“Müminler içinde, Allah'a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.” (Ahzab 23) 17 Ocak 2000, Müslümanlar ve bölge halkı için büyük bir kayıp ve acının tarihidir. Çünkü bu tarih, önemli bir fikir ve hareket adamı olan Rehber Hüseyin Velioğlu’nun, laik Kemalist Rejim güçleri tarafından devlet terörüyle şehit edildiği tarihtir. Kişiyi önemli, büyük ve değerli kılan, elbette ki cismi, soyu, mal ve mülkü değildir. Kişiyi en başta değerli kılan ve büyük yapan şey; iman, ihlas ve ibadetle şekillenen İslami kişiliğidir. Sonra; bu temel değerler üzerine şekillenen dünya görüşü, bakış akışı, fikir, düşünce, ilim ve kültürün, Kur’an ve Sünnetin gölgesi altında saf ve berrak bir şekil almasıdır. Ve ardından; Allah’ın bir lütfu olan üstün zeka, güçlü hafıza, kabiliyet, basiret, feraset, cesaret ve aklın, hak için hak yolda sarf edilmesidir. İşte Şehit Rehber Hüseyin Velioğlu’nu, başta Müslüman halkımız olmak üzere bütün Müslümanlar için önemli kılan bu özellikleridir. Onu yakından tanıyanlar ve onunla mesaide bulunanlar iyi bilirler, Şehit Rehber Hüseyin Velioğlu; saf ve berrak bir İslami düşünceye sahipti. Hayata bakış açısı, fikirleri, ilmi, kültürü, yaptığı değerlendirme ve yorumlar, Kur’an ve Sünnetin özüne muvafık, İslam’ın genel normlarına uygun idi. Üstün bir zekası vardı, güçlü bir hafızası vardı, insanlarda nadir görülecek derecede basiret ve feraset sahibiydi, yüksek akli melekelere ve kabiliyete sahipti ve cesur biriydi. İman, ihlas ve ibadetin yanında, İslam davasının endişesini ve mazlum Müslüman halkın derdini çeken biriydi. Sahip olduğu bütün özelliklerini, endişesini çektiği İslam davasına hasretti. Bu yolda büyük gayret sarf etti, bütün emek ve enerjisini bu yolda tüketti ve hayatını bu yola adadı. İşte bunlar; Şehit Rehber Hüseyin Velioğlu’nu önemli bir fikir ve hareket adamı haline getirdi, bir rehber yaptı. İslam davasının Müslüman halkımız arasında yer etmesi, gelişip güçlenmesi, Müslüman halkımızın birliği, beraberliği, selameti ve hakkın hakimiyeti için hem fikir ve hem de hareket açısından rehberlik etti. Ancak ne yazıktır ki; yoğun ve çetin mücadele şartlarından dolayı gizlilik içinde hareket etmek zorunda kaldığı için halkımız onu gereği gibi tanıyamadı, tanıma imkanını bulamadı. Dolayısıyla onun düşünce ve fikirlerinden, yorum ve değerlendirmelerinden, mücadele, faaliyet ve hareketlerinden istifade edemedi. İşte bu açıdan Şehit Rehber Hüseyin Velioğlu’nun şehadeti, Müslüman halkımız için büyük bir kayıp olmuştur. Ancak Allah’ın (cc) izniyle onun hayatı, düşünce ve fikirleri, mücadele ve faaliyetleri halkımız ile paylaşıldıkça ve halkımız, özellikle de genç nesil onun hayatını öğrenip onu tanıdıkça, onu daha iyi anlayacak ve ona (Fikirlerine, düşüncelerine, davasına ve mücadelesine) daha iyi sahip çıkacaktır. Şehit Rehber Hüseyin Velioğlu’nu şehadetinin 11. yıl dönümünde hayırla yad ediyoruz. Bu günü unutmayacak ve unutturmayacağız. Şehadetin kutlu, ruhun şad, makamın yüce olsun. HÜSEYNİ SEVDA EDİTÖRÜ
|