Laik-Kemalist rejimin müdavimleri de bunu kabul
etmiş, benimsemiş ve sıkı sıkıya sarılıp sahip çıkmışlardır. Bu, günümüz
laikçileri tarafından da aynı misyon üzere sürdürülmektedir. Dolayısıyla
inkılaba giydirilen “koyu din düşmanlığı ve koyu Türk milliyetçiliği” libası,
devletin inanç ve geleneği haline geldi ve maalesef T.C. devleti içinde bu
inanç ve gelenek bu gün oturmuş ve yer etmiştir. Bu yüzden İslam’a karşı
duruyorlar ve Müslümanlara düşmanlık yapıyorlar.
İslam’ı; eskimiş, geride kalmış, terk edilmesi
gereken, benimsemiş oldukları sisteme ve dünya görüşüne ters-zıt görüyorlar.
İslam’ın, sadece bir inanç ve bireyle sınırlı bir kaç ibadet şeklinden ibaret
olmayıp hayatın tümüne müdahil olma özelliğinden, varlığına ve sosyal hayattaki
tezahürlerine tahammül edemiyorlar.
Bu yüzden Müslümanları, dinlerini öğrenip
yaşadıkları müddetçe kendilerine, ideolojilerine ve düzenlerine karşı son derece
tehlikeli görüyorlar. Müslümanlar çoğaldıkça, sosyal hayatta İslami tezahürler
çoğalmakta, Müslümanlar güçlendikçe, düzenlerini zayıflamış hissetmektedirler.
Bu bir teori veya kuru bir iddia değildir. Görünen
köy kılavuz istemiyor. Şairin dediği gibi “ayinesi iştir kişinin, lafa
bakılmaz”.
T.C. kurulduğu günden bu güne yapılan anti-İslami
inkılap ve uygulamalar ortada. Biz, bütün bunları atlayalım ve günümüz
Türkiye’sindeki bazı uygulamaları örnek olsun diye dikkate sunalım.
-Allah’ın (cc) açık bir emri olan örtünme,
devletin bütün kurum ve kuruluşlarında yasak. Bu yüzden okumak istediği halde
pek çok genç kız, okulu bırakmak zorunda kalıyor.
-İslami kılık-kıyafet (sakal, sarık, şalvar vs
gibi), devletin bütün kurum ve kuruluşlarında yasak. Hatta sarık ve cübbe gibi
Müslümanlara has bazı kıyafetler, kanunlarda devlet kurumlarının dışında da
yasak. Çünkü bu konuda kılık-kıyafet devrimi yapılmıştır.
-Kur’an kursları yasak. Camilerde talebe okutmak,
Kur’an kursları açmak yasak. Bunlar tamamıyla yasal çerçeveye alınmış olup
(tamamıyla yasak denmesin diye) istifade edilemeyecek kadar kısıtlandırılmıştır.
-İslami eğitim yasak. Kimse İslami bir okul
açamıyor, istediği İslami eğitimi çocuğuna veremiyor. Halbuki Avrupa ülkelerinin
çoğunda azımsanmayacak derecede Hristiyan okulları vardır. Bunların bir kısmı
kiliselere, bir kısmı Hristiyan dernek, vakıf veya partilerine aittir.
-İslami faaliyetler yasak. İslami ilim, kültür ve
geleneğini anlatmak, toplumu bu konuda aydınlatmak yasak. Bunlar, irticai
faaliyetler sayıldığından tehlikelidir. Halbuki Avrupa ülkelerinde bu tür dini
faaliyetler çok yaygındır.
Bu örnekler çoğaltılabilir. Kısacası Allah (cc) ne
emretmiş ve neyi güzel görmüşse yasak.
Buna mukabil;
-Zina serbest. (Genel evler, gönüllü
birliktelikler buna örnektir)
-Açıklık-çıplaklık alabildiğine serbest.
-İçki serbest.
-Kumar serbest.
-Faiz serbest.
-İslam’a ve Müslümanlara her türlü hakaret
serbest. Zaten bu, medyada moda halini almış. Askerin ağzında da hiç eksilmeden
çiğnenen sakız olmuş.
-Gayri İslami her türlü ilim, kültür ve geleneğin
yaygınlaştırılması etkinlikleri serbest.
Bu örnekler de çoğaltılabilir. Kısacası Allah (cc)
ne yasaklamış ve neyi kerih görmüşse serbest.
Bunlara karşı çıkan veya aksi hareket edenler,
başta paşalar olmak üzere güdümlü laik medya organlarında yerin yedi kat dibine
batırılmıyor mu? Fütursuzca eleştirilip kötülenmiyor mu? Yasalar gerekçe
gösterilerek yakalanmıyor mu, yargılanmıyor mu, cezai müeyyidelere maruz
kalmıyor mu?
Biri ağzını açıp İslam’dan bir çift laf etse,
kıyametler koparılıyor. Son zamanlarda bunların pek çok örneğini gazete
manşetlerinde ve TV haberlerinde görüyorsunuzdur. İslam’da örtü diye bir şeyin
olmadığını söyleyenden, irticanın tehlikeli boyutlara doğru tırmandığını
söyleyene, yeni YÖK başkanının "Üniversitelerde bütün yasaklar kalkacak"
demesine karşılık olarak, bir çok rektör gibi eski YÖK başkanı Gürüz’ün de sert
tepki vermesi ve “Haddini bilsin, Malezya’ya gitsin” demesine kadar her gün
İslam ve Müslüman karşıtı hadiselerle karşılaşıyoruz. Eğer İslam karşıtlığı ve
Müslüman düşmanlığı T.C. Devletinin mayasında olmasaydı ve hakim zihniyet haline
getirilmeseydi, laik kesim bu kadar rahat bir şekilde İslam’a ve Müslümanlara
hakaret ederler miydi?
Selam ve dua ile… |