Humeyni (k.s.), İslami ilimlere vakıf ve muttaki biriydi. Daha küçük yaşlardan itibaren İslami ilimlerle meşgul olan ve dönemin büyük alimlerinden ders alan imam, önemli bir ilmi mevkiye gelmişti. İmam Humeyni’nin hayatını bilenler, yazanlar, özellikle O’nun ibadete düşkün olduğunu, hiçbir şartta gece namazlarını dahi terk etmediğini dile getirmektedirler.
İmam Humeyni (k.s.), İslami Harekete ve mücadeleye dair bütün fikir, söylem ve eylemlerini İslami temellere dayandırıyordu. Hakikatleri açık ve net olarak söyleyen, her şartta tavrını net olarak ortaya koyan biriydi. Devlete açıktan baş kaldırmış, her fırsatta onun meşru olmadığını dile getirmiş ve İslami bir yönetimin başa gelmesini açıkça dile getiren inkılabi biriydi. Bir beyanatında ; “Müslüman halkımız, “Allahu Ekber, La ilahe illallah” ve “Doğu’ya da hayır, Batı’ya da!.. diyerek yola çıkmıştır, başka söz söyleyenler, Müslüman halkın arasında barındırılmamalıdır; hiç kimse sonradan kandırıldığını söylemesin ve şimdiden bilsin ki, biz, “İslam Cumhuriyeti” kuracağız!..” diyordu. Can ve mal dahil olmak üzere her neye mal olursa olsun tavizsiz, kesintisiz, kararlı ve cesaretli bir şekilde hareket ediyordu. Her fırsatta halkı kıyama davet ederek, İslami Hareketi halk kitlesiyle bütünleştirmiş biriydi.
Müslüman halkı zamanında bilinçlendirip uyarmasını bilmiş ve harekete geçirebilmiştir. Şah rejiminin Müslüman halka uyguladığı ağır baskı ve işkencelere rağmen, yürüyüş ve protestolarda çok sayıda insanın kanının akmasına rağmen, İslami hareketin öncü kadrolarının birçoğunun yakalanmasına rağmen, tavır ve tutumlarında bir değişikliğe gitmemiş, sıkıntı geçinceye kadar taktiklerinde tadilata gitmemiş, doğruları söylemeye, rejimin üzerine gidip oyunlarını ve kötülüklerini deşifre etmeye devam etmiş, hatta bu şartlar altında takiyyenin haram olduğunu, her Müslümanın hakkı ve hakikatleri haykırması gerektiğini ilan etmiştir.
Dolayısıyla İran İslam İnkılabının gerçekleşmesinde öncülük eden İmam Humeyni, ilmi ve takvasıyla, cesaret ve ferasetiyle, , tavizsiz ve kesintisiz tavırlarıyla, net ve açık tutumlarıyla İslami Hareketin başarıya ulaşmasına vesile olmuştur.
Halbuki bu gün pek çok İslami hareket vardır ki, belli bir aşamaya geldikten sonra rejimin baskısıyla karşı karşıya geldiğinde, kararlılık gösterememekte, baskıdan kurtulmak ve kendince daha rahat hareket pozisyonu bulmak için netliğini bozup takiyyelere, tadilatlara ve stratejik değişikliklere gitmekte, bunun yanında kendince biraz daha rahat nefes alıp soluklanmak için mola bile vermekte ve sürekliliği bozmaktadır. Böylelikle hareket içindeki sıcaklık, yerini soğumaya bırakırken, gevşemeler baş gösterir, sapmalar meydana gelir, ihtilaflar ve dolayısıyla ayrışmalar ortaya çıkar. Bütün bunlar ise harekete güç kaybettirir ve onu başarıdan alıkoyar.
İran İslam İnkılabının Rehberi İmam Humeyni, İran’ın kullandığı takvime göre 14 Hordat 1368 yılında, Miladi takvime göre 3 Haziran 1989 yılında vefat etti. Bu vesileyle O’nu rahmetle anıyor, bütün Müslümanlara taziyelerimizi sunuyoruz.
Allah’a emanet olun.