Allah'ın Adıyla! Allah’a (cc) hamd, Rasulüne, pak ehli beytine, ashabına ve kıyamete kadar yolunu sürdürenlere selam olsun.
Malum, Kurban bayramı yaklaştı, bu arada Kurbanlar için hazırlıklar da başladı. Kimi kesmek, kimi vekaleten kestirmek, kimi de kurbanı veren ile alan arasında köprü vazifesini görmek için hayırlı bir telaş içine girmiş bile.
Bu vesileyle bu konuya değineceğim.
Bilindiği üzere insan, bu dünyada bir hayat sınavından geçirilmek üzere yaratılmış ve kendisinden, Rabbine karşı kulluk yapması istenmiştir. Dolayısıyla insan, bu dünyada niyetiyle, düşünce ve firikleriyle, söz ve amelleriyle Rabbine karşı kulluk vazifesini yerine getirip getirmediğini, ne olduğunu, hangi yolun yolcusu olduğunu, kısaca kimliğini ortaya koyacaktır.
Bu nedenle İslam’ın insanı merkez alan bütün beyanları ve dolayısıyla İbadetlerin tümü, tevhid inancı esas alınarak insanın Rabbine karşı kulluğunu göstermesine yöneliktir. Yoksa Allah’ın (cc) insanların ibadetlerine ihtiyacı yoktur (haşa!) Aksine, insanlar Allah’a muhtaçtırlar ve O’na karşı kulluk vazifelerini yerine getirmekle mükelleftirler. Yaptıkları bütün ibadetlerde, Allah rızası ve kulluk esastır. Bu, aynı zamanda niyetin temelidir. Dolayısıyla ibadetler, insanın Rabbine karşı kulluğunun bir göstergesidir. Kurban da bu göstergelerden birisidir. Çünkü kurban veren kişi, bir yandan Allah’ın (cc) emrine boyun eğip itaat ettiğini fiili olarak göstermekle birlikte, öte yandan Allah (cc) yolunda en değerli varlığını vermeye hazır olduğunu da göstermeye çalışmakta ve buna işaret etmektedir. İbrahim’in (as) İsmail’i (as) boğazlamakla emrolunduğu kıssada, kurbanın hikmeti güzel bir şekilde ortaya konmaktadır. Bu açıdan kurban, Allah’a teslimiyeti, itaati ve Allah için en değerli şeyden vazgeçmeyi ifade eder. Aynı zamanda kurban, veren kişi için mali bir ibadet olduğu gibi sosyal yardımlaşma ve dayanışma açısından da önemli bir fonksiyon icra etmektedir. Kurban veren kişi, kurbanını bizzat kendisi kesebileceği gibi vekaleten de kestirebilir.
Malum, bu günkü ekonomik politikalar yüzünden insanlar arasında uçurumlar oluşmuş, mesafeler büyümüştür. Küçük bir kesim maddi bolluk içinde hayat sürerken, büyük bir kesim de maddi sıkıntılar içinde yaşamaktadır. Zengin kesim ekseriyetle israf ederken, fakir kesim çoğu zaman et yiyememektedir. O nedenle Ramazan ayındaki maddi yardımlar, iftar sofralarının kurulması ve Kurban bayramında kesilen kurbanların dağıtımı, fakir insanların pek çoğu için özlemle beklenen zamanlar haline gelmiştir. Bunun farkında olan duyarlı Müslümanlar hayır kurumlarıyla, derneklerle ve çeşitli organizasyonlarla zengin kesim ile fakir kesim arasında bir bağ, bir köprü ve buluşturma görevi üstlenerek İslam’ın sosyal yardımlaşma ve dayanışma ruhunu ihya etmeye, böylelikle fakir ve muhtacın ihtiyaçlarını gidermeye çalışmışlardır, çalışmaktadırlar. Bu cümleden olmak üzere, kurban bayramlarında da fakirlere kurban etlerinin ulaştırılması için çaba sarf etmektedirler.
Bu çaba ve faaliyetler, hayırlı bir iş olduğu kadar ihtiyaçların giderilmesine dönük hakikaten ciddi bir ihtiyaçtır da. Ancak şunu hemen belirtelim ki bu konuda daha yapılabilecek çok şey vardır. Bu yardım faaliyetlerinin genişletilerek ve güçlendirilerek yılın tamamına yayılması bir ihtiyaçtır. Ama her şeyden önce, bu çaba ve faaliyetlerin geniş katılımlarla desteklenmesi gerekir. Bu bakımdan, veren el konumundaki maddi imkan sahiplerine çok iş düşmektedir.
Bu vesileyle bu hayırlı faaliyetlere bir destek sunmak ve katkıda bulunmak niyetiyle buradan, maddi imkanı olanları bu hayırlı çağrıya icabet ederek yardımda bulunmaya, kurban bedellerini vermek suretiyle vekaleten kurban kestirerek fakirlere etin ulaşmasını sağlayıp bayramda onları sevindirmeye davet ediyorum. Unutmayalım ki fakir ve muhtaçlar çoktur. Ve yine unutmayalım ki ihsan edip fakirleri gözetenleri Allah kendi kitabında müjdelemiştir.
İşte kurbanlık deve ve sığırları Allah'ın size olan nişanelerinden kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Bağlı halde keserken üzerlerine Allah'ın adını anın. Yan üstü düşüp ölünce onlardan hem kendiniz yiyin hem de ihtiyacını gizleyen-gizlemeyen fakirlere de verin. Şükredersiniz diye onları böylece sizin buyruğunuza verdik. Onların ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşır. Sizden O'na sadece takva ulaşır. Sizi hidayete erdirdiği için Allah'ı yüceltesiniz diye O, bunları sizin istifadenize vermiştir. İhsan edip güzel davrananları müjdele (Hac 36, 37)
Gelmekte olan Kurban bayramınızı tebrik eder, vereceğiniz kurbanların ve yapacağınız hayırların kabul olmasını dilerim.
Allah’a emanet olun.
HÜSEYNİ SEVDA EDİTÖRÜ |