Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

Makale Hiyerarşisi
Makaleler ana sayfası » 07- REJİM'İN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ » REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -3 / SAİD GABARİ
REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -3 / SAİD GABARİ
Bınavê Xuda,


Kürdistan’da silahlı mücadele başlatarak dışındaki tüm örgüt ve fraksiyonları tasfiye yoluna giden PKK, bölgenin tek hâkim gücü olma hedefini güderek dışındakilere hayat hakkı tanımayacağını pratiği ile gösterdi. 12 Eylül öncesinde bu örgütün özellikle Batman’daki çekirdek kadrolarından Mehmet Şener ve Enver Ata gibileri daha sonra Hizbullah Cemaatini kuracak Rehber ve öncü kadrolarını iyi tanıyorlardı. Her ne kadar MTTB ismi altında faaliyet gösteriyorlarsa da rejim ve onun uzantıları ile bir ilişkilerinin olmadığını, her ne kadar tasvip etmeseler de mücadelelerini İslam fikir ve metodu çerçevesinde verdiklerini yakini olarak bildiklerinden diğer sol grup ve örgütlere karşı bunları savunmuş ve: “fikri ve ideolojik noktada her ne eleştiriyi yaparsanız yapın ama bunları düzen ve onun uzantıları ile ilintilendirmeyin çünkü onları çok iyi tanıyoruz” şeklinde tavır koymuşlardı. 91 yılında cemaate dayatılan ve tahmil edilen çatışmaların öncesinde bu çatışmayı önlemek için cemaatin gösterdiği çabaların karşılık bulmaması üzerine cemaatin Rehberi; “eğer Şener ve onun ekibi ülkeye giriş yapabilseydi ve onlarla diyalog kurulabilseydi büyük ihtimalle bu çatışma önlenecekti” şeklinde diyecekti.

PKK, ideolojisinden kaynaklanan İslam’a karşı antipatisini açıkça göstermekten çekinmedi. Tarikat ve tasavvuf ehline kafayı tutarak pervasızca saldırmaktan geri durmadı. Hizbullahi hareket ise kuruluşundan sonra gizlilik ve örgütlenmeye özen gösterdiğinden kimse tarafından tanınmıyordu. PKK dahi böyle bir kesimden haberdar olmakla beraber yapısı hakkında hiçbir bilgiye sahip değildi. Medrese, okul, cami başta olmak üzere her alanda ve her kesimde faaliyet gösteren Hizbullahi hareket, gün geçtikçe yayılıyor, güçleniyor ve taban buluyordu. Bu gelişmeler karşısında PKK’nın de rahatsızlığı gün geçtikçe artıyordu. Silahlı mücadele ile Kürdistan’da hâkimiyet kurma peşinde olan örgüt, kendi muhaliflerini çoktan temizlemiş, saf dışı etmiş ve bunun gururunu yaşıyorken hızla yayılmakta olan İslami harekete nasıl tahammül gösterecekti?

Hizbullahi hareketin fiili ve sözlü bir saldırısı olmamasına rağmen PKK, hemen propaganda savaşı başlatarak işin üzerine gitmeye başladı. Önce fikri ve ideolojisine dayanarak, “din afyondur, halkları özgürlüklerine kavuşturamaz, çağdaş bir doktrini yoktur, devlet kavramı yoktur, ortaçağ zihniyetidir, devri geçmiştir, kişi ile Allah (cc) arasında bir bağdır…” gibi istifhamlarla hareketi akamete uğratma yoluna gitti. Oysa İslami hareketi benimseyen insanlar, İslami düşünceyi çağdaş seviyede rahatlıkla savunabilir, tezlerini ispatlayabilir, modern dünyada en ideal sistem olabileceğini iddia edip felsefi, mantıki ve bilimsel olarak ortaya koyabilir ve örneklendirebiliyorlardı artık. Hatta kapitalizmi, liberalizmi, materyalizm, kominiz, Marksizm ve Sosyalizm gibi çağdaş kavramları ve düzenleri çürütebilecek kadar ileri bir seviyeye ulaşmışlardı. Bu girişiminin sonuçsuz ve modasının geçtiğini fark eden PKK, başka taktiklere başvurdu.

Beslendikleri kaynağın, “çamur at, tutmazsa izi kalır” prensibi gereği Müslümanları karalamaya, türlü türlü iftiralar atmaya başladılar. Bölge genelinde aynı merkezden çıkma yalan ve iftira kampanyaları alabildiğince alıp başını gidiyordu. Cemaatin, İran’da gerçekleşen İslam inkılâbına bakışı müspet olduğundan, önce bunlar Humeynicidirler diye karalamaya çalıştılar. Tutmadı, bunlar beşinci mezheptendir, Şii’dirler, günde 3 vakit namaz kılıyorlar, bazen de terbiye ve edebe sığmayan yalan ve iftiralarda bulunuyorlardı. Bunların hiç biri tutmuyordu. Çünkü Hizbullahi hareketin mensupları toplumun içinden ve her katmanında yer alıyorlardı. Halk onları iyi tanıyordu, her kesin mutlaka yakından veya uzaktan akrabaları veya alakalı oldukları birileri hareketin içinde yer alıyordu. Hâsılı bunları fazla uzatmaya gerek yoktur. Çünkü 90’lı yılları hatırlayanlar bütün bunlara şahittirler. Kim elini vicdanına koyarsa bu yapılan karalama maksatlı yalan ve iftiraların ne kadar gerçek dışı olduğunu görecektir. Herkes çok yakından bildiği ve tanıdığı akrabası, komşusu, köylüsü olan insanlar hakkında yapılan ithamların hangi boyutlara vardığını bilir. Ancak bütün bunlara rağmen Hizbullahi cemaat, hiçbir zaman PKK’yı hedef alma, aleyhinde propaganda yapma ve ona karşı cephe oluşturma gibi bir girişim ve gayret içerisinde olmadı. Hiç kimse bunu iddia edemeyeceği gibi ispatını da yapamaz.

