Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36
Bir Hadis: Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
ŞEHİD REHBER HUSEYİN VELİOĞLU'NUN MUCADELESİ ÜZERİNE / M.ZEKİ GÜNEY in makalesinde şöyle geçiyor:"O sınırları ve kuralları hakim rejim güçlerince belirlenmeyen, ucu hiçbir tarafa dayanmayan, bağımsız, nebevi hareketi model edinen, mezhepler üstü, ifrat ve tefritten uzak, mutedil bir temel üzerinde, müstakim bir akide anlayışına sahip, taassuptan arı, modern, çağdaş, yeniliklere açık ve Kürdistan’ın bağrından çıkan Hizbullahi bir cemaat kurdu"
"mezhepler üstü" mefhumundan murad nedir?
Yanlış anlamayın sualimde bir art niyet yoktur.Sitenizi arkadaşlarıma tavsiye etmiştim onların bana yöneltmiş olduğu bir soru ne cevap vereceğimi bilmediğim size soruyorum bu konuda şahsımı bilgilendirirseniz sevinirim size minettar kalacağım ALLAH a emanet olun
vesselam....
Bismillahirrahmanirrahim
Değerli okuyucumuz!
Öncelikle duyarlılığınız için Allah sizden razı olsun.
Sualinize gelince;
“MEZHEPLER ÜSTÜ” mefhumu, bir hali ifade etmek içindir. Bu, kucaklayıcılık vasfına sahip bir çatı olma halidir.
Bilindiği gibi Mezhepler, Rasulullah’tan (sav) sonra ortaya çıkmıştır. İslam alimlerinin içtihatları ve farklı yorumları sonucunda mezhepler meydana gelmiştir. Dolayısıyla Kur’an ve Sünnette kesin hüküm verilmeyip içtihada açık konularda yapılan farklı yorumlar neticesinde oluşan mezhepler, İslam aleminde yer edinmiş ve günümüze kadar gelmiştir.
Hal böyle iken, bir bölgede, bir ülkede ve dolayısıyla bir cemaatin içinde her mezhepten Müslümanların bulunması söz konusudur. Cemaat, hepsini kucaklamak durumundadır. Dolayısıyla, bütün Müslümanların öz malı durumunda olan ve İslam alimlerinin içtihatları sonucu ortaya çıkan görüşlerden (mezheplerden) birini esas alıp diğerlerini terk etmesi, bir mezhebin görüşünü mensuplarına direkt veya dolaylı olarak dayatması uygun değildir. Her Müslüman, kendi mezhebine göre amel edebilir. Farklı mezheplerin mensubu olanların, aynı cemaat çatısı altında bulunmaları da bir sorun oluşturmamalıdır.
İşte bütün bunlardan dolayı Cemaat; bütün hak mezhepleri ve bu mezhepleri taklid eden Müslümanları kucaklayan bir çatı durumundadır. Ayrıca bütün bu hak mezhep görüşleriyle amel etmekte bir sakınca yoktur. İçinde bulunulan ortam ve şartlara uygun olarak, ihtiyaç duyulan konuda bu hak mezheplerin hepsinden de istifade edilir.
Bütün bunlar cemaati mezhepler üstü kılar. Mezhepler üstü kavramından kasıt budur.