Allah’ın adıyla! Allah’a (cc) hamd, Rasulüne, aline, ashabına ve kıyamete kadar yolunu sürdürenlere selam olsun. Allah’ın Mü’min kullarına hediye ettiği iki bayramdan biri olan ‘Kurban Bayramı’na ulaşmış bulunmaktayız. Bayram günleri; neşe, sevinç ve mutluluk günleridir. Dargınlık ve kırgınlıkların bir tarafa bırakıldığı, küskünlerin barıştığı kaynaşma günleridir. Müslümanlar bu günlerde sevinçli ve neşeli olmalıdırlar. Ancak ne var ki, gerek kendi memleketimizde ve gerekse dünyanın dört bir yanında Müslümanlara karşı yapılan baskılar, sevinç ve neşemize hüzün katmaktadır. Nasıl olmasın ki! Nice Müslüman bayram gününe acı ve gözyaşı ile giriyor. Ancak hamd olsun ki bizler Müslümanız. Allah’a ve ahirete iman ediyoruz. Biliyoruz ki Allah (cc); Basîr’dir ve her şeyi hakkıyla görendir, Alîm’dir ve her şeyi hakkıyla bilendir, Habîr’dir ve her şeyden hakkıyla haberdar olandır. Dilerse Mü’min kullarını her türlü sıkıntıdan kurtarıp imkan ve iktidar sahibi kılar, düşmanlarını da zelil ve hakir eder. Ama biliyoruz ki bu dünya bir imtihan diyarıdır, insanların saflarını belirleyecekleri ve kimliklerini ortaya koyacakları bir hayat sınavıdır. Müslümanlar da, başlarına gelen ve gelecek olan sıkıntılara, bela ve musibetlere rağmen Allah’ın dinine bağlı kalmakla, İslam davasına sahip çıkmakla ve bu yolda gereken mücadeleyi vermekle imanlarını ispat edeceklerdir. Bir kısım yüzlerin karardığı ve bir kısım yüzlerin de ağardığı o çetin günde, sevinenlerin Müslümanlar olacağı hiç şüphesizdir. Dolayısıyla Müslümanlarda ümitsizlik ve yılgınlık olmaz. Bulundukları her ortam ve şartlarda, İslami mükellefiyetin gereklerini yerine getirme gayreti vardır. Bunu yapabilmek, en büyük sevinç ve mutluluk kaynağıdır, kalbin huzur ve sükûnunun vesilesidir. O halde, Kurban bayramında; kulluk bilinci ve görev şuuruyla, sevinmek ve sevindirmek, huzur bulmak ve huzur vermek için komşuları, akrabaları, dost ve tanıdıkları, fakir ve muhtaçları, özellikle şehit, tutuklu, mahkum ve muhacir aile ve yakınlarını ziyaret edip hallerini sorarak hem dertlerine ortak olmak, hem varsa ihtiyaçlarını gidermek ve hem de sahip çıkıp sevindirmek yapılacak vazifelerdendir. Ayrıca küskünleri barıştırmak, dargın ve kırgınları buluşturmak da bir başka vazifedir. Bununla birlikte; kurban kesimi ve dağıtımı ile ilgili organizasyonlar yaparak, kesilecek kurbanların fakir ve muhtaçlara ulaştırılmasına çalışmak ve ihtiyaç sahiplerinin bayramlık temel ihtiyaçlarını gidermeye gayret etmek önemli vazifeler arasındadır. Bu vesileyle; Mübarek Kurban bayramınızı tebrik eder, kestiğiniz kurbanların, yaptığınız ziyaret ve yardımların kabul olmasını dilerim. Şehit ailelerinin, tutukluların ve ailelerinin, mahkum ve ailelerinin, muhacir ve ailelerinin bayramlarını ayrıca tebrik eder, Allah’tan sabır ve selamet diler, hayırlı kapılar açmasını niyaz ederim. Allah’a emanet olun. HÜSEYNİ SEVDA EDİTÖRÜ
|