Bu araya bir fasıla koyarak başka bir konuyu irdeleyelim. Henüz başlık olarak kullandığım konulara tam olarak doğrudan giriş yapmamamın sebebi; bu meseleyi bir bütün olarak ele almaktır.

“Rabitatul Alemiy-el İslami”… Bu kuruluş, merkezi Suudi Arabistan’da olup uluslar arası faaliyet gösteren bir organizasyondur. Finansmanını Suudi devleti sağlamakla beraber Amerikanın finansörlük yaptığı yönünde de Müslümanlar arasında yaygın bir kanaat mevcuttur. Bu organizasyonun görünen yüzüyle temel stratejisi; İslam ülkeleri içerisinde medrese eksenli ilim çalışmaları yapma ve âlim yetiştirmektir. Zahiren çok güzel görünen bu çalışmanın ilk etapta çok calib, İslam ve Müslümanlar için hayırlı hizmetlere vesile olabileceği düşünülebilir. Asıl maksadı ise; İslam ve Müslümanlar arasından “kıyam” ve “şehadet” ruhunu yok etmek, onları siyasetten ve devlet düşüncesinden uzaklaştırmak, koyun misali uslu, Amerika ve batı ile barışık ve uyum içinde, tabiri caizse Amerika ve batının istediği Müslüman tipini oluşturmaktır. Bunun hikâyesi uzundur, konumuza taalluk ettiği için kısaca değinip geçeceğiz.

Hizbullahi hareket, Kürdistan’da 90 öncesi dönemde medreseler üzerinde ilmi, kültürel ve Faki yetiştirmede yoğun bir faaliyet sürdürdü. Bu süreçte kısaca Rabıta olarak adlandırılan bu organizasyon da aynı alana el atıp faaliyete başladı. Cemaat, medreselerdeki kıt imkânlar ve zor şartlar altında yasal zemini olmadan bin bir güçlükle mücadele ederken, bunlar bol imkân ve finansmanla, yasal olarak hiçbir korkuları olmadan, gözleri kamaştıran tekliflerle bölgede yer alma gayreti içerisinde idiler. Siyasi ve Teşkilati tecrübe ve birikimden yoksun bir kısım molla kesimi, bu göz kamaştıran teklifler karşısında asıl maksadı ve zahiren görünmeyen boyutunu görmeyip kimisi bilmeden aldandı kimisi de bilerek hizmet etti. Bölge genelinde faki okutulan camilerin mollaları başta olmak üzere hemen hemen iş yapabilecek çoğu mollaya bu tekliflerini götürdüler. O dönemde cemaat bölgenin muhtelif yerlerinde bu tür camilerde zaten faaliyet gösterdiğinden, dolayısıyla bu teklifler bilerek veya bilmeyerek birçok cemaat mensubu mollaya da yapıldı. İşin gerçeğini anlayan cemaat, yaptığı detaylı araştırmalar neticesinde olayın iç yüzünü ayrıntıları ile ortaya koydu. Cemaat mensubu mollalar vasıtasıyla bütün ilişkiler ve irtibatlar, finansal kaynaktan işin başındaki kişilere kadar, ta merkezlerine kadar bu organizasyon deşifre edildi. Bu deşifreden sonra kime gittilerse ret cevabı alıp bir nevi kovuldular. Bilerek veya bilmeyerek bu işin içinde yer alanlara gerekli izahatlar yapıldı. Bilinçli olarak faaliyetleri sürdürenler ise ikaz edildiler. Kısa bir süre sonra büyük oranda bu faaliyetler durma noktasına geldi. Her ne kadar bölge genelinde tutturamadılar ise de münferit olarak halen bu teşkilat ile bağlantılı kişiler bulunmaktadır. Bu dönemde özellikle etkili oldukları camilerde ve İmam Hatip okullarında cemaate karşı düşmanca tavırlar içerisine girip tahribatlarda bulundular. Bu proje İslam ümmetinin genelinde uygulanmaktadır. Kısacası İslam’ı dönüştürme projesi / küfürle dost ve barışık bir İslam veya Amerikancı İslam projesi olarak da adlandırabiliriz.
Bir sonraki bölümde, bölgede faaliyetlerini yoğunlaştıran Jitem’i ele alacağız.

Selam ve dua ile…

Said GABARİ






Diger Basliklar
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -20 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ - 19 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ - 18 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ - 17 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ - 16 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KA-RANLIK VE KİRLİ PERDELERİ - 15 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KA-RANLIK VE KİRLİ PERDELERİ - 14 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ - 13 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KA-RANLIK VE KİRLİ PERDELERİ - 12 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -11 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -10 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -9 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -8 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ – 7 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -6 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -5 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -4 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -3 / SAİD GABARİ
   REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -2 / SAİD GABARİ
   REJİM'İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -1 / SAİD GABARİ
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git