ŞEYTANİ TAKTİKLERLE İFSAT ETMEYE ÇALIŞTILAR Bu yazı dizimizde; Ergenekon tipi yapıların Hizbullah cemaatine yönelik icra ettikleri kirli ve çirkin faaliyetleri, bu faaliyetleri icra ederken başvurdukları insanlık dışı taktikleri işledik. Bu faaliyetlerin çok değişik taktiklerle icra edildiğini örnekler vererek izah etmeye çalıştık. Dizimizin 12, 13 ve 14. bölümlerinde, kurdukları çeteler vasıtasıyla ifsat hareketlerinin icra edildiğini belirttik. Buraya kadar, Ergenekon tipi yapıların Hizbullah cemaatine karşı kullandıkları şahsları veya oluşturdukları çeteleri; bulundukları ortamı ve şartları dikkate alarak, kural tanımaksızın, hiçbir hukukun kabul etmediği insanlık dışı çok çeşitli yollara ve farklı taktiklere başvurarak çalıştırdıkları anlaşılmış oldu. Dizimizin bu son bölümünde ise, biraz daha farklı bir portre ortaya koyacağız. Bu şer odaklarının şeytani taktiklerinin bir başka yüzünden bahsedeceğiz. Ergenekon tipi yapılar diye bahsettiğimiz bu şer odakları; muhbirleştirip Hizbullah cemaatine karşı kullandıkları bazı bireyleri farklı şekilde çalıştırıyorlardı. Bir yandan bu şahısların; Hizbullah cemaatinin bünyesinde kabul görüp iyice yer etmelerine ve hatta sorumluluklar alarak yükselmelerine yönelik plan ve taktikler uygularlarken, diğer yandan aynı şahısların halk arasında Hizbullah cemaatini zan altında bırakacak, gözden düşürecek ve itibarını sarsacak türden davranış ve uygulamalara girmeleri yönünde taktikler uyguluyorlardı. Çift kişilikli rol de diyebileceğimiz bu taktik ile, bir yandan Hizbullah içine sızmaya ve içerden haber alıp bazı bireyleri kontrole almaya çalışırlarken, diğer yandan da Hizbullah ile halk arasına soğuk duvarlar çekmeye çalışıyorlardı. Bu konuda A……..adlı muhbir, kendisine verilen talimat ve taktikleri Hizbullah cemaatine verdiği ifadede şöyle izah ediyor : “……Sen ne yapıp edip cemaat’in tam güvenini kazanmalısın. Cemaate itaatkar ve çok çalışkan ol. Her işe koşmaya ve fedakar olmaya çalış. Bol bol infakta bulun ve zekat ile senden istenen yardımları esirgeme. Yapılacak işlerde hep öne çıkmaya çalış….. Bu şekilde cemaat içerisinde yükselmelisin, halk arasında da cemaatin önemli bir adamı konumunda görünmelisin……İlerideki işlerde daha konumlu olabilmen için hacca git. Bu ünvanınla halk arasında daha çok tesirli olursun. Cemaat içerisinde yükselirsen bizim için çok daha verimli olursun. Halk arasında da cemaatin önemli bir adamı olarak tanınman yine cemaate karşı yapacağımız faaliyetler açısından daha tesirli olursun……Kendi çevrendeki özellikle maddi durumları düşük cemaat mensuplarını etrafına topla, onlara iş ver ve bol bol yardımda bulun ki hem ilerde onlar üzerinde etkili olabilesin ve aynı zamanda onlar da cemaat içerisinde daima sana destek ve arka çıksınlar. Hem onları kazanmış olacağız hem de cemaat içerisinde senin için tampon görevi görürler……Kendini her yerde ve her ortamda cemaatin bir yetkilisi olarak tanıt. Cemaat içerisinde konumunu bu şekilde güçlendirirken öbür yandan halka yönelik icra etmek istediğimiz faaliyetleri artık icra edebilirsin. Buradaki maksadımız, senin bu sıfatınla halka yönelik yapacaklarının tesirli olmasıdır…….” Buraya kadar olan kısım, Hizbullah cemaatinin bünyesine, iç yapısına yönelik talimat ve taktiklerdir. Muhbirleştirdikleri A……adlı şahsın Hizbullah bünyesinde güven kazanarak yerleşmesine ve süreç içinde sorumluluklar alıp yükselmesine çalışıldı. Bu şekilde Hizbullah cemaatine adam sızdırılmaya ve içten kontrol etme imkanı sağlamaya çalışıldı. Halk arasında icra edilecek talimat ve taktikler konusunda ise A…….kendisine söylenenleri şöyle izah ediyor : “…..Sürekli etrafında toplayacağın ve güveneceğin bir iki kişi ile halkı ziyaret et. Bu ziyaretleri, cemaatin usullerinin tersine rasgele ve uygun olmayan zamanlarda yap. Ziyaretini yine cemaatin usullerine aykırı olarak uzun tut ve ziyaret ettiğin insanları bu şekilde rahatsız et. Ziyaretlerinde sürekli aşırı giderek insanları tekfir et, ziyaret ettiğin kişileri İslam'a yakınlaştırmaktan çok üslubunla uzaklaştırmaya çalış. Güya İslam’ı anlatacaksın, ancak sevdirmekten çok nefret ettireceksin. Güya cemaati şanına yakışır bir şekilde temsil edeceksin, ancak davranışlarınla insanların cemaatten nefret etmesini sağlamaya çalışacaksın……… Sürekli molla ve ilim ehlini cemaat adına ziyaret et, onlara cemaat adına kendilerini ziyarete geldiğini söyle. Bu ziyaretlerin esnasında sürekli tartışmacı bir üslup kullan. Onlarla ilmi tartışmalar yap. Onlara karşı bilgiçlik tasla ve kibirli davran. Onların konuşmalarını sürekli kesip sen araya gir. Ayet ve hadisleri yanlış oku ve yanlış yorumla. Bu şekilde davranırsan molla ve ilim ehlinin cemaatten nefret etmesine ve uzaklaşmasına sebep olacağın gibi bu kesimin halk arasında cemaat aleyhinde propaganda yapmasına vesile olursun. Cemaat mensuplarını cahillikle ve adab-usul bilmemekle itham edecekler. Yaptığın ziyaretlerin raporunu da cemaate çok müspet geçtiği şeklinde iletirsin………… Sen tüccar bir adamsın. Halkın sana düşen işlerini savsakla, sağlam yapma, işe sahtekarlığı karıştır, zamanında teslim etme, yani işlerini bitirinceye kadar iş sahiplerinin canlarını çıkar. Öyle yap ki her yerde cemaat aleyhinde propaganda yapsınlar. Alacak verecek işlerinde sürekli hile ve sahtekarlığa başvur, kimsenin borcunu zamanında ödeme, alacaklılarına ise sürekli eziyet edip onları sıkıştır, minnet ederek onlara haksızlık yapmaya çalış. Böyle davrandığın zaman kimse sadece senin şahsını hedef almaz, herkes cemaati kötüleyecek. Konu cemaate intikal ettiği zaman bunları bilinçli yapmadığını söyle ve duruma göre inanılır bahaneler uydur…………….. Gerek ev ve gerekse işyeri komşularını sürekli rahatsız et. Müsait olmayan zamanlarda işyerini çalıştır ve rahatsızlık vermeye çalış. Ahlakınla muamele ettiğin insanlara kötü bir imaj oluştur………………. Sürekli kadın ve kızlara bak, bakışların cemaat mensuplarının şahsiyetlerini zedeleyecek şekilde olsun. Kadınlarla haşir-neşir ol, onlarla birlikte olmalısın, bunun için yol ara ve fırsat kolla……...” Bu kısım ise, halk arasında icra edilmeye yönelik taktiklerdir. Bu taktiklerle; Hizbullah cemaati kötülenmeye, zan altında bırakılmaya, gözden düşürülmeye ve itibarı sarsılmaya çalışıldı. A……adlı muhbir, bütün bu talimatları yerine getirmeye çalıştı. Bu kişinin halka yönelik muamelelerinden, ticari işlerinden, mollaları ziyaretinden ve ahlaki yapısından dolayı gerek halk kesiminden ve gerekse cemaat elemanlarından şikayetler geldikten sonra, cemaat bu hususlarda kendisini birkaç defa uyardı. Kendisini düzeltmediği için de özellikle mollaları ve halkı ziyaret etmesi yasaklandı, ticari işleri de gözetim altına alındı. Maalesef bu kişi, şahsiyeti ve davranışlarıyla bulunduğu yerde cemaat aleyhinde yoğun propagandaların yapılmasına ve cemaat hakkında kötü bir imajın oluşmasına sebep oldu. Ancak Cemaat bunların farkına vardıktan sonra onu kontrole almaya çalıştı ve bir yandan da durumunu araştırıp takip altına aldı. Neticede Hizbullah cemaatinin hassasiyeti ve gerek bireyler gerekse faaliyetler üzerindeki tam kontrolü, şer odaklarının bu türden oyunlarını her defasında bozduğu gibi A….eliyle icra edilmek istenen bu oyunu da bozdu. Bu arada M.N.B. adlı muhbirin durumundan bahsetmeden geçmek olmaz. Bu şahıs, zamanında İmam-hatip lisesinde okurken o dönemde İslami kesimlere takılmış, onlarla olmuş ve o şekilde tanınmış, okulu bitirdikten sonra resmi imam olup memleketinde göreve başlamış, PKK’nın yaptığı bir eylemden dolayı gözaltına alınmış ve muhbirliği kabul etmiş biri. Bir yandan muhbirlik, diğer yandan ise imamlık yapan biri. Kendisinde İslami şahsiyetten eser kalmadığı halde imamlığa devam ediyor ve sakinleri korucu olan bir köye gidip onların imamlığını yapmaya başlıyor. Ancak bir kere İslamcı olarak tanınmış ya! Ortaya koyduğu davranışların halk arasında nasıl propaganda malzemesi olur siz tahmin edin. A.K. bu şahıs hakkında şu bilgileri veriyor : “Bu şahıs JİTEM ile birlikte çalışıyordu. Beni bu şahıs JİTEM ile tanıştırdı ve onlarla birlikte çalışmamı sağladı. Akrabam olduğu için bazen bize gelirdi bazen de biz ona giderdik. Oysa cemaat onunla ilişkilerimi tamamen kesmemi istemişti. Bir iki sefer mecburi bir iki ailevi işimden dolayı izinli olarak münasebetimiz olmuştu. Ondan sonra ise cemaatin benim onunla olan münasebetlerimden haberi yoktu. Bununla beraber her türlü ahlaksızlığı yapıyorduk. Kendisine takılır alay ederdim. Nasıl camiye gidip namaz kıldırıyorsun diye takılırdım. Kendisi abdestsiz ve çoğu zaman cünüplü camiye gider millete namaz kıldırırdı. Hatta onunla beraber caminin hücresinde fahişelerle bile oluyorduk. Muhbirliğini açıkça yapıyor ve önüne çıkanlara her türlü zulmü yapıyordu. Hatta açıkça kabadayılık yaparak JİTEM ile ün yapmış bir korucubaşını dahi geçeceğini iddia ediyordu…………….” Evet, bu şahıs böyle olmasına rağmen, maalesef çevredeki halkın bir kısmı onu İslamcı ve aynı zamanda muhbir-işbirlikçi olarak isimlendiriyor ve bu şekilde propagandasını yapıyorlardı. Muhbirliği ortadaydı ancak, İslam ile alakası olmadığı halde imamlığı devam ettirmesi, ona İslamcı vasfını yakıştırmaya yetiyordu demek ki. Zaten şer odakları da bunu istiyordu. Maksat, bunun şahsında İslam ve Müslümanlara leke sürmek, zan altında bırakmak. Ve ne yazık ki, bu adamın yaptığı bütün pislikler bu şer odaklarının desteğiyle kasıtlı bir biçimde Müslümanlara mal edilmeye çalışılıyordu. İslam ve Müslümanlara karşı bilinçli bir düşmanlık güdenler ise, bunu bir nimet bilip her ortamda propagandaya dönüştürüyorlardı. BİTTİ |