Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36
Bir Hadis: Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
Mülhit örgütün sözlü ve yazılı karalama ve iftiraları ile fiili saldırıları bir yana, Kemalist ve laik kesimin İslam ve Müslümanlara karşı birkaç koldan sürdürdüğü çirkin savaşa her geçen gün yeni bir halka eklenmektedir. Bir yandan rejim güçleri ardı ardına baskın ve operasyonlar tertipleyip hukuksuz ve vicdanları yaralayacak şekilde Müslümanları gözaltına alırken, diğer yandan laik medya da işin kendi üzerine düşen boyutunu tamamlamak için karalama, iftira, tahrik ve provokatif beyanlarla Müslümanları tehlikeli ve zararlı göstererek kamuoyu zihninde onları terörize edip toplumdan soyutlamaya ve suçlu göstermeye, böylece üzerlerine gitmek için meşru zemini de oluşturmaya çalışmaktadır.
Bir müddet önce, İslam’ın açıkça emrettiği tesettür hakkında söylemediklerini bırakmadılar. Halkın zihnini bulandırmaya çalışarak, örtünün Kur’an’da olmadığını meydanlarda, TV oturumlarında ve gazete köşelerinde yüksek sesle dile getirdiler. Sokaklarda İslam aleyhinde yürüyüşler tertip edip örtüye karşı tepkilerini dile getirdiler ve Türkiye’ye şeriatın gelmesi tehlikesi karşısında uyarılarda bulundular.
Bunlar, etkin ve yetkin laik eller tarafından bilinçli bir şekilde tertiplenen faaliyetlerdi ve halen de devam etmektedir. Devletin önemli kademelerindeki bir takım şahısların endişe ve uyarı adı altında tehdide varan hakaret dolu beyanları, gazetelerdeki provokatif beyanlar, sokaklardaki gösteriler, meydanlardaki sloganlar ve rejim güçleri tarafından toplumu sürekli geren operasyonlar tamamen birbirleriyle bağlantılı ve aynı amaca hizmet eden, aynı kaynaktan yönlendirilen şeylerdir.
Bu konuda laik basın üzerine düşeni fazlasıyla yapmaktadır. Kendisine sipariş edilen haberleri, verilen talimatlar çerçevesinde sunmakta ve kamuoyunu o yönde etkilemeye çalışmaktadır. Aynı zamanda Müslümanların üzerine gidilmesi için de meşru zemin oluşturmaktadır.
Son birkaç gündür, Sabah gazetesiyle gündeme giren ve İstanbul otogarında yakalanıp Ergenekon ile ilişkilendirilen bombalar üzerinde aynı spekülatif ve provokatif tavırlar sergileyen laik basın, Müslümanları da Ergenekon ile ilişkilendirmeye çalışmaktadır.
Bu çok çirkin bir iftiradır. Müslümanlara yapılan büyük bir hakaret ve kötülüktür. Bunları yapanlar bilmelidirler ki çok büyük bir suç işliyorlar.
Laik basının bunları yapması, bizce şaşırtıcı değildir, kendisinden beklenen bir şeydir. Buna mukabil, laik basın safında değerlendirmediğimiz muhafazakar bir kısım basının da, laik basının kendisine sipariş edilen ve Müslümanlara karşı yürütülen kirli savaşın bir parçası olan bu güdümlü ve kasıtlı haberleri iktibas edip aynı minval üzere vermesi, anlaşılır gibi değil. Üstelik laik basının bile atmadığı türden başlıklar atarak ve değerlendirmeler yaparak.
“Hizbullah’ı Ergenekon mu kullanıyor?” (BUGÜN GAZETESİ 10 NİSAN 2008)
“Sadece Ulusalcı Ergenekon çetesi değil, zamanında orijinalinin isminden kopya edilerek kurdurulan 'Hizbullah' örgütü de “Mister Kontrgerilla” denizine dökülür!” (TAMER KORKMAZ, YENİ ŞAFAK GAZETESİ 11 NİSAN 2008)
Laik basının kime ve neye hizmet ettiği bellidir. Peki ya bunlar neye hizmet ediyorlar? Laik kesim, Müslümanlara karşı bilinçli bir savaş sürdürmektedir ve yaptıkları, bu savaşın bir gereğidir. Peki ya bunlar ne adına yapıyorlar?
Müslümanları bilinçli bir şekilde hedef alıp karalayan ve gerçekleri yansıtmayan haberlerin bu bülten ve gazetelerde yayınlanarak alet olunması, üzücü ve düşündürücü olmakla birlikte çok talihsiz ve yakışıksız olmuştur.
Buradan uyarı yapmayı gerekli görüyoruz. Müslümanlara saldıran laik kesim ve basına alet olmamak için daha dikkatli hareket edilmesi gerekir.
Müslümanlar, kesinlikle Ergenekon veya benzeri çete ve örgütlerle uzaktan yada yakından ilişkili değildir. Bunu şiddetle reddediyoruz. Müslümanlara böyle bir yaftayı yapıştıranlar bunu tamamıyla bilinçli yapmaktadırlar. Müslümanları karalamakta ve halkın gözünden düşürmeye çalışmaktadırlar. Onlar Müslümanlarla kirli bir savaş yürütmektedirler. İslam’a yönelen teveccühleri kırmak, toplumu İslam’dan Müslümanları da halktan soyutlamaya ve böylece İslami mücadeleyi sekteye uğratmaya, Müslümanları etkisizleştirip pasifize etmeye çalışmaktadırlar.
Yapılan bu hukuksuzluk ve saldırıları Müslüman halkımızın ilgi ve bilgisine sunuyor, hiçbir şekilde gerçeği yansıtmayan ve tamamen İslam’a ve Müslümanlara karşı sürdürülen çirkin ve kirli savaşın birer parçası olan bu iftiralara kanmamalarını, inanmamalarını ve itibar etmemelerini temenni ediyoruz.
Müslümanlar bir süreden beridir kurulan tuzaklara, oyunlara ve çatışma ortamına çekilmek istenmektedir. Bu oyunlara gelinmemek, tuzaklara düşmemek ve yapılan bu kirli işleri boşa çıkarabilmek için dikkatli olunmalı ve sağduyu ile hareket edilmelidir.
İslam’a ve Müslümanlara karşı sürdürülen her türlü sözlü, yazılı ve fiili saldırıları şiddetle kınıyor, yapılan bu karalama ve iftiraları tel’in ediyoruz